DÖNÜYORUZ

MÜCAHİD ERDAL

Sultan 1. Murat Hüdavendigar türbesinden ayrılıp Bosna Hersek yoluna koyuluyoruz. Kosova’dan Karadağ’a, oradan Sırbistan üzerinden Bosna-Hersek’e ulaşacağız. Karadağ-Sırbistan yolu üzerinde öylesine aşılması güç dağlar var ki. Yolda ilerlemek çok güç. Bir taraf dağ, bir taraf uçurum. Sürekli yukarı doğru tırmanıyoruz. Kosova’da sıcaktan duramaz iken şimdi karların arasından geçiyoruz. Ama manzara bir harika.

Yolda bir camide duruyoruz. Cami yeni. Tica tarafından yaptırılmış. Bu coğrafyada yeni olan camilerin tamamı Tika tarafından yaptırıldığını gördüm. Camide Bosna-Hersekli arkadaşlarla karşılaşıyor ve sohbet ediyoruz. Onlar’da Sultan Murat’ı ziyarete gidiyorlarmış. Oradan Prizren’i görüp bizim geldiğimiz istikametten Bosna’ya döneceklermiş.

Tanışınca ve adımın Mücahid olduğunu öğrenince “Ben de Mücahid’im. Ben savaş esnasında askerdim” diyor. Boşnaklarla hemen kanımız kaynıyor. 

Yolda fırından bir şeyler almak için duruyoruz. Kıymalı olan ürünleri tercih etmiyoruz. Oğlum Kadir’in tercümesi sayesinde görüştüğümüz Fırıncı “Ürünlerimiz helal. Etler helal kesim” diyor. 

Ben de “Siz Müslüman mısınız?” diye soruyorum. “Elhamdülillah Müslümanız. Benim Aslan diyor. Babasının adı da Ali’ymiş. Arnavut olduklarını söylüyor. Hoş sahbetten sonra yolumuza devam ediyoruz.

Sırbistan üzerinden Bosna’ya dönüyoruz. Gece Bosna’da konakladıktan sonra ertesi gün Saraybosna’yı son bir kez gezeceğiz. Önce Vrelo Bosna’ya gidiyoruz. Su kaynağı var. Harika bir manzara.

Müthiş bir manzara. Oğllarım Yunus ve Emre ve Kadir ile birlikte adeta Cennetten bir parça mekanda fotoğraf çekiniyoruz.

Böyle bir mesire alanında Boşnak Böreği yemeden olurmu. Ben ve eşim, Kardeşim Mehmet Erdal ve eşi, arkadaşımız Adnan Öztürk ve eşi, Oğullarım Kadir ve Yunus Emre ile birlikte hep beraber Vrelo Bosna’da Boşnak böreği yiyoruz.

Şu manzaraya bir bakar mısınız? Böyle bir manzarayı görmek için bu kadar yola değmez mi? Bence değer. Sizlere de tavsiye ederim.

Şu suyun berraklığına bir bakın içinde ördekler dolaşıyor. Bu fotoğrafı da sizin için için çektim.

Artık dönmeye hazırlanıyoruz. 5 asırdır kahve satan dükkandan kahve alıyoruz.

Oğllarıma da bir kestekli saat.

Gazi Hüsrev Bey’in türbesinde de dua okuyup yola koyuluyoruz

Şimdi ayrılık vakti. Oğlum Kadir sayesinde çok güzel gezdik. Ben, eşim, kardeşim Mehmet ve eşi, Arkadaşımız Adnan ve eşi çocuklarım Kadir ve Yunus Emre ile birlikte Balkan turunu tamamladık. Ayrılmak tabii ki güç. En acısı da canımın parçasını bırakıp ta gidiyorum. Kadir okulun dönem sonunu bitirdikten sonra gelecek.

Laf aramızda ayrılırken gözlerimiz doluyor.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.