Bir tanıma göre modernizm aydınlanma ilkelerini temel alan projenin adıdır. 18. yy. dan itibaren Avrupa’da neşvü neva bulan bir süreç, bir uygarlık inşası. Bu uygarlığın temelini Yunan aklı, Roma nizamı ve Hıristiyan ahlakı oluşturur. Ancak burada Endülüs Emevileri bilim noktasında Avrupa’ya üstatlık yapmıştır, bu hakikate değinmeden geçmeyelim. Bu gerçeği batının kendi mütefekkirleri de dile getirmektedir. Bu modern uygarlık, batının sömürgeci yapısıyla birleşerek bütün dünyaya muhtelif yollar ile pazarlanmıştır. Bu uygarlığın mahiyeti; inanca karşı bilgi, teolojiye karşı bilim sloganları içinde gizlidir. En ehemmiyet arz eden erdemi ise ilerlemedir. Madde planında devamlı ilerleme, bu ülküyü başaran toplumlar gelişmiş toplumlar, yapamayan toplumlar ise gelişmemiş toplumlar olarak kategorize edilir. Modern dönemin içinde kendini bulan ancak postmodern düşüncenin temellerini atan Fredrich Niestzsche “ilerleme yalnızca modern bir düşüncedir, fakat yanlış bir düşünce” diyerek modernizmin bu erdemini eleştirmiştir.
Bu uygarlığın dünyaya pazarladığı diğer bir düşünce ise modern uygarlığı merkeze alarak ondan öncesi ve sonrası diyerek bütün bir tarihin sanki modern uygarlığın oluşmasına çabaladığı ve onu yücelttiği iddiasıdır. Bu yolla insanlık tarihindeki onlarca medeniyetin yok sayılması ve gerici olarak yaftalanmasını bütün dünyaya kabul ettirme taassubu.
Postmodernizm
Postmodernizm, modern dönemin temel aldığı noktaları sorunsallaştırarak, modern dünyanın kaynaklarına bir karşı çıkış olarak tanımlanabilir. Kimi düşünüre göre ikinci dünya savaşı ile kimi düşünüre göre ise birinci dünya savaşı ile postmodern döneme girilmiştir. Ancak batılı medeniyet tarihçisi Arnold Toynbee Bir Tarih İncelemesi adlı eserinde modern dönemin I. Dünya Savaşı'yla sona erdiğini, bundan sonraki dönemin postmodern dönem olduğunu ileri sürerek ilk kez postmodern terimini kullanmıştır. Postmodernizm kimi düşünüre göre tamamlanmamış olan modernizmin devamı kimisine göre ise modern dönemden ayrı yeni bir dönemdir. Fakat modernliğin verilerini kullanan veya modernliğin verilerinden yeni kelimeler, yeni düşünceler üreten bir süreç modernliğin içindedir kanaatimizce.
Oluşum Süreci
Coğrafi keşifler ile başlayan süreçte Avrupa’da aristokratlara karşı burjuva sınıfı doğmuştur. Modern dünyanın temelleri bu sınıfa dayanır. Sanayi inkılâbıile üretimin ciddi oranda artışı sonrası üretim ve tüketim noktasında tarihi bir kırılma yaşandı. Bu kapitalizmin belirgin hale gelmesi ve modern dünyanın da başlangıcıdır. Bu açıdan bakılırsa kapitalizm modern dünya’yı simgeler. Kapitalizmin insan fıtratına ters düşen politikaları sonucu insanlık bir buhran dönemine girmiştir. Buna karşılık daha modern dönemin içinde çeşitli isyanlar baş gösterdi. Ancak postmodern döneme girilmesini simgeleyen hadise Bolşevik İhtilali yani komünizmin bir devlet politikası olarak kendini göstermesi ile başlayan süreçtir. Yani bir bakıma kapitalizm modern dünyayı komünizm ise modern dünya içinde postmodern merhaleyi temsil eder.
GAZETEMİZ 24 YAŞINDA
Sakarya Gazetesi 24 yaşına girdi. Herkes için hayırlı uğurlu olsun. Sakarya Gazetesi ile tanışmam bir buçuk yıl önce üniversiteye gelmem ve MTTB Başkanlığı münasebetiyle oldu. Bu gazeteden bu kısa zaman zarfında çok şeyler öğrendim. Bu gazeteden, kararlılıkla çalışmayı, prensipli olmayı ve vefa duygusunun ne demek olduğunu öğrendim. Bir okul gibi çalışan Sakarya Gazetesinden daha da öğrenmeye devam edeceğiz. Hakikaten bu gazetenin hikâyesini öğrendiğiniz vakit altında gerçek bir başarı hikâyesinin yattığının farkında olacaksınız. Şadi Erdal, Ali Erdal, Mücahit Erdal ve Mehmet Erdal’ın şahsında gazetemizin bütün çalışanlarını tebrik ederim ve Cenabı Haktan çizgisini bozmadan, devamlı gelişerek hayırlı işlere vesile olmasını niyaz ederim.