MUHALEFET KENDİ BAHÇESİNE KUM İSTEYEN MUHTARA SAHİP ÇIKTI

Mart ayı 3. birleşiminde Zemzemiye köyüne 4-5 kamyon kum götürülmediğini gündeme getirerek Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Ozan Bakkal'a göndermede bulunan muhalefete, Müdür Bakkal göndermelerde isminin geçmesinden dolayı 4. birleşimde cevap verdi.
Bakkal, muhtarın kendisini namüsait bir dille aradığını ifade ederek: 'Köye yoğun bir çalışma ortamında 5 kamyon malzeme gidiyor. 4 kamyon istenilen alt geçitin çamur olan noktasına dökülüyor. 1 kamyonu ise muhtar başka yerde gerek yok diyerek kendi bahçesine döktürüyor. Bundan sonra bende başka malzeme göndermiyorum. Beni namusait bir dille arıyor. Meclis üyelerine şikayet edeceğini belirtiyor. Bende kendisine "Kime söylersen söyle. Kendi bahçene döktürdüğünü de söyle"diyorum. " dedi.

İl Genel Meclisi Mart ayı 3. birleşiminin harareti 4. birleşimde de devam etti. Bilindiği gibi MHP Söğüt İl Genel Meclis Üyesi Tevfik Özütürk, Söğüt Zemzemiye köy yoluna geçtiğimiz seçim döneminde malzeme döktüremediklerini ifade ederek bir takım iddiaları ortaya atması salonda gerginlik yaşatmıştı. Özütürk Mart ayı 3. birleşiminde: "Geçen sene seçimden önce Yeşilyurt köyü stabilize çalışması yapılıyordu. Köyün birine de dört kamyon malzeme lazım. Muhtar Yol müdürü Ozan beyi arıyor, olmaz diyor. Diyor ki Ertuğrul beyin haberi var mı? Bir başka kanalı arıyor yine yok. Ben arıyorum yine yok. 4 kamyon malzemeyi o köyün yoluna döktüremedik. O köyün içinden araçlar geçiyor." demişti. 

Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Ozan Bakkal'da Mart ayı 4. birleşiminde gündem dışı söz alarak konuyla ilgili konuştu. Müdür Bakkal, bahsi geçen muhtarla ilgili aralarında geçen diyaloğu meclis üyelerine anlatarak şunları dile getirdi: "5302 sayılı yasanın 12. maddesi İl Genel Meclisi gündemdeki konular ile ilgili birim müdülerine meclis toplantılarına davet edebilir ve bilgi alınabilir" demektedir. Bu bilgi alma süreci yasal olarak sadece gündemdeki konularla ilgili olup alakasız suçlamalar içermemelidir.
Dün konunun tartışılması esnasında geldiğim için tam olarak vakıf olamadım. Konu olan muhtarımızın talebini araştırdım. Konuyu da net bir şekilde hatırladım.
"1 KAMYONU KENDİ BAHÇESİNE DÖKTÜRÜYOR"
Dediğiniz köye o sırada yoğun bir çalışma ortamında 5 kamyon malzeme gidiyor. 4 kamyon istenilen alt geçitin çamur olan noktasına dökülüyor. 1 kamyonu ise muhtar başka yerde gerek yok diyerek kendi bahçesine döktürüyor. Bundan sonra bende başka malzeme göndermiyorum.
Beni namusait bir dille arıyor. Meclis üyelerine şikayet edeceğini belirtiyor. Bende kendisine "Kime söylersen söyle. Kendi bahçene döktürdüğünü de söyle" diyorum. Ertuğrul beyin adı da bu ortamda geçmiş olabilir.
Çünkü kışın en şiddetli zamanında yine aynı muhtarımız, yol açık olmasına rağmen kepçemizi salmıyor. Kenarlar kaldı diyor. Arkadaşlarımız greyder arkadan geliyor diyor. Ama kepçeciyi salmıyor. Kepçeci bizim makinamızla olmaz diyor. Yok diyerek 2 saate yakın kepçe orada bekliyor. O sırada Söğüt'ün yolları kapalı.
"KÖMÜRLERİ KOMŞUMUN EVİNE GÖTÜR DİYOR"
Arkadaşlarıma döndüklerine soruyorum ne oldu diye? Neden bu şekilde bir tavır takıldı muhtarımız diye. Köyün içinde kömürler var ben yeterli hizmet alamıyorum, bu kömürleri komşunun evine götür diyor. Yine o sırada şikayet için Ertuğrul beyi arıyor. Ertuğrul beyde bu köy mağdur diye bizi arıyor.
Biz bu muhtarlarımızın bu tutumlarını burada yansıtmıyoruz. Onlarda seçilmişler olduğu için herhangi bir rencidede bulunmamak için yansıtmıyoruz.
Görevimiz yol açmak deyince de kışın bu tutumu sergiliyor. Yani uzun lafın kısası biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Muhtarlarımızın aşırı talepleri oluyor ama muhtardır seçilmiştir diyerek rencide etmek istemiyoruz. Kendi damına sıcak asfalt isteyen muhtarlarımız var. Yine aynı yerde hayvanların ayaklarına taşlar batıyormuş diye istedikleri malzemeler var. Köyün bahçesine malzeme istiyorlar. Bunlar bizim yol çalışmaları esnasında oluyor. Çok acayip çok farklı talepler geliyor. Ama bu muhtarlarımızın sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Yani 10 tane muhtarımız vardır. Sizlerin de bize destek olmanız gerekiyor. Bunları anlaşmayla diyalogla çözmemiz gerekiyor. Tabi sizde muhtarlarımızla aynı zihniyette değilseniz. Yani bunları doğru buluyorsanız bilemiyorum. O artık sizin bakış açınız." dedi.
MUHALEFET TEPKİ GÖSTERDİ
Bakkal'ın "sizde muhtarlarımızla aynı zihniyette değilseniz" sözlerine muhalefet meclis üyeleri tepki gösterdi. Muhalefet sıralarından yükselen tepkilere de cevap veren Müdür Bakkal: "Biz siyasetin mazlemesi değiliz. Siz kendi aranızda istediğiniz tartışmayı yapabilirsiniz. Biz siyasetin malzemesi değiliz." dedi. Bu arada Bakkal konuşmasını karşılıklı atışmalar arasında devam ettirerek: "Burada devletin memuru olarak bulunuyorum. Kuruma da memuriyete de sınavla girdim atandım. Ne amca-dayı ilişkisi ne başka birşey. Görevimi de elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Yani asılsız suçlamalar varsa araştırılsın. Şahsımla ilgili birşey de varsa. Gerekli dilekçe verilir hakkımda soruşturma açılır. Yani böyle bir atıfta bulunmak yakışıyor mu? O zaman madem sorumlu bir siyaset yapılıyor konuyu da öğrendiniz şahsımdan özür dilenmesini talep ediyorum." dedi.
Bakkal daha sonra kürsüden inerek yerine geçti. Daha sonra MHP'li meclis üyesi İsmail Zeki Uyanık, Meclis Başkanı Serkan Yıldırım'a dönerek: "Nedir bu?" diye sordu. Ardından MHP'li meclis üyesi Tevfik Özütürk'te söz alarak: "Sayın başkan arkadaş bir siyasi parti mensubu değil, bir siyasi parti temsilcisi de değil. Bu şekilde konuşması yanlış" dedi. Meclis Başkanı Yıldırım'da: "Söz istedi bende verdim" dedi. Daha sonra CHP'li meclis üyesi Turgay Yılmaz'da, Meclis Başkanı Yıldırım'a tepki göstererek: "Konuyu bilmeden nasıl söz veriyorsun? Konuyla ilgili bir konuşma yapmıyor ki? Bir bürokratla siyasileri neden karşı karşıya getiriyorsun? Memur arkadaşlarla biz her zaman beraber çalışıyoruz. Niye birbirine düşüttürüyorsun?" diyerek tepkisini dile getirdi. Meclis Başkanı Yıldırım'da: "Ben nereden bileyim bu konulara gireceğini. Yolla alakalı konuşacak sandım" dedi. Yılmaz'da: "Hayır bilerek yapıyorsun. Birbirimize düşürmeye çalışıyorsun. Biz o adamla beraber çalışıyoruz." dedi. Yıldırım'da: "Çalış hocam çalışma diyen mi var?" dedi. Yılmaz daha sonra Müdür Bakkal'a tepki gösterdi. CHP'li Yılmaz: "Tehdit eder gibi burada "Bende bilmem ne şudur budur" ne demek yani? Bir yazıyla şikayet eder meclise gelir özür dilenecek birşey varsa o zaman yapılır." dedi. Daha sonra MHP'li İsmail Zeki Uyanık'ta: "Burada şahıslarla ilgili birşey konuşulmadı." dedi.
"GEREKLİ İNCELEMEYİ YAPACAĞIM"
Bir muhtarın kendi bahçesine kum döktürmek için Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdüründen istekte bulunduğu iddialarına karşı il genel meclis üyeleri Müdür Bakkal'ı hedef aldı. Bakkal'ın olayı aydınlatıcı konuşmalarına muhalefet tepki gösterirken, iktidar üyeleri ise sessiz kaldı. Buna rağmen Genel Sekreter Halis Nalbant, muhalefet meclis üyelerine bir nevi sahip çıkarak Müdürü Ozan Bakkal'a inceleme başlatacağını söyledi. Nalbant şunları dile getirdi: "Arkadaşımızın yaptığı yanlış. Burada idareyle ilgili bir cevap verilecekse genel sekreter cevap verir. Genel sekreter isterse söz verirse cevap verilir. Bu yanlış oldu benim de haberim olmadı. Meclis başkanı da herhalde bilmiyordu. İdarede meclise karşı cevapları vali ya da genel sekreter verir. Vali ya da genel sekereter ilgili birim müdürlerine yönlendirirse onlar cevap verirler. Bu konuda ben gerekli incelemeyi yapacağım. Doğrudan cevap olmaz" dedi.
"İSMİM ZİKREDİLDİĞİ İÇİN CEVAP VERDİM"
Nalbant'ın bu açıklamalarına Müdür Bakkal ise: "İsmim zikredildiği için cevap verdim. Gündem dışı konuştum." dedi. Nalbant'ta: "Gündem dışı da olsa idareden bir izin isteseydin bilseydik. Bu konu üzerine verilen bir sözde yok anladığım kadarıyla önceden tasarlanmış birşey de yok. Gündem dışı meclis başkanı tarafından verilebilir ama idare adına cevap genel sekreter tarafından verilmeli. Bu konuda gereği yapılacaktır. Tartışmaya gerek yok" dedi.
"MÜDÜRÜMÜZLE İLGİLİ BİR İTHAMDA BULUNULMADI"
Daha sonra MHP Meclis Üyesi Zeki Uyanık kürsüye gelerek konuştu. Uyanık: "Dün burada bir konu gündeme geldi. Dışarıda Ertuğrul arkadaşımızla Tevfik arkadaşımız beraber kendi aralarında konuştular. Nedir bu? Söğüt'te herhangi bir köyümüze yardım yapılmış veya yapılmamış. Bu meclis bunu tartışacaktır görevi budur. Ama dünkü tartışmada bir müdürümüzle ilgili herhangi bir ithamda bulunulmadı. Bakarız kayıtlara. Daha önce Haluk arkadaşımızla da olay meydana gelmişti ama kendi aranızdaki istişarenizle olayı yanlış olduğu meydana getirildi. Önemli olan mecliste birlikteliği sağlamak. Burada meclis karar alır birim müdürleri de bunu uygular. Ama her birim müdürü buraya çıkıp benle ilgili bu oldu şu oldu diye konuşmaya başlarsa meclisin çalışma koşullarını elek altı yapmış oluruz. Herkes haddini bilecek. Ben haddimi biliyorum. Seçim zamanı hepimiz siyasi partilerde seçildik buraya geldik ama bir itham varsa bunu üst makamınıza bildirirsiniz. Dünkü görüşmede sizle ilgili itham edici bir noktada yapıyorsunuz yapmıyorsunuz birilerinin ithamları noktasında kaldıysanız bunu arkadaşımız açıkca söyler. Ama ben dün bunu hissetmedik. Ama buraya çıkıpda ben bu konu hakkında bilgi vereceğim deme hakkınız yok. Sizde böyle düşünüyorsanız deme hakkınız yok. Meclis üyelerimizin hakkında ithamda bulunamazsınız." dedi.
"SİZ NEDEN ÜSTÜNÜZE ALINIYORSUNUZ?"
Daha sonra Müdür Bakkal: "Siz neden üstünüze alınıyorsunuz. Ben muhtarlarla ilgili söylüyorum. Siz neden siyasi olarak anlıyorsunuz bunu?" dedi.
Bu sözlere karşılık meclis üyesi Uyanık'ta: "Siz kendiniz söylediniz burada. Muhtarlarımız böyle düşünüyorsa sizde mi böyle düşünüyorsunuz dediniz. Bu yanlış. O zaman özür dileyin meclisten." dedi.
Daha sonra Müdür Bakkal'da: "Ben şunu düzelteyim. Ben özür diliyorum meclisten. Ben sıkıntılı on köy muhtarlarımıza karşı sahip çıkılıyorsa noktasında söyledim. Muhtarımızın bu düşüncesiyle aynı fikirdeysiniz demek istedim. Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim. Meclisimizle herhangi bir sıkıntımız yok." dedi.
Karşılıklı konuşmaların ardından meclis birleşimine kaldığı yerden devam etti.