28 ŞUBAT 15. YILINDA

ŞADİ ERDAL

28 Şubat deyince Refahyol iktidarı yıllarını hatırlıyorum. 15 yıl evvel doğan çocuklarımıza o günlerde yaşanan olayları bugün anlatsak inandırmakta güçlük çekeriz. Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan'ın Başbakanlığını hazmedemeyenler, Doğruyol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller'in Refah Partisiyle koalisyon kurmasını içlerine sindiremeyenler Türkiye'yi inanılması güç kaosa sürüklediler.

Bakmayın siz bugün merhum Erbakan için methiye düzen köşe yazarlarına. Merhum Erbakan'ı siyasi hayatı boyunca kötülemek için her yolu denediler.

Erbakan 1968 yılında Milli Nizam Partisi'ni kurdu. “Ağır sanayi kurmalıyız...” diye başladığı her konuşması, o günün siyasileri tarafından alaylı konuşmalar ile karşılandı. Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi onun eseridir. Bilecik Üniversitesi'nin kurulduğu alan merhum Erbakan tarafından Rulman Fabrikası kurulması için istimlak edildi ve bizzat kendisi tarafından temelleri atıldı. Koalisyon bozuldu ilgilenen olmadı, gelen iktidarlar Rulman fabrikasını Polatlı'ya kurdular. Zamanla Yüksek Okul ve Kredi Yurtlar kuruldu ve bugün Bilecik Üniversitesi alanı daha da genişletilerek faaliyetini sürdürüyor.

Erbakan Doğru Yol Partisi ile Refah-Yol iktidarını kurduğunda Havuz sistemini kurdu. İslam ülkeleriyle bugün de devam eden D/8 birliğini gerçekleştirdi. Havuz sistemiyle zenginlerin ve bankaların faiz gelirlerine mani oldu. D/8 birliğini kurmasıyla da Hristiyan alemini İslam birlikteliği korkusu sardı.

İrtica korkusu, 'laiklik elden gidiyor' propagandaları pompalanmaya başladı. Basın, bir takım sivil toplum kuruluşları ve ordu içindeki cuntacılar Refah- Yol İktidarını devirmek için ne kadar yalan ve iftira varsa yüklediler. Şarapçıyı Şeyh, ne olduğu belirsizin başına eşarp bağlayıp Şeyh'in metresi gösterdiler. İktidarı devirmek için milletvekilleri korkutuldu, partilerinden istifa ettirildi. Bakanlar şantajla istifaya zorlandı. Daha nicelerini bu sayfaya aldırmam mümkün değil. O gün Rafah-Yol İktidarını devirmek için rol alanlar bugün birbirlerini deşifre ediyorlar. “Sen Şu İşe Bak, Biz Söylesek Laf Olur” köşemizde örnekleri görüyorsunuz.

Bütün bunlar ülkeye 500 milyon dolara mal olduğunu ilgililer söylüyor. Sadece bugün ismi kaybolan bankalar 50 milyon doları lüp ettiler.

İmam Hatipler, meslek liseleri, üniversitelerde okuyan başörtülüler, namaz kılan devlet görevlileri, Ordu da namaz kılan ve eşi başörtülü Subaylar zulme maruz kaldılar. 28 Şubat'ın içinde yer alanlar binlerce mazlumun ahını aldılar. “28 Şubat Ak Parti'yi iktidar yaptı” diyenler, esasında 28 Şubat zalimleri sayesinde milleti korkutarak iktidara gelmek istediklerini milletten gizliyorlar.

Gazetemiz Sakarya o günlerde haftalık olarak yayın hayatını sürdürüyordu. Sakarya o zamanda milletin arzusu hilafına yapılanlara karşı çıkmıştı. Hiçbir zaman inancından sapmayan Sakarya 28 Şubatçılara karşı yaptığı yayınlarıda sizlere takdim ediyoruz.

TAŞI GEDİĞİNE

Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekillerine “Arkadaşlar bu kadar meyhaneye gitmeyin. Tamamen gitmeyin demiyorum ama meclis çalışmalarını aksatmayın. Ben bu bilgileri garsonlardan alıyorum” diyor.

Biz meyhaneye gitmeyin desek laf olur.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.