BİR MEDENİYET İNŞASI (2)

MÜCAHİT BAYRAK

Batı uygarlığının postmodern dönem devresindeyiz. Yani batının dünyaya dayattığı uygarlığın postmodern devresindeyiz. Modern batı uygarlığı çöküşe gidiyor. Bunun içinde dünyanın yeni bir medeniyete ihtiyacı vardır.

Bizim modern dünyaya karşı duran kalemiz ise islamcılık veya islamcılık söylemi. İslamcılık Osmanlı’nın yıkılışına doğru, bazı münevverlerimizin savunmak için oluşturduğu bir kaledir. Bu kalenin görevi, batıdan memleketimize yöneltilen hücumlara karşı “biz böyle değiliz, şöyleyiz” demektir. Modern dünyayı yıkacak, onu yerle bir edecek gücü yok islamcılığın. Çünkü o da sistemin dahilinde onu da şekillendiren modern dünyanın hücumlarıdır. İslamcılık söylemi içinde modern uygarlığı yıkmak  ve yerine yeni bir medeniyeti tesis etmek amacı var ancak gücü yok. Bu noktadan bakılırsa islamcılık çok kısır kalıyor ve her yönelttiğin tenkidin yanında alternatif bir sistem getiremediği için bu modern uygarlık açısından bir anlam ifade etmiyor. Çünkü islamcılarda modern dünyanın ağzından konuşuyor. İslamcılığın yönelttiği eleştiriler Yusuf Kaplan’ında ifade ettiği gibi “özsüz tenkit” biçimindedir.

Bugün ülkemizdeki mevcut iktidar, islamcılık ekolü içinde yetişmiş insanlardan oluşuyor. İslamcı kesim Ak Parti iktidarı ile ciddi bir güce kavuştu. Bu para, makam, mevki,güç islamcı camiayı dönüştürmeye başladı. Çok rahat bir biçimde hemde. Bakın yeni yeni modalar, yeni mekanlar, yeni alışkanlıklar sokulmaya başladı o kesime. 

Dindarı olsun seküleri olsun hepsi aynı yerden alışveriş yapar oldu. Hepsi modayı takip eder oldu. Fark eden bir şey yok ki. Kapitalizmin şubeleri olan mağazalar her birine farklı tasarımlarda eşya satıyor. Her iki kesimde mc donalds veya burger king’de yemek yiyor. Modern dünyanın meselesi senin durumun değil onun önüne taş koyup koyamadığındır. 

İslamcılar taş koyamıyor bu gidişin önüne. Çünkü onlarında dünya sevgisi ile doldu taştı kalpleri. Yaptıkları ibadetler ritüele bağlandı. Ruh kaybolmaya başladı. Bankalardan faiz alırken mazeretleri “ama biz  almazsak iş yapamayız kötü insanlar bütün her yeri kapar biz de aç kalırız. Eziliriz”. Her türlü yol mübah olmuş. Neden? Çünkü onlar islam adına hizmet etmekte sözde. Her devir toplumda o devrin şartlarına göre hadisler ve ayetler revaçta. Bugün islamcı camia zengin ise o zaman zenginlik ile ilgili iç rahatlatıcı hadisler ve ayetler okunmalı. Dikkat edin din dünya malı haline getiriliyor. Kimisi islam üzerinden dünya hakimiyeti kurma derdinde kimisi islam üzerinden zengin olma derdinde. Bu dertler ile boğuşan müslümanlar modern dünyayı çok eminim yıkamayacaktır.

Rektör hocamız “insan önce niyet eder, sonra düşünür, sonra karar verir, sonra da eyleme geçer.” Demişti “Uygarlık Tarihi” dersinde. Bu çok önemli bir cümle her şeyi özetleyen bir cümle. Niyetlerimiz temiz olursa eylemlerimizde temiz olacaktır. Modern dünyanın yıkılması insanların dünya sevgisinde uzaklaşması ile olur. Yani modern dünyayı, modern dünyayı yıkacağım diye yola çıkan bir adam dahi yıkamaz. Ancak ve ancak onu yıkacak olan Allah (cc) rızası için dünyadan uzaklaşanlar dünyayı terkedenler olacaktır. Bu düşünce modern dünyanın bütün paradigmalarını yerle bir edip yerine ahireti baz alan bir insanlık doğuracaktır. Bir hikaye ile bitirelim. Gandhi İngilteriyi pasi direniş ile ülkesinde kovar ama nasıl? Bir gün yanına bir koyun alıp dağa çıkar ve o koyun ile 1 ay boyunca yaşamayı başarır. Daha sonra şehre insanların arasına inip halkına seslenir. Ben bir ay bu koyunun sütünü içtim ve yaşadım. Sizlerde yaşayabilirsiniz der. Bunun üzerine halk ingiliz mallarını ciddi bir biçimde boykot eder. Akabinde ingiltere hindistan’da çekilmek zorunda kalır. Bu olay bizim için önemli bir örnektir. Selam ve dua  ile…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.