Şeyh Edebali Türbesi'ndeki yüzlerce yıllık mezar taşlarındaki yazılar, "Bilecik'in zamanı aşan taşları" projesi kapsamında tercüme edilerek, geçmişte bölgede yaşayanların sosyal statüleri hakkında bilgilere ulaşıldı.
Proje danışmanı Ünal: "Çalışmayla, mezarlıklar ve mezar taşlarının, milletlerin tarihinde önemli yer tuttuğu, geçmişten geleceğe kurulan köprüde bize en yakın olan ve bizi en çok ilgilendiren tarihi kaynaklardan olduğu ortaya çıkmıştır" dedi.
Bilecik Hayme Ana Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TUBİTAK) 46. ortaöğretim öğrencileri proje yarışması için hazırlanan "Bilecik'in zamanı aşan taşları" projesiyle Şeyh Edebali Türbesi yanında bulunan mezar taşları şekil ve içerik olarak inceleniyor.
Danışman öğretmen Tarkan Ünal ve öğrenciler tarafından hazırlanan projede 6 mezar taşında yapılan incelemede, mezar taşlarının edebi ve tarihi değerleri ile kimlik bilgileri, doğum ve ölüm tarihleri, cinsiyet ve meslekleri tercüme edildi. Bunların yanı sıra o dönemde taş işçiliği, yazı sanatı ve mezar taşlarında bulunan dini ve ebedi ifadeler, bölgenin tarihi ve coğrafyası içerisindeki önemine dikkat çekilmesi amaçlandı.
Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmalarla mezar taşlarının bir sonraki nesillere belgelenmiş olarak aktarılacağını ifade ederek, "Bilecik denilince ilk akla Osmanlı devleti geliyor. Bilecik, Osmanlı Devleti'nin kurulduğu ve Şeyh Edebali'nin türbesinin bulunduğu yer. Bilecik'e gelip de türbeyi ziyaret etmeyen yok gibidir. Buraya geldiğimiz halde uzun süre bu mezar taşları dikkatimizi çekmedi. Öğrencilerimiz böyle bir konuyu getirdi. Okul olarak projeyi yapmaya karar verdik. Belirlediğimiz 6 mezar taşının şekil, sembolik ve üzerinde yazıları inceleyerek, önemine dikkat çekmek istedik" diye konuştu.
Mezar taşlarının 3 bölümden oluştuğunu, kadın veya erkek mezarı olduğunu mezar taşlarındaki motiflerden anlaşıldığını anlatan Ünal, "Kadın mezarı olduğunu, mezar taşındaki çiçek motiflerinden anlaşılıyor. Buradaki mezarların kimliklerini tespit etmek için Osmanlıca bilen kişilerden destek aldık. Yazılar, bugünkü Türkçeye tercüme edildi. Araştırmalarımızda, mezar taşlarının silindir şeklinde olmasından Osmanlı'da mevlevi tarikatına bağlı kişilerin mezarı olduğunu tespit ettik" ifadesini kullandı.
Ünal, mezar taşlarında başlık ve sembol, serlevha, kimlik, dua ve tarih gibi özelliklerin bulunduğunu sözlerine ekledi.
Projede yer alan öğrencilerden Sibel Çolak ve Hasret Sekmen de türbeyi ziyaret ettiklerinde mezar taşlarının şu anki mezar taşlarına göre farklı olduğunu fark ettiklerini belirterek, projeyle inceleme yaptıklarını ve yazıların içeriğine ulaştıklarını söyledi. (AA)