ÇOCUKLARIMIZI SEVİYORSAK…

MUZAFFER TEKELİOĞLU

Çocuklarımız….Uğruna her şeyimizi vermekten çekinmediğimiz çocuklarımız…Eskilerin dediği gibi yemeyiz yediririz, giymeyiz giydiririz. Bu kadar çok sevdiğimiz, canımızı dahi feda etmekten çekinmediğimiz çocuklarımıza yine en fazla kötülüğü bizler yapıyoruz. Onların geleceğinin düzgün olmasını düşünürken bazı davranışlarımızla onları hem dünyada hem de ahrette zor durumda bırakabiliyoruz. Biz anne ve babalar çocuklarımızı koruyucu kanatlarımız alırız. Maalesef bir taraftan himaye ederken diğer taraftan bilmeyerek onların hayata atıldıklarında bocalamalarına sebep oluruz.

Çocuklarımız üzülmesinler diye her istedikleriniz yerine getiririz. Kendi başlarına iş yapmalarına fırsat vermeyiz. Okula gidiyorlarsa ödevlerine yardımcı olma yerine kendimiz yapmaya çalışırız. Yemeklerini kendi ellerimizle yediririz. Giysilerini biz giydiririz. Alışveriş ihtiyaçları olduğunda kırtasiyeden kalemini, defterini biz alırız. Kısacası onlara fırsat vermeyiz. O şekilde yetişen çocuklar evlendiklerinde günlük ne giyeceğine karar veremez, annelerine sorarlar. Yapacakları işin yanlış olacağı düşüncesiyle anane ya da babalarına sorarlar. Bu davranışları ile aile hayatları sekteye uğrar. Kendine güvenemeyen, tedirgin, korkak kişiliğe sahip insanlar yetiştirmiş oluruz.

Belli bir yaşa geldikleri ve üzerlerinde sorumluluğun başladığı dönemlerde güya onları üzmemek, rahatlarını bozmamak için dinimizin emrettiği hususlarda gevşek davranmalarına sebep oluruz. Aman uykusu bozulmasın, gece çok geç yattı şimdi uyandırırsam uykusu kafi gelmez gibi düşüncelere dalarak sabah namazına kaldırmayız. Dinini öğrenmesi için gitmesi gereken yerlere göndermeyiz. Tek başına güvendiğimiz kişilerle bir yere göndermeyiz.

Çocuklarımızın yanında güzel örnekler sergileyeceğimiz yerde onlara kötü örnek olabilecek şeylerden sakınmayız. Bir telefon geldiğinde evde olmadığımızı, kapı zili çaldığında açmamayı, misafirler geldiğinde kendimizi yüceltmek için abartılı konuşmalarla çocuğumuza kötü örnek oluruz.

Çocuklarımıza fırsat vermeliyiz. Kesinlikle yalan söylememeliyiz. Gerçekler ne ise onu açıklamalıyız. Hayata atıldığında sorumluluk üstleneceğini hatırlatarak yalnız başına iş yapmayı, karar vermeyi öğretmeliyiz. Hayatın acımasız olduğunu, kazanmanın yanında kaybedebileceğimizi, sevincin yanında üzüntüyü de yaşayabileceğimizi, her istediğimize rahatça sahip olamayacağımızı öğretmeliyiz. Anne ve baba olarak bizim asıl görevimiz çocuklarımızı kendilerine güvenen fertler olmaları için fırsatlar tanımalıyız.