“Açılım” adı altında PKK’yı ortadan kaldırma çalışmalarI başlatılmıştı. Eski yazılarıma bakarsanız “Açılım”a karşı çıktığımı görürsünüz.
PKK denen vatan hainlerinin ABD, İsrail ve AB ülkelerinin oyuncağı olduğunu, Türkiye’nin bu beladan kurtulmasına müsaade etmeyeceklerini yazmıştım. Nitekim etmediler ve Güneydoğu’da Hendek hareketlerine başladılar. Selahattin Demirtaş denen zat “400 km2’lik alanda hakimiyet sağlandı, hızla ilerleme kaydediliyor” açıklamaları yapmıştı.
O günden sonra devlet “Ya devlet başa ya kuzgun leşe” anlayışıyla PKK’yı bitirme harekatın başladı. İsrail’den alınan silahlarla terörün bitirilemeyeceğini gördü. İHA, SİHA v ATAK helikopterlerinin yapılmasını sağladı. PKK’yı yurt içinde bitirdi. Irak ve Suriye’de bitirilmesi için gayretli çalışmalara daha çok hız verildi.
Suriye’de Esed dönemi sona erdi. İran, Rusya hakimiyeti kırıldı. Türkiye siyaseti Suriye’de yer edindi. Amerika ve İsrail Türkiye’nin Suriye’de söz sahipliğini yok etmeye çalışıyor. Adı Suriye Devleti olmasına rağmen devlet görevlerini ifa etmekten aciz Suriye’yi bölmek için uğraşan İsrail ve destekçisi ABD Türkiye’nin Suriye politikasını aşındırmaya çalışıyor.
Devlet Bahçeli’nin ortaya attığı “Terörsüz Türkiye” hedefini AK Parti ve lideri destekledi. Hedefe her ne kadar ağır gidilse de başarı sağlandığı gerçek. Terör yandaşlarının son umudu Suriye’de SDG denen ABD ve İsrail’in desteklediği güçlere devlet kurdurmak. Türkiye mani olmak için elinden gelen siyasi baskıyı yapıyor. Gerekirse sahada sorunu çözmeye kararlı.
PKK’yı bitirmek için kurucusu, hain İmralı tutuklusuyla devlet görevlileri, destekçi partileri DEM görüşmeler yaptılar, çeşitli açıklamalar yapıldı.
Suriye’de PKK’nın eş terör örgütü SDG “Abdullah Öcalan’ın PKK terör örgütü lağvedilmiştir kararı bizi kapsamıyor” açıklamasından sonra Devlet Bahçeli’nin “Milletvekillerinden bir heyet seçilsin İmralı’ya gidip görüşsün” teklifiyle üç kişilik bir heyet görüşmeye gitti resmi bir açıklama yapılmadı.
Düne kadar “Apo 25 yıldır cezaevinde yatıyor, AİHM kararlarına göre serbest bırakılması gerekir” diye konuşanlar, kent uzlaşısı adı altında PKK destekçisi partiyle seçime girenler (CHP, İYİ Parti, DP, DEVA, Gelecek Partisi ve sol tandanslı partiler) 2019 ile 2024 seçimlerinde aynı adaya oy verdiler. Büyükşehir belediyelerinde iktidarın adaylarına karşı belediye kazandırdılar.
Terörün başıyla görüşülmesini isteyenler ile görüşülmesini sağlayanlarda buna karşı çıkanlarda yukarıda bahsettiklerim. Apo denen adamın hain olduğunu, onu destekleyen partinin yanlış yolda olduğunu yeni mi anladınız? “Yoksa Cumhur İttifakı hangi yönde giderse biz aksi istikameti tercih edelim” siyasetini mi takip ediyorsunuz?
Devletin içişleri, dışişleri ve MİT kanalıyla elde ettiği bilgileri bizim bilmemiz mümkün değil. 50 yıldır devletin başına bela olan, 40 bin kişinin ölümüne, 10 bin asker ve polisin şehit olmasının baş sorumlusu, PKK’nın kurucusu hain ile meclisi temsilen görüşme yapılması gönül rahatsızlığı verdi elbette. Birçok şehit aileleri ve gaziler dernekleri ise devletin onlara verdiği bilgilerden olsa gerek susmayı tercih etti. Ülkemiz içinde terörü bitirenleriN tercihi demekten başka ne diyebiliriz ki…