BİLECİKLİ MUHTARLAR CUMHURBAŞKANI İLE BULUŞTU

Ahmet MEŞE

Bilecikli Muhtarlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluştu. İlimiz köy ve mahalle muhtarlarından oluşan 30 kişilik heyet Ak Saray'da Erdoğan'ı dinleme fırsatı yakaladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Ankara’dan, İstanbul’dan, Yalova’dan, Tekirdağ’dan, Edirne’den, Çanakkale’den, Kocaeli’nden, Kırklareli’nden ve Bilecik’ten 424 muhtarı misafir etti. 

Dokuz ilden gelen 424 muhtara hitaben yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın milletin evi olduğunu vurgulayarak, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda muhtarlarımız yanında, esnaflarımızla, iş adamlarımızla, sanatçılarımızla, bilim adamlarımızla, sporcularımızla, velhasıl milletimizin her kesiminden kardeşimizle bir araya geliyoruz. Derdim şu; toplantılarımızı en büyük ölçekte bu salonda yapabiliyoruz. Yakında, aynı anda iki bin kişiyi alabilecek bir kongre merkezi inşa ediyoruz. Bu kongre merkezimiz bittiği anda o zaman iki bin muhtarımızı bir anda buraya davet edeceğiz” dedi.

“HER GÜN MİLLETİMİZLE İÇ İÇE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bunun Türkiye’nin geniş kapsamlı bütün STK’larıyla, gruplarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelmeyi sağlayacağını, devletin milletiyle çok daha farklı bir şekilde kaynaşmaya başlayacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, milletiyle arasına duvarlar örmüş, tel örgüler çekmiş, bariyerler kurmuş bir siyasetçi, bir Başbakan, bir Belediye Başkanı olmadığımız gibi, böyle bir Cumhurbaşkanı da asla olmadık, olmayacağız. Her gün milletimizle iç içe ve beraber olmaya devam edeceğiz” dedi.

“MİLLETİMİZLE MUHABBETİMİZİ KAYBETTİĞİMİZDE NEFESSİZ KALIRIZ; ÇÜNKÜ BİZ MİLLETİMİZİN BAĞRINDA YETİŞTİK”

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ve diğer yerlerde yapılan programlarla, il ziyaretleriyle milletle kesintisiz bir irtibat ve muhabbet içinde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Rabbim muhabbetimizi, sevgimizi, saygımızı, gönül bağımızı artırarak devam ettirsin. Açık söylüyorum; bu bağ koptuğu gün, bizim de bittiğimiz gündür. İnsan nasıl oksijenin olmadığı yerde nefes alamaz, yaşayamazsa, biz de milletimizle muhabbetimizi kaybettiğimizde adeta nefessiz kalırız. Çünkü biz milletimizin bağrından doğduk, orada yetiştik, orada ilmi, irfanı, hizmeti öğrendik. Başka bir dünyayı ne hayal edebiliriz, ne de orada yaşayabiliriz. Beni en iyi siz muhtar kardeşlerimin anlayacağına inanıyorum. Çünkü sizler, demokrasi çınarının köklerine en yakın dallarısınız. Bakmayın siz, kendi aklınca muhtarları küçümseyenlere, görmezden gelenlere. Şundan eminim: Onların hiçbiri, oturdukları mahallelerinde muhtarlığa aday olsalar kazanamazlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi mahalle halkının gönlüne girip, orayı fethedip muhtar olamayacakların ülkenin, milletin, memleketin meseleleri hakkında iri iri laflar etmesinin, kendisini sadece acı acı gülümsettiğini söyledi.

Bugün ülkemizde siyasi parti genel başkanı, yöneticisi sıfatı taşıyanlardan pek çoğunun, parti amblemlerini bir kenara koyun mahalle muhtarlığına aday olduklarında hüsrana uğrayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletle, vatandaşla irtibatları o kadar zayıf ki, seçimler onlar için adeta bir yük. Çünkü sahaya çıkmak, vatandaşımızla muhatap olmak zorundalar. Hâlbuki onların istedikleri, oturdukları yerden ‘Cumhurbaşkanı şöyle söyledi, Hükümet böyle yaptı’ diyerek, siyaset yapmak. Gerçi, geçtiğimiz günlerde, İzmir’de bir vatandaşımız, bir hanımefendi, bunlardan birine gayet güzel dersini vermiş. Sürekli iş değil, laf üreten bir siyasi parti genel başkanına, kendi partisinden olduğunu söyleyen bir hanımefendi, ‘Bırakın dalaşmayı, proje üretin’ diye seslenmiş. Biz de yıllardır aynı şeyi söylüyoruz. Diyoruz ki, ‘Bırakın yapılanları kötülemeyi, bırakın onu-bunu karalamayı, siz bu millet için, bu ülke için ne yapacaksınız, ne yaptınız onu söyleyin’”.

BİR PARTİNİN KAPATILACAĞINA İLİŞKİN İDDİALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir siyasi partinin kapatılacağına ilişkin iddiaları hatırlatarak, “Niye senin partini niye kapatsınlar?  Genel Başkanı olduğum parti 2007’de kapatılmak istendi. Bunların hiç birisinin sesi çıkmadı. Hatta o zaman bir partinin genel başkanı, ‘Ankara’da hâkimler varmış, savcılar varmış’ dedi. Yani kapatılsa zil takıp oynayacaklar. Bunu söyleyenler şimdi ne diyor; ‘Partimiz kapatılacak’. 2010’da Anayasa değişikliğinde o zaman Parlamento’dayım, biz dedik ki, ‘Parti kapatılmasını yasaklayalım, artık partiler kapatılmasın’. İnanır mısınız o maddenin görüşülmesinde hepsi de Meclis’i terk ettiler. Ne yazık ki partimin içinden de ihanet edenler çıktı. Onlar da o meddinin görüşülmesinde bulunmayınca biz 330’u yakalayamadık. Halbuki 330’u yakalasaydık, 2010’daki 26 maddelik anayasa paketinin çıkışında partilerin kapatılması ortadan kalkacaktı ve şu anda bunlar konuşulmayacaktı. Geçenlerde Sayın Başbakan’a da söyledim, Meclis’e getirin bu işi ve zaten biz daha önce bunu söyledik, bir hafta içerisinde hemen, birlikte yasa teklifi gelsin, fazla bir şey değil, 3-5 maddelik iş. Partilerin kaldırılmasını ortadan kaldıralım. Bunun adımı atılısın. Milleti aldatmaya gerek yok dürüst olmak gerek. Bakın şimdi iktidar partisi adım attı. Hadi gelin destekleyin, tekrar sağa sola kaçmayın. Şimdi neyin şikâyetini yapıyorsunuz. Üstelik iş işten geçmiş de değil. İşte iktidar partisi tarafından bununla ilgili bir anayasa değişikliği teklifi meclise sunuyor. Temenni ederim ki süratle bu iş hallolur Meclis’teki 4 parti bir araya gelsin, hatta dört partiye de gerek yok. Ana muhalefet ile iktidar partisi bir araya gelsin bu işi bitirir. Tamamen artık bu milletin gündeminden düşsün. Ondan sonra da hiç kimse ‘Kuşlardan haber aldım benim partimi kapatacaklar’ diye ortalıkta dolaşmasın” dedi.

“BU MİLLET BÜYÜK BİR MİLLETTİR; DOLAYISIYLA ONA YAKIŞAN YAPILACAKTIR”

Göreve geldiklerinde ülkemizde 6100 kilometre yol bulunduğunu, 12 senede bunun üzerine 17 500 kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini, ecdadımızın proje olarak mirası olan Marmaray’ı gerçekleştirdiklerini, Avrasya Tüneli’nin temelini attıklarını yapımının sürdüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarın şimdi de iki köprünün arasında denizin altından bu defa üç katlı bir tünelin yapıldığını, ayrıca Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün de çalışmalarının sürdüğünü, bununda İstanbul’un üçüncü havalimanı ile birleşeceğini söyledi. Tüm bunların laf değil icraat olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da gerçekleştirilen çalışmalardan örnekler vererek, “Şu anda içinde bulunduğumuz Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili ana muhalefetin başındaki zat, ‘yok kaçak saraydı, yok şuydu, yok buydu, durmadan atıyor tutuyor. Büyük devletlere buralar yakışır, bunu böyle bileceksin: Büyük hedefleri olmayanlar, büyük hedefler gözetmeyenler, görmeyenler işte buraları düşünemezler. Bu millet büyük bir millet, dolayısıyla ona yakışan neyse, onu yapacaktır. Şu anda onu yapıyor” dedi.

“KADINA ŞİDDET, İNSANLIĞA İHANETTİR”

Geçtiğimiz Pazar gününün, ‘Dünya Kadınlar Günü’ olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Aslında tüm günler kadınlarımızın günü, 8 Mart’ı sadece kuvvetli bir hatırlatma, meseleyi gündeme getirme vesilesi olarak görüyorum. İstanbul’da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız tarafından düzenlenen coşkulu bir buluşmaya katıldım. Bu toplantıda, kadına şiddete karşı kamuoyunda duyarlılık oluşturmayı hedefleyen bir spot film gösterildi. Bu film, internette, televizyonlarda yayınlanıyor. Şimdi burada da seyredelim. Ne diyoruz bu spot filmde, “Kadına Şiddet, İnsanlığa İhanettir” Kadın dediğiniz, erkek dediğiniz, çocuk, yaşlı, engelli dediğimiz herkes nihayetinde insandır” dedi.

“ALLAH’IN EMANETİNE SAHİP ÇIKMAYAN, MİLLETİN EMANETİNE DE SAHİP ÇIKAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nda bir birim oluşturulduğunu ve Türkiye genelindeki kadına şiddetle ilgili gelecek bütün haberlerin takip edileceğini, böylece nerede ne oluyor anında bunlara müdahale etme imkânı olacağını söyledi.

2006’da yaptığı konuşmada devletin bireysel suçları affetme yetkisinin olmadığını, devletin ancak kendine karşı işlenen suçları affedebileceğini söylediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Diğerinin af yetkisi mağdurun, mazlumundur. Diyelim ki Özgecan’ın annesi babası affederse affedebilir. Devlet, Özgecan’ın failini, katilini affetme yetkisine sahip değildir. Bunun tavanı ağırlaştırılmış ağır hapis cezası. Ağırlaştırılmış müebbet hapisle bu süreç şu anda işliyor. Bu konuda artık sorumluluk yargınındır” dedi.

Konuşmasında, “Mahallesinde şiddete uğrayan mağdur, mazlum durumuna düşen kadınların bulunduğu muhtarımız eğer bu sıkıntı, kendi aile fertlerinden birinin başına gelmiş gibi hissedip, gerekli mücadeleyi inanıyorum ki verecektir, vermiyorsa işini iyi yapmıyor demektir. Allah’ın emanetine sahip çıkmayan, milletin emanetine de sahip çıkamaz. Kadınlar Allah’ın tüm insanlığa bir emanetidir. Bu, eşitliğin çok ötesinde bir değeri ifade ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlardan bu konuda çok daha fazla hassasiyet beklediğini söyledi.

İÇ GÜVENLİK YASA TASARISI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlara "Bakanlığımızla, valiliklerimizle, kaymakamlarımızla, belediyelerimizle iş birliği içinde hiçbir kadınımızın şiddete uğramasına, mağdur olmasına izin vermeyeceğinize inanıyorum" diye seslendi. TBMM'de görüşülen İç Güvenlik Yasa Tasarısı'na işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin bundan rahatsızlık duyduğunu söyledi.  "Durmadan, engelliye engelliye, daha şurada 50 küsur maddeye ancak gelebildiler" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çıkacak, o ayrı mesele. Ama niye bize zaman kaybettiriyorsunuz? Bir an önce parlamento görevini yapsın. Parlamentoda olanlar niye var? Bu kanunları çıkarmak için var. Bunu yasal yönden engelleyebiliyorsan engelle ama buna gücün yetmiyorsa, müsaade et de söylediklerini söyledin, ondan sonra bu işin oylaması yapılır, bir an önce bunlar çıkar, gelir. Zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramıyor. Ama bu İç Güvenlik Yasası’nda düşün, adam elinde molotofkokteyliyle dolaşıyor. Bunlar ne yaptılar? Bütün meydanları yaktılar, yıktılar. Esnaflarımızın dükkânlarını yaktılar yıktılar, araçları yaktılar yıktılar, kamunun araçlarını, otobüslerimizi yaktılar yıktılar. İstanbullumuzda bir Serap kızımızı molotofkokteyliyle yaktılar yıktılar. Bunları hep yaşadık. Eskiden eğlence için üretilen bu havai fişekleri şimdi neye dönüştü? Artık can almaya dönüştü. Biz sapanı eskiden biliyorsunuz, çocuklukta farklı kullanırdık ama şimdi bunlar sapanı, demir bilyeyle maalesef insan canı almada kullanıyor ve bunun suç olmasından rahatsız oluyorlar. Şimdi bunların hepsi suç aletine dönüştü. Silah neyse molotofkokteyli de o havai fişek de o sapan da o."

“TÜRKİYE ÇOK KRİTİK BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eylemlerin ceza miktarlarının arttığına işaret ederek, "Arttığından dolayı rahatsızlar” dedi. “Bakınız çok daha enteresan, maskeyle dolaşıyorlar. Niye maskeyle dolaşıyorsun? Eğer terörist değilsen zaten maske takmana gerek yok. Niye maske, niye etek? Erkeksen pantolonunla dolaş, niye etek?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Orada da yine hanım kardeşlerimize saygısızlık var. Tanınmayalım diyor. Alttan etek, yüzüne maske. Bir kısmı da parlamentoda aynı şekilde maskeyle oturuma katılıyor, böyle bir şey olabilir mi ya? Nasıl bir milletvekilisiniz siz ya, parlamentoda maske. Neymiş? Poşu takmış. Poşu öyle takılmaz, poşunun takılma şekli farklıdır. Bütün bunlarla yasal olmayan şeyleri meşrulaştırma gayretleri var. Yazıktır. Bir taraftan 'Çözüm Süreci' diyeceğiz, bir taraftan 'özgürlükler' diyeceğiz ama bu özgürlükleri söylerken, konuşurken başkalarının özgürlük alanına ne yapacağız, müdahale edeceğiz" dedi.

Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni vizyonlar, yeni hedefler doğrultusunda büyüyen, güçlenen Türkiye’nin, buna uygun bir yenilenmeye, yapılanmaya olan ihtiyacının her geçen gün daha iyi ortaya çıktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye’nin alışkanlıklarıyla,  kurallarıyla, kurumlarıyla bu dönüşümün tamamlanıp, hedefe ulaşamayacağını belirterek, bunun için köklü değişime olan ihtiyacı vurguladı. 7 Haziran seçimlerinin bunun için bir fırsat olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Ben, Yeni Türkiye için Yeni Anayasa’ya ve Başkanlık Sistemi’ne ihtiyacımız olduğunu düşünüyor, bunu her vesileyle ifade ediyorum” dedi.

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sakarya Gazetesi Haberleri