BİR “ŞEF” Mİ VAR?

ALİ ERDAL

HDP Eş Başkanı Demirtaş ve CHP milletvekili Eren Erdem´den sonra Gülen de Rus´la ünsiyet gayretinde…
Rus MoskovskiKomsomolets Gazetesi´nden, Prof. Dr. VitalyNaumkin, bir vesileyle Amerika´ya gitmiş, hazır gelmişken Gülen´i görmemekolmazmış... Zira(büyükçe bir köyü –belki kasabayı– besleyecek miktarda masrafları olan malikânede yaşayan)o kişi, “değerlibir kanaat önderiymiş”ve“sürgün bir dinî lider”miş... Amerika´ya kadar gelip de böyledünya çapında bir değerle (!)vatanından mahrum bırakılmış bir mazlumla (!) röportaj yapmamak kendisi gibi bir gazeteciye yakışmazmış!..
Devlet Bahçeli´nin dediği gibi“Amerika, süt vermeyen ineğe, ot vermez”!.. Ülkeler arasında mekik dokuyan, ziyaretinin ve röportajının yankılarının nereye varacağını bilen biri–üstelik de gazeteci– Gülen´in yurt dışına Amerikan gizli servisinin iğvası ile gittiğini, herkese verilmeyen ayrıcalıklı“yeşil kartı” o servisin en yüksek yetkililerininmüzaheretiylealdığını bilir. Onun mazlum bir sürgün olmadığını haydi, haydi bilir… Öyleyse bu röportaj; geçerken uğranıpgerçekleştiriliverensıradan bir gazetecilikhadisesi olamaz.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş´ın ve CHP milletvekili Eren Erdem´inRuslar´a–hem de Rusya´da– yardak çıkan herzeleri hatırlardadır. Şimdi Gülen´in de aynı minval üzere –hem de Rus gazetesine– ötmesi; hayatın akışı içinde birbiriyle ilgisiz, ilintisiz, ilişkisiz, alâkasızzuhur etmiş olabilir mi? Yoksa bir plânın parçası mı? Zira Gülen de, (benzer lâfları değil) aynı lâfları ediyor: “Tabii ki, son olaylar hatalıydı uçak düşürülmemeliydi”. Niyeymiş?..“Rusya büyük bir ülke” imiş… İnsan böyle bir lâfı, haklı olsa bile memleketini, milletini küçük düşürmemek için söylememeli… Söyleyecekse bile Rus gazetecisine söylememeli…Mavi Marmara olayında da “İsrail´den izin alınması gerektiğini” aynı gerekçe ile söylemişti.Tanzimat devlet adamlarındaki “düvel-i muazzama”ürküntüsü gibi… Ödleri patlıyordu, mutantan üniformalı paşaların… Bugün de Birleşmiş milletlerde de “büyük ülkelerin” iki dudağı arasında bütün yetki… “Büyük ülkeler” karşısındakibu el pençe divan duruşlar, sadecebaşkaları ile irtibatsızbir ezikliğin mahsulünden mi ibarettir?
Çat Amerika´da, çat Rusya´da görünen Demirtaş;Hem Rusya´ya, hem İran´a hulus çakan Eren ve Amerikan ekmeğini yiyip Ruslar´a yumurtlayan Gülen, birbirine rakip iki ülkeye de şirinlik yapan, yapabilen Gülen ve onu mazlum bir dinî lider ve kanaat önderi göstermeye gayret eden Rus;hasbelkader aynı“söylemde” mi birleştiler; orkestraya aynı notaları icra ettiren bir şef mi var?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.