'ARTIK MİLLETİN BORUSU ÖTECEK!'

Ak Parti İl Danışma Kurulu toplantısına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 Nisan'da yapılacak referandumda oylanacak Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili konuştu.

Ak Parti İl Danışma Kurulu toplantısına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 Nisan'da yapılacak referandumda oylanacak Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili konuştu. Muhalefete yüklenerek konuşan Bakan Soylu:  "Yeni sistemi tabi ki istemezler. Yeni sistemde milletin ayağına gideceksin, proje üreteceksin. Yeni sistemde önünü göremeyen bir Türkiye değil, 2023, 2053, 2071 hedeflerini ortaya koyacaksın. Yeni sistemde insanların düşüncelerini, fikirlerini ayırmayacaksın ve yeni sitemde % 50’nin üzerinde oy alacaksın. % 25 ile bir taraftan yargı ile bir taraftan anayasa mahkemesi ile bir taraftan yargıtay ile basın ile bir taraftan da ihtilal ve darbelerle kurmuşsun sistemini, borunu öttürmeyi sağlamışsın. Ama artık senin değil milletin borusu ötecek. Hiç kimse bu milletin sabrını zorlamasın. Bu milletin sabrı ve şefkati en önemli özelliklerinden bir tanesidir." dedi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 3 Mart Cuma günü AK Parti İl Danışma Kurulu Toplantısına katıldı. Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki toplantıda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Bakan Soylu'ya büyük ilgi gösterildi.

Toplantıda konuşan Bakan Soylu, Cumhurbaşkanlığı sisteminin milletin en büyük rüyası olduğunu ifade ederek: 'Anahtarın tamamen milletin elinde olduğu bir sistemin adıdır bu. Biz bu sistemi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dışında kimse ile getiremeyiz. Bu sistemi onun dışında kimseyle oturtamayız. Recep Tayyip Erdoğan gibiler kolay kolay yetişmezler. Bugün Avrupa’da lider yoksulluğu var." dedi. 

Bakan Soylu konuşmasının devamında Bilecik'te olmaktan gurur duyduğunu ifade etti. Soylu: “Tam da burada Bilecik’te Söğüt’ün Domaniç yaylasında atılmış o büyük devlet tohumunun o büyük devlet şuurunun 15 yıldır özenle koruyan ve dik duran sizlerle bu ata yurdunda birlikte olmaktan gurur duyuyorum. Şunu bilmeliyiz ki bütün dünyanın her tarafında Anadolu coğrafyasının ayakta durmasını isteyen Kâbe’yi Muazzam adan Ravza’yı muta haraya kadar ellerini semaya açmış ve Allah’ım ne olursun bu büyük milleti zillete uğratmaya çalışanlara fırsat verme diyerek dua eden milyarlarca insan var. Onlar bu coğrafyaya ve bu insanlara dua ediyorlar." dedi. 

"GÜÇLÜ TÜRKİYE İNŞA ETMEK İSTİYORUZ"

15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye'yi cenderenin içine çekilmeye çalışıldığını ifade eden Bakan Soylu şöyle konuştu: "Bugüne kadar türlü oyun ve iftiralarla önümüzü kesmeye çalıştılar. Onlar söylemlerine uymayanlara her türlü iftirayı atarak her alçaklığı bir şekilde ortaya koyuyorlardı. Bunu her defasında net bir şekilde gördük. Aynısını Sayın Cumhurbaşkanımıza yapıp hukuk üzerinden bir darbe gerçekleştirmeye çalıştılar. Onu da bu sistemin içerisinde yaptılar. Ama milleti düşüremediler. Millet her seferinde bir öncekinden daha fazla destek veriyordu. Çevremizdeki tüm ülkeler sıkıntı içerisinde mücadele ederken 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye’yi de bu cenderenin içine çekmeye çalıştılar. O Pensilvanya’daki FETÖ haini bu güzel ülkemizi bir şekilde istilaya uğratabilmek için bu masum milleti katletmeye başladılar. Hiçbirimiz 15 Temmuz akşamında bu sistemin yeniden önümüze büyük bir dalga çıkaracağını ve bu ülkeyi yeniden geri götürmek isteyenlere fırsat sunulacağını düşünmedik. Bizim yükselişimize, sıçrayışımıza engel olarak bizi çeşitli oyunlarla terbiye etmeye çalışıyorlar. Bize, bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’ına, memuruna, esnafına, çiftçisine size bu ülkeyi yönettirmeyeceğiz diyorlar. Bizde 2002 yılından beri haykırıyoruz. Bu ülkeyi biz idare edeceğiz, bu millet yönetecek. Şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Artık arkamıza dönüp şimdi ne olacak diye dönüp bakmak istemiyoruz. Arkaya dönüp bakıp duran şoför ilerleyemez kaza yapar. Biz sürekli korku içerisinde bugün ne olacak diye arkamıza dönüp bakmak istemiyoruz. Bugüne kadar yaşanılanlardan kurtulmak, geleceğe ümitle bakmak ve güçlü bir Türkiye’yi hep beraber kurmak ve inşa etmek istiyoruz.

Ey oğul insanı yaşat ki devlet yaşasın diyen Edebali’den, Sakarya savaşı öncesi 'hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır.' diyen Gazi Kemalden bütün bu anlayış. O yüzden bu partinin bayrağı dün çizilen bayrak değildir. Şekil değişir şema değişir. Bugün biz buralardayız yarın ise gençlerimiz bu kürsülerde olacak. Ama bu davayı aynı şekilde yaşayacaklardır. Yine dertleri bu milletin refahını, bu milletin huzurunu, bu milletin birlik ve beraberliğini temin etmek olacaktır. Yine dertleri dünyayı bir karanlığa sürükleyen terör örgütüne karşı dünyanın en güzel toprakları olan bu Anadolu topraklarına karşı devletimizi ve milletimizi savunmak olacaktır. Yine dertleri bu Ortadoğu coğrafyasının kadim medeniyetini dışardan destekli terör örgütlerine karşı korumak olacaktır. Biz bu toprakları hiç kimseye çiğnetmeyeceğiz diyen bir anlayışın sahipleri olacaklardır. İşte bu yüzden sevgili gençler bu davayı iyi anlayın, bu sevdayı iyi anlayın çünkü bu sevda olmadan bu aşk olmadan bu dava yürümez.

Geçmişte yaşanan faizleri, enflasyonları, terör örgütlerinin yaptıklarını gördük. Bu millet çok sıkıntı çekti. Büyük eziyet ettiler. Bizleri pes ettirmeye çalışanlara karşı, sizden bir şey olmaz diyenlere karşı, siz akıllanmayacak mısınız diyenlere karşı, 'Biz akıllanmayacağız. Biz zengin bir ülke, biz güçlü bir ülke, biz özgür bir ilke olacağız. Biz dünyanın ilk on büyük devletlerinden biri olacağız. Bunu sizler yaptınız.

Adnan Menderes’e yaptıklarından sonra bir de 15 Temmuzla karşı karşıya geldik. Öyle bir sistem kurdular ki 60 darbesi onları kesmedi. İdamlar onları kesmedi. Bazen anayasa mahkemeleri bazen Yargıtaylar bazen ilkelerle bazen darbelerle terbiye etmeye çalıştılar. 28 Şubattan bir gün önce bu ülkede özgürlük vardı. Başörtü sıkıntısı yoktu, herkes çocuğunu rahatça okutabiliyordu. Ama bir günde bir bildiri ile bir milli güvenlik kurulunu ortaya koyarak tarumar ettiler. Bir günde bu büyük değişim nasıl yaşatılır. Bütün görüşlere karşı çıktılar, insanları birbirine düşürdüler. Ama biz sabırlıydık 2002 de Ak Parti iktidara geldikten sonra da bu sabrını bozmadı.

 Vazgeçmediler yine başka bir şey çıkardılar ortaya ama karşılarında kararlı, azimli bir millet vardı ve kendi düşüncelerini gerçekleştirmek istiyorlardı. Dediler ki olmaz. Anayasayı takla attırmak istiyorlardı, istedikleri zaman kaos yaratmak, istedikleri zaman kanunla pranga altına alabilecek, istedikleri zaman medya patronları ile beraber terbiye edebilecek, istedikleri zaman Avrupa’dan, ABD'den her an ekonomik baskı hissedebilecek bir sistem kurmuşlardı. Ve bu sistem bir şeyin karşısındaydı; milli iradenin reyin, sandığın karşısındaydı. Bunları hep beraber yaşadık. İMF borçlarını, Faizlerin %1000lere çıktığı dönemleri hepimiz biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız İMF'ye olan borcumuzun bittiği gün Bütün Dünya'ya bir sesleniş yaptı; Bildiğiniz Türkiye o eski Türkiye değil, yeni Türkiye bu. Artık IMF'nin önünde boyun eğmeyeceğiz ve orta dereceli bir memurunuz bizi denetlemeyecek. Ey Dünya istiyorsanız IMF’nize 5 Milyar Dolar borç verelim dediği gün yepyeni bir süreç başladı. Bunları hep birlikte yaşadık." dedi. 

"Biz artık geriye değil önümüze bakmak istiyoruz." diyen Bakan Soylu, Ak Parti'nin milletin sesi olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:  "Bizim dünyaya söyleyecek sözümüz var. AK Parti sadece bir siyasi parti değildir. AK Parti bu milletin sesidir, sinesidir. Onun için yılmadınız ve korkmadınız. Onun için dimdik ayakta ve diyorsunuz ki biz Türkiye’yi en iyi dünya ülkelerinden birisi haline getireceğiz. Şimdi ikinci hamlemizi ve sıçramamızı yapmamız gerekiyor. Bu bizim milletimiz için büyük bir fırsattır. Eğer biz bunu yakalarsak % 5 enflasyonun altını, % 5 işsizliğin altını, 50 milyar dolar ihracatı yapacağız. Uluslararası yatırımcıların milyar dolarlık yatırımlar için ülkemizi tercih edeceği istikrarlı bir ülke olacağız. Bizim hedefimiz bugün değil gelecektir.

Hep AK Partiyi ülkeyi kutuplaştırıyor diye eleştirdiler. Bu söylem CHP’nin ağzından hiç düşmedi. Hiç kavga eden muhtara millet oy verir mi? Milletin işine gücüne bakmayan, millete sırtını dönene millet oy verir mi? Bir belediye başkanı görevini yapmazsa bu millet ona yeniden oy verir mi? Sürekli gerilim üretip iş yapmayan karşı millet sandıkta gereğini yapar. Madem AK Parti sürekli gerginlik üretip siyaseti kutuplaştırıyor. Peki AK parti neden % 34’lerden % 50’lere taşındı. CHP % 24-26 bandında bir ileri bir geri gidip geliyor. Siyaseti kutuplaştıran kendi çizgisinde duran kim? 

ARTIK MİLLETİN BORUSU ÖTECEK

Yeni sistemi tabi ki istemezler. Yeni sistemde milletin ayağına gideceksin proje üreteceksin. Yeni sistemde önünü göremeyen bir Türkiye değil, 2023, 2053, 2071 hedeflerini ortaya koyacaksın. Yeni sistemde insanların düşüncelerini, fikirlerini ayırmayacaksın ve yeni sitemde % 50’nin üzerinde oy alacaksın. % 25 ile bir taraftan yargı ile bir taraftan anayasa mahkemesi ile bir taraftan Yargıtay ile basın ile bir taraftan da ihtilal ve darbelerle kurmuşsun sistemini borunu öttürmeyi sağlamışsın. Ama artık senin değil milletin borusu ötecek. Hiç kimse bu milletin sabrını zorlamasın. Bu milletin sabrı ve şefkati en önemli özelliklerinden bir tanesidir.

Bugüne kadar türlü oyun ve iftiralarla önümüzü kesmeye çalıştılar. Onlar söylemlerine uymayanlara her türlü iftirayı atarak her alçaklığı bir şekilde ortaya koyuyorlardı. Bunu her defasında net bir şekilde gördük. Aynısını Sayın Cumhurbaşkanımıza yapıp hukuk üzerinden bir darbe gerçekleştirmeye çalıştılar. Onu da bu sistemin içerisinde yaptılar. Ama milleti düşüremediler. Millet her seferinde bir öncekinden daha fazla destek veriyordu. Çevremizdeki tüm ülkeler sıkıntı içerisinde mücadele ederken 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye’yi de bu cenderenin içine çekmeye çalıştılar. O Pensilvanya’daki FETÖ haini bu güzel ilkemizi bir şekilde istilaya uğratabilmek için bu masum milleti katletmeye başladılar. Hiçbirimiz 15 Temmuz akşamında bu sistemin yeniden önümüze büyük bir dalga çıkaracağını ve bu ülkeyi yeniden geri götürmek isteyenlere fırsat sunulacağını düşünmedik. Bizim yükselişimize, sıçrayışımıza engel olarak bizi çeşitli oyunlarla terbiye etmeye çalışıyorlar. Bize, bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’ına, memuruna, esnafına, çiftçisine size bu ülkeyi yönettirmeyeceğiz diyorlar. Bizde 2002 yılından beri haykırıyoruz. Bu ülkeyi biz idare edeceğiz, bu millet yönetecek. Şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Artık arkamıza dönüp şimdi ne olacak diye dönüp bakmak istemiyoruz. Arkaya dönüp bakıp duran şoför ilerleyemez kaza yapar. Biz sürekli korku içerisinde bugün ne olacak diye arkamıza dönüp bakmak istemiyoruz. Bugüne kadar yaşanılanlardan kurtulmak, geleceğe ümitle bakmak ve güçlü bir Türkiye’yi hep beraber kurmak ve inşa etmek istiyoruz.

Ben bugün burada sizlerde bu kararlılığı görüyorum. Ama yine de çok az bir zaman dilimi kaldı. Bugüne kadar çalıştığınızın tamamı kadar toplam seçim çalışmalarınızın top yekünü kadar bir büyük gayret bekliyoruz. Gitmedik yer, çalmadık kapı bırakmayalım. Gün bugündür. Vesayeti sırtımızdan atacağız. Bize elbise biçmeye çalışanlara biz sizin biçtiğiniz elbiseyi değil, “Biz Şeyh Edebali’nin biçtiği elbiseyi giymeye talibiz” diye haykıracağız. Bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bunun için bugün çalışma zamanıdır” dedi.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Siyaset Haberleri