‘KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA VAZGEÇİLMEZİMİZ!’

‘KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA VAZGEÇİLMEZİMİZ!’

Erbakan Vakfı Bilecik Şube Başkanı Ahmet Özvatan, Siyonist İsrail’in zulmü altında bulunan Kudüs’teki Filistinliler ve Mescid-i Aksa ile ilgili açıklamalarda bulundu. İsrail’e lanet yağdıran Ahmet Özvatan, ”Kudüs ve Mescid-i Aksa vazgeçilmezimiz” dedi. 

Erbakan Vakfı Bilecik Şube binasında gerçekleştirdiği basın açıklamasında, katil İsrail’in mübarek topraklarda gösterdiği zulmün kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Başkan Özvatan şunları kaydetti:

“Mescid-i Aksa’nın şehri Kudüs; Rabbimizin mübarek kıldığı belde. Son bir asırdır zulmün, gözyaşının ve işgalin en şiddetlisinin yaşandığı aziz şehir.

Osmanlı idaresinde Adaletin, önce İngilizlerin sonra Siyonist İsrail’in işgali altında zulmün hüküm sürdüğü kadim kent.

Her sabah yeni bir cinayetle uyanan, her gününü ızdırap içinde geçiren, Siyonist işgalin pençesindeki Mirac’ın merkezi.

Siyonist zulüm bu sefer Mescid-i Aksa’nın içerisinde gösterdi kendisini. Tam 3 fidan, 3 gencecik insan bu mübarek mabedin içinde kurşunların hedefi oldu. Daha önce binlerce kardeşlerinin hedef olduğu gibi. Gözlerini, kalplerini, ruhlarını kan bürümüş Siyonist İsrail askerleri tarafından onlarca kurşun sıkıldı bedenlerine. Ve sonra Siyonist İsrail, Mescid-i Aksa’nın kapılarını kapattı. 50 yıl sonra bir kez daha Cuma namazının kılınmasını yasakladı.

Haydi bir kez daha feryat edelim hep beraber, bir kez daha haykıralım Kahrolsun İsrail! Diye bir kez daha lanet okuyalım dünya Siyonizmine.

Devlet adamlarımız açıklamalar yapıp Birleşmiş Milletleri göreve çağırsınlar, kınasınlar yapılanları televizyon ekranlarından.

Bütün bu yaptıklarımız Siyonist İsrail’i durdurmayacak, işgalin sonra ermesi için yeterli olmayacak, Aksa’yı ve onun aziz bekçileri Filistinli mazlum kardeşlerimizi kurtarmayacaktır.

Bu yaptıklarımızla yeni cinayetlerin önüne geçilemeyecek, Kudüs yeniden bizim olmayacaktır.

Olmadı, olmuyor, olmayacak…

Biz elbette ki haykırmaya, Kahrolsun İsrail! Demeye ve lanet okumaya devam edeceğiz, biz elbette ki meydanları doldurup sesimizi yükseltmeye bu zulme razı olmadığımızı göstermeye devam edeceğiz, biz elbette ki kol kola girip Filistinli kardeşlerimize yalnız olmadıklarını hissettirmeye devam edeceğiz.

Ancak bu yaşananları sonra erdirecek asıl adımları atacak olanlar İslam ülkelerinin yöneticileri olmalıdır. Söylenmesi gereken söz, zulmün ve işgalin önüne geçecek güç bir an önce ortaya konulmalıdır. İnsanlıktan, insaftan ve vicdandan uzak bu anlayışla bir an önce anladığı dilden konuşulmalıdır.

Kendi batıl anlayışları ve inançlarının peşinden kendi hedeflerine ulaşmak için insanlık dışı her faaliyeti gerçekleştiren İsrail’e karşı, Hak ve adalet üzere fakat güçlü ve caydırıcı bir duruş sergilenmelidir.

Türkiye bu konuda derhal harekete geçmeli İslam İşbirliği Teşkilatı ve D-8 Birliği çatısı altında ortak bir hareket planı ortaya koymalıdır. İsrail işgalini sonra erdirecek, Gazze ablukasını ortadan kaldıracak, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları sonlandıracak bir eylem planı oluşturulmalıdır.

Bu eylem planı, pansuman tedbirlerle soruna çare bulunamadığı, İsrail barbarlığının önüne geçilemediği, işgalin sonlandırılamadığı, cinayetlerin önlenemediği gerçeği göz önüne alınarak oluşturulmalıdır.

Bu eylem planı, pansuman tedbirlerle soruna çare bulunamadığı, İsrail barbarlığının önüne geçilemediği, işgalin sonlandırılmadığı cinayetlerin önlenemediği gerçeği göz önüne alınarak oluşturulmalıdır.

Bu eylem planı, Mavi Marmara katliamından sonra İsrail’le varılan uzlaşmanın İsrail adına hiçbir anlam ifade etmediği gerçeği unutulmayarak oluşturulmalıdır.

Bu eylem planı, İsrail’in konuşmaktan anlamadığı, ancak güçten ve yaptırımdan anlayacağı bilinerek oluşturulmalıdır.

Bu eylem planı, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanların ortak davası, ortak meselesi olduğu hakikati ile oluşturulmalıdır.

Bilinmelidir ki Müslüman halklar Kudüs, Mescid-i Aksa, Filistin ve Gazze konusunda yöneticilerden daha fazla duyarlıdır. Müslüman ülkelerin hükümetlerinin atacakları adımlara her türlü desteği vereceklerdir.

Bizler Erbakan Vakfı mensubu Milli Görüşçüler olarak, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı Türkiye’nin İslam Alemi’nin gündemine taşıyan ve kabi her daim bu kutsal belde ile birlikte olan merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan yolunda yürümeye devam ediyoruz.

Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı vazgeçilmez davamız olarak görüyoruz.

Siyonist İsrail’in barbarlıklarına kimse dur demeyecekse, bizler bir gün mutlaka bu vazifeyi yerine getireceğiz kararlılığı ile mücadelemize devam ediyoruz.

Eyy İsrail! Bir akıttığın mazlumların kanında boğulacaksın… Sözünü dilimizle değil kalbimizle haykırıyoruz” dedi. 

Kaynak:Ahmet MEŞE

Bu haber toplam 1593 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum