BİLEREK GÜNAH İŞLEMEK

AHMET RIFAT SAĞLAM

Günah işlemekte ısrar, çok tehlikelidir. Günah işlemeye kastetmek, az işlese dahi, ısrar etmek olur. Kastetmek, niyet etmekle, irâde etmekle ve karar vermekle olur.

Tevbe ederken, günah işlediğine pişman olup üzülmek, günahtan hemen vazgeçmek ve bir daha yapmamaya karar vermek şarttır. Bu üç şartı yapmadan, yalnız dil ile tevbe etmek, yalancılık olur.

Küçük günahlara ısrar etmek, büyük günah olur. Bir büyük günahı bir defa yapmaktan daha büyük olur. Tevbe edince, büyük günah da af olur. Küçük günahı basit görmek, büyük günahtır.

Küçük günah işlediğini söyleyerek övünmek, büyük günah olur. Küçük günah işleyince de Allah-u Zülcelal’den ve azabından korkmak lazımdır. Allah-u Zülcelal’den utanmazsa ve azap yapılacağını düşünmezse büyük günah olur.

Tevbeyi geciktirmemeli

Bunun için bir günah işlenince hemen tevbe, istiğfar etmelidir. Tevbeyi geciktirmemelidir. İstiğfar etmek, (estağfirullah) demektir. Tevbe, haram işledikten sonra, pişman olup Allah-u Zülcelal’den korkmak, bir daha yapmamaya azmetmek, karar vermektir.

Günahtan hemen sonra tevbe etmek farzdır. Tevbeyi geciktirmek de büyük günahtır. Bunun için de ayrıca tevbe etmek gerekir. Kur'an-ı Kerim’de mealen buyuruluyor ki: “Allah çokça tevbe edenleri sever.” (Bakara; 222)

“Ey İman edenler! Samimi bir tevbe (tevbe-i nasuh) ile Allah’a dönün.” (Tahrim; 8)

Nasuh kelimesine yirmi üç mana verilmiştir. Bunlardan en meşhuru, günahlara pişman olup istiğfar etmek ve bir daha işlememeye karar vermektir.

Tevbe eden bir kimse, herhangi bir günahı adet haline getirmezse Allah-u Zülcelâl onun tevbesini kabul buyurur. Allah-u Zülcelâl her günahtan dolayı kulunu hemen hesaba çekmez. Ona tevbe imkânı ve mühlet verir. Bu, Allah-u Zülcelal’in bir rahmetidir. Merhametinin bir göstergesidir.

Günahını açıklamak günahı

İşlenen günahtan daha büyük bir günah da o işlediği günahı açıklamak, onunla övünmek ve böbürlenmektir. Nitekim bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Günahlarını açıklayanlar hariç bütün (samimi tevbe eden) insanlar affedilmiştir. İnsanlardan biri geceleyin bir günah işler, Allah-u Zülcelâl günahını örtmüştür. Ancak, sabaha çıkınca Allah-u Zülcelal’in örttüğü perdeyi açar ve günahını (insanlara) anlatırsa işte bu affedilmez.” (Buhari, Müslim)

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.