Sinan ÖNCE
Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Türkçe Yaz Okulu programı, dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye'ye eğitim için gelen öğrencileri Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde ağırlıyor. Öğrencilerin yalnız Türkçeyi değil, Türkiye'yi ve Türk kültürünü de öğrenmelerini amaçlayan 2015 Türkçe Yaz Okulu projesi kapsamında Bilecik'e 13 farklı ülkeden 33 öğrenci geldi.
Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Türkçe Yaz Okulu programı, dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye'ye eğitim için gelen öğrencileri Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde ağırlıyor. Öğrencilerin yalnız Türkçeyi değil, Türkiye'yi ve Türk kültürünü de öğrenmelerini amaçlayan 2015 Türkçe Yaz Okulu projesi kapsamında Bilecik'e 13 farklı ülkeden 33 öğrenci geldi.
İlimize gelen öğrencileri Bilecik Belediyesi misafir ederken, sabah kahvaltıda Belediye Başkanı Selim Yağcı'da öğrencilerle buluştu. Gölpark Subaşı Restaurant'da düzenlenen kahvaltı öncesinde konuşan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türkçe Öğretim ve Uygulama Merkezi Başkanı Yard. Doç. Hilmi Demiral, Türkçe Yaz Okulu programı hakkında bilgi verdi.
"İLK GEZİMİZİ SÖĞÜT VE BİLECİK'E YAPIYORUZ"
Başkan Yağcı'ya misafirperverliği için teşekkür eden Demiral, program kapsamında Türkçe öğrenen öğrencilerle ilk olarak Söğüt ve Bilecik'e ziayret gerçekleştirdiklerini söyledi. Eskişehir'de 3 yıldır Türkçe öğrettiklerini ifade eden Demiral, kültürümüzü tanıtmak için çalıştıklarını ifade etti. Demiral şöyle konuştu: "Öncelikle Bilecik Belediye Başkanımız Selim Yağcı'ya teşekkür ediyoruz. Misafir edip ağırladığı için. Bilecik'in bizim kültürümüz açısından önemi çok fazla. Biz 3 yıldır yabancı öğrencilere Türkçe öğretiyoruz. Onlar Türkçe öğrenmeye başladıkları ilk anda genelde Aralık ayı civarı oluyor. İlk gezimizi biz Söğüt ve Bilecik'e yapıyoruz. Osmanlı Devleti'nin ilk tohumlarının atıldığı bu coğrafyayı tanımakla başlamak istiyoruz. Bu gezimizde program gereği 3 haftaya sarkmak zorunda kaldı ama bizim misyonumuzda işe Söğüt ve Bilecik'le başlamak var. Bu açıdan bizim için tarihi açıdan büyük önemi var.
"3 YILDIR TÜRKÇE ÖĞRETİYORUZ"
Eskişehir'de 3 yıldır Türkçe öğretiyoruz. Bu öğrencilerimiz de misafirlerimiz. Yunus Emre Enstitüsü diye yurt dışında devlete bağlı, 38 ülkede 40 merkezde Türkçe öğreten bir vakfımız var. Bu öğrenciler ülkelerinde herhangi bir sebeble bu eğitim olabilir iş olabilir hobi olarak olabilir Türkçe öğreniyorlar. Bizim gurubumuzun özelliği ise ileri derecede Türkçe biliyorlar. Şuan 11 tane farklı şehirde 300 tane öğrenci 1 aydır Türk kültürünü Türkçe'yi öğrenmeye devam ediyorlar. Eğer twitter ve facebook hesaplarından takip etme imkanınız olursa Türkçe yaz okulu diye taki etme şansınız olacaktır. Bu öğrenciler şuan da 13 ülkeden geldiler bize. 33 öğrencimiz var. En yoğun olarak guruplardan başlamak gerekirse İran, Mısır, Kazakistan'dan çok öğrencimiz var. Bunun haricinde Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Romanya, Japonya, Afganistan, Almanya, Azerbeycan, Fransa'dan gelen öğrencilerimiz var. Bu kadar farklı ülkeler bir masa etrafında Türkçe konuşarak sohbet ediyorlar. Bu açıdan Başbakanlığın yaptığı bu etkinlik çok anlamlı bir taraftan. Kültürümüzü tanıtıyoruz. İnşallah Türk kültürünü tanıma fırsatı bulmuşsunuzdur." dedi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türkçe Öğretim ve Uygulama Merkezi Başkanı Yard. Doç. Hilmi Demiral'ın konuşmasının ardından Belediye Başkanı Selim Yağcı konuştu. Yağcı, öğrencileri Bilecik'te ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bilecik'in Türk tarihi açısından önemli bir şehir olduğunu vurguladı.
"ULU ÇINARIN ÇIKTIĞI TOPRAKLARDAYIZ"
Yağcı şöye konutşu: "Kuruluşun ve Kurtuluşun beşiği diyoruz. Bizleri biz yapan Osmanlı Devleti'nin kurulduğu topraklar. Yaklaşık 800 yıl önce Osmanlı Devleti buraya Orta Asya'dan 400 çadırla gelip, buradan aldığı enerjiyle güçle bir yolculuğa çıkmış ve 600 yılı aşkın dünyaya hak ve adalet dağıtacak şekilde hükümdar olmuş. O devlet ki onun olduğu dönemlerde süreçlerde gerek Avrupa'da gerekse Ortadoğu coğrafyasında Balkanlarda devamlı huzur sulh ve sükun hakim olmuş. Onun ortadan kalmış olmasından sonra bugün maalesef ne ortadoğuda ne balkanlarda istediğimiz o huzuru barışı bir türlü yakalayamamışız. Böyle bir devletin böyle bir ulu çınarın çıktığı topraklardayız.
Kurtuluşun beşiği diyoruz. Ülkemizin sıkıntılı dönemlerinde yeniden doğuş hareketinin başladığı Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşumu günlerinde Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı milli mücadelenin başladığı topraklar aynı zamanda.
Bilecik, tarihi anlamda referansları oldukça güçlü bir şehir. Ama günümüzün yaşantısı içerisinde tarihi performansını istediğimiz oranda bu zamana kadar sergileyememişiz. Biz Bilecik Belediye Başkanlığı olarak ve Bilecik'te yaşayan tüm hemşehrilerimiz kardeşlerimizle birlikte şehrimizin taarihi misyonuna uygun bir vizyon yükleme noktasında bir çaba harcıyoruz.
"BİLECİK, EMİN ADIMLARLA YÜRÜMEKTE"
Bilecik, ülkemizde çok önemli olan metropol şehirlerin arasında ve bu zamana kadar böyle büyük şehirlere yakın olmanın gelişim noktasında sıkıntılarını yaşamış. Bir tarafta bir saatlik mesafede Bursa gibi Türkiye'nin güzide şehirlerinden birisi, bir taraftan Eskişehir gibi sanayide önde gelen şehirlerinden birisi bir tarafta Sakarya, Kocaeli ve hatta İstanbul gibi metropol bir şehre yakın olması buradan göç hareketinin bu şehirlere fazla olmasını gerektirmiş. Buda şehrimizdeki insanın dışarıya göç ettiği için gelişimi engellemiş. Ama son 10 yıl içerisinde bu şehirler doldular taştılar. Oralardaki dolgunluk taşkınlık ve şehrimizin kentsel yapısının gelişmesiyle birlikte buralarda şehrimize ciddi bir akım var. Özellikle son yıllarda üniversitemizin genç kardeşlerimizin de şehrimize gelmesiyle birlikte Bilecik tarihi misyonu noktasında önem arz edecek şekilde bir vizyon yükleyerek geleceğe emin adımlarla yürümekte.
"TÜRKİYE'Yİ, TÜRKÇE'Yİ VE BİLECİK'İ BİLMEK BİR MEDENİYETİN KAPISINI AÇMAKTIR"
Temennimiz sizin gibi genç kardeşlerimiz ileride ülkelerinde söz sahibi olması ve bu başlatmış olduğunuz Türkçe'ye ve Türkiye'ye yakınlığı ileride ülkelerinizle ülkemiz arasında dostluk kardeşlik ortamına dönüştürmeniz. Bu şekilde bir gelişme olursa son derece mutluluk duyarız. Sizlerin Türk diline ilgisi bizleri son derece memnun ediyor. Türkiye'yi ve Türkçe'yi tanımak, bilmek, Bilecik'i tanımak ve bilmek aslında bir medeniyetin kapısını açmak gibi birşey. Çünkü baktığımızda Türk tarihi olmadan, dünya tarihinin olması mümkün değil. Türk tarihi içerisinde de Osmanlı olmadan Türk tarihinin olması mümkün değil. İşte o tarihin başlangıç toprakları üzerindesiniz. Buralarda süreç itibariyle tarihi anlamda ciddi tahribatlar, savaşlar olmuş geçmiş, mücadeleler olmuş ama bu topraklar kendi ruhunu üzerinde barındırıyor. Osmanlı Devletinin manevi kurucusu Şeyh Edebali'nin kabrinin olduğu topraklar. Osmanlı devletinin ilk kadısı dediğimiz Dursun Fakıh'ın kabrinin olduğu topraklar. Osmanlı Devleti'ni kuran Osmangazi'nin babası Ertuğrulgazi'nin kabrinin olduğu topraklar. Tabi ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kurtuluş savaşımız sırasında İsmet Paşa'ya "Siz orada sadece düşmanı değil, Türk ulusunun makûs talihini de yandiniz" dediği İnönü muharebelerinin Metristepe'nin olduğu topraklar.
"İNSANIMIZIN MİSAFİRPERVERLİĞİNE ŞAHİTLİK EDECEKSİNİZ"
Bir taraftan tarihin eşsiz izlerine tanıklık edeceksiniz, bir taraftan doğanın, tabiatının güzelliklerini göreceksiniz. Diğer taraftan da insanımızın hoşgörüsünü sempatisini ve misafirperverliğine şahitlik edeceğinizden göreceğinizden eminim. "dedi.
Konuşmaların ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türkçe Öğretim ve Uygulama Merkezi Başkanı Yard. Doç. Hilmi Demiral, Belediye Başkanı Selim Yağcı'ya günün anısına hediye takdim etti. Başkan Yağcı'da, Yard. Doç. Demiral'a Osmanlı armalı tabak hediye etti.