"TÜRK TARIMININ SONU OLUR"

"TÜRK TARIMININ SONU OLUR"

Bilecik Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen, etki analizleri yapılmadan tarımın Gümrük Birliği kapsamına dahil edilmesinin Türk tarımının sonu olacağını belirterek, "Bunun sonucunda ekmeği, Fransızlar ve Alman buğdayı ile yaparız. Kendi çiftçimiz yerine, Henri’ye Hans’a para kazandırırız. Çiftçi dostu olan TMO da çiftçimizin mağduriyetini gidermek için acilen, çiftçimizin alın terinin karşılığını verecek makul bir müdahale alım fiyatı açıklamalı ve bu belirsizliği ortadan kaldırılmalıdır" dedi.

turk-tariminin-sonu-olur3jpg.jpg
Ahmet Sevinen, Bilecik Ziraat Odasında yaptığı açıklamada, gerek dünyada ve gerekse Türkiye’de özellikle buğday üretiminde herhangi bir nedenle azalma olduğunda, buğday fiyatlarının da yükseldiğini, bu durumun stratejik bir ürün olan un maliyetlerini artırdığını belirtti. Sevinen, “Dolayısıyla birçok ülke buğdayda kendi kendine yeterli olmayı ve stoklarında yeterince buğday bulundurmayı strateji olarak benimsemiştir. Ülkemiz meyve ve sebze de adeta bir cennet olmakla birlikte yine de bir tahıl ülkesidir. 7,7 milyon hektar alanda buğday, 2,7 milyon hektar alanda ise arpa üretimi yapıyoruz. Buğday ve arpa 10,4 milyon hektar etkili alanlarıyla, toplam ekili alanların üçte ikisini oluşturuyor. Bu yıl buğday üretimimizde yüzde 5,8, arpa üretimimizde yüzde 11,9’luk artış bekliyoruz. Tahminlere göre bu yıl buğday üretimimiz 1,2 milyon tonluk artışla 21,8 milyon tona, arpa üretimimiz 0,8 milyonluk artışla 7,5 milyon tona çıkacak. İnsanımızın beslenmesi, gıda sanayi ve tohumluk ihtiyacı dikkate alındığında iç tüketimimiz yaklaşık 18,7 milyon ton buğday üretimine ihtiyacımız var. Arpa tüketimimiz de 7 milyon tonu aşıyor. Bu yıl gerçekleşecek üretim rakamlarıyla ihtiyacımız rahatlıkla karşılanacaktır” dedi.
“Gümrük vergilerinin indirilmesi kararı, fiyatları düşürdü”
Ahmet Sevinen, 15 Mayıs’ta güney illerinde üretimin başladığını ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)'nin 6 Haziran 2017 tarihinde ‘2017 Dönemi Hububat Alım Politikalarını’ açıkladığını söyledi. TMO'nun, hasadın yoğunlaşmasını beklemeden 6 Haziran 2017 tarihinde üreticilerin depolama ve finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla emanet alımlara başladığını anlatan Sevinen sözlerine şöyle devam etti;
“Üreticilerimiz, ÇKS’ de kayıtlı üretim miktarının tamamını randevu alarak TMO iş yerlerine taahhütname karşılığında veya emanete bırakabiliyorlar. İsteyen üreticimiz de emanete bıraktığı ürün karşılığında geçen yılki müdahale alım fiyatı üzerinden yüzde 30 oranında avans kullanabiliyor. Emanet olarak veya taahhütname karşılığında bırakılan ürünlerden fiyat açıklanıncaya kadar depo kira ücreti alınmayacak. Çiftçimizin tedirginliğe gitmesine, adeta buğdayda piyasanın durmasına neden olan gümrük vergilerinin indirilmesi kararı, fiyatları düşürdü. Gümrük vergileri canlı hayvanlarda yüzde 135’den yüzde 26’ya karkas ette yüzde 100’den, yüzde 40’a, buğdayda yüzde 130’dan, yüzde 45’e, arpada yüzde 130’dan, yüzde 35’e, mısırda yüzde 130’dan yüzde 25’e çekildi. Girdi fiyatları yüksek, verim düşükken gümrük vergilerinin indirilmesi çiftçimizin rekabet gücünü azaltacaktır. Hasat yoğunluğunun arttığı bir dönemde gümrük vergilerini düşürmek, çiftçimizi mağdur etmiştir. Çiftçi, tüccar ve sanayici önünü göremediği için ne yapacağını bilmemektedir.”

turk-tariminin-sonu-olur4jpg.jpg
“Kendi çiftçimiz yerine, Henri’ye Hans’a para kazandırırız”
Bilecik Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen, son olarak, çiftçinin anayasal meslek kuruluşu ve çatı örgütünün Türkiye Ziraat Odaları Birliği olduğunu ifade ederek, “Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin görüş ve düşünceleri alınmadan yapılan bu düzenlemeden vazgeçilmesi çiftçimizin ortak talebidir. Konuyla ilgili Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin görüşlerini Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar bütün ayrıntılarıyla açıklamış, kararın yanlışlığını ve çiftçimizin mağduriyetini ortaya koymuştur. Diğer yandan, Gümrük Birliği kapsamına tarımın dahil edileceği söylenmektedir. Tarım; etki analizleri yapılmadan Gümrük Birliğine dahil edilmez. Bu Türk tarımının sonu olur. Bunun sonucunda ekmeği, Fransızlar ve Alman buğdayı ile yaparız. Kendi çiftçimiz yerine, Henri’ye Hans’a para kazandırırız. Çiftçi dostu olan TMO da çiftçimizin mağduriyetini gidermek için acilen, çiftçimizin alın terinin karşılığını verecek makul bir müdahale alım fiyatı açıklamalı ve bu belirsizliği ortadan kaldırılmalıdır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız sayın Faruk Çelik, duruma müdahale etmeli ve çiftçimizin mağduriyetine son vermelidir. Çiftçimiz, Tarım Bakanımızdan, TMO’nun müdahale alım fiyatlarını açıklaması ve piyasaya etkin olarak girmesi konusunda destek bekliyor. Bakanımızın, bu talepleri karşılıksız bırakmayacağını düşünüyoruz. Üreticimiz gecesini gündüzüne katarak tarlasını sürüp, güneşin altında alın teri dökerek ürettiği ürünü hak ettiği değerden satabilmeli ve emeğinin karşılığını almalıdır. Hasadın yoğunlaştığı bu günlerde TMO alım merkezlerini artırmalı, cumartesi günlerinin yanı sıra Pazar günleri de çalışarak, hasat döneminde ürününü acilen satmak zorunda olan çiftçilerimizi, tüccarın eline bırakmamalıdır. Toprak mahsulleri ofisi acilen fiyat açıklamalıdır. Ülkemizin her bölgesinde her zorluğa göğüs gererek üretim yapan çiftçilerimize hayırlı ve bereketli bir hasat dönemi diliyorum. Allah yardımcıları olsun” dedi.
Öte yandan basın açıklamasına, Gölpazarı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Denizli, Yenipazar Ziraat Odası Başkanı Ali Ünal, Osmaneli Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kalay, Pazaryeri Ziraat Odası Başkanı Hasan İpar ve Bozüyük Ziraat Odası Başkanı Süleyman Çaydere katıldı. 

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 2626 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum