ERTUĞRUL GAZİ’NİN SANCAKTARI, ŞEYH EDEBALİ’NİN MÜRİDİ: KUMRA

UMUT ÖZDEMİR

Değerli okuyucularım. Zengin tarih çeşmemizden akan zenginliklerimizi her hafta sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.

Bizlere bırakılan her bir tarih eserinde izleri ve emekleri bulunan bu değerli şahsiyetlerimizden biri de ilimiz Bozüyük ilçesinde türbesi bulunan Kumral Abdaldır. Evet gerçekten de yaşamı ve değerli şahsiyeti hakkında bilgi vereceğimiz bu zat, dünya cihetinde olduğu gibi ahireti noktasında da Allah'a ve onun sevdiği kullara manevi irtibatı bulunan bir kişiliğe sahip. 

Evet değerli okuyucularım bu haftaki yazımda sizlere, Aşıkpaşazade’nin bize naklettiğine göre; ''Kumral Abdal zaman zaman Hızır (a.s) ile görüşüp sohbet ederlerdi'' diye ifade ettiği Kubral Abdal'dan söz edeceğiz.

Kumral Abdal, Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında yaşamış, Ertuğrul Gazi’nin sancaktarı, Şeyh Edebalı’nın müritliğini yapmıştır. Asıl adı Turgut’tur. Alperen Kumral Abdal 1210-1286 yılları arasında yaşamış; Osmanlı Devleti’nin manevi kuruculuğunu yapmış, Osmangazi’nin kayınpederi Şeyh Edebalı’nın sohbetlerinde kemale ermiş, hem talebe yetiştirmek hem de Allah’ın dinini yaymak için gayret göstermiştir. Bilecik’in Bozüyük ilçesinin de manevi kurucusu olarak bilinmektedir. 

Ermeni Derbendi denilen yerdeki sohbetinde  Hızır (A.S.) Osman Bey’den söz etmiş dağınık vaziyette bulunan müslümanları tek kubbe ve tek sancak altında toplayacağından bahsetmiştir. Kumral Abdal Osman Bey’i tanımamakla beraber onun yiğitliğini duymuş, zaman zaman Şeyh Edebalı’nın misafiri olduğunu Hızır (A.S.)’dan öğrenmiştir. Hızır (A.S.); ‘’Onu Şeyh Edebalı’nın yanında bulacaksın, Şeyhe bu konuda bir rüyasını nakledecektir.’’ der. Bu sırada Osmangazi Şeyh Edebalı’nın zaviyesinde bulunuyordu. Osmangazi’nin gördüğü kutlu çınar rüyasını Şeyh Edebalı hazretlerine  anlatırken Hızır (A.S.)’ın bahsettiği genç, işte İslam devletini kuracak, Müslümanları tek kubbe altında toplayacak mimar der. Hızır (A.S.)’ ın müjdesini verdikten sonra; ‘’Ey Osman! Hak Teala Sana padişahlık verdi. Bize şükrane ne verirsin?’’ der.  Osmangazi ise; ‘’Ne vakit padişah olursam sana bir şehir vereyim.’’ dedi.  Ancak Kumral Abdal’ın gözü yükseklerde olmadığından;  ’’ Bize şu Köyceğiz yeter. Şehirden vazgeçtik.’’ der. Osmangazi kabul etti. Kumral Abdal ileride Osmangazi’nin çocuklarına ispat etmek için yazılı belge ister. Osmangazi ise; Kağıt yerine işte kılıcım babam ve dedem den kalmıştır. Eğer Hak Teala beni padişahlığa eriştirirse benim neslim dahi bu alameti görüp kabul etsinler, köyünü almasınlar.’’ deyip kılıcı Kumral Abdal’a verir. Ancak Kumral Abdal Osmangazi’nin tahta çıktığını göremedi.  Ertuğrul Gazi’nin vefatından sonra Kayı aşiretinin başına oğlu Osmangazi Bey seçilince Kumral Abdal bunu göremeden 1286’de vefat etti. Osmangazi ise şeyh hazretlerini unutmadı. Ona Ermeni Derbendi’nde güzel bir zaviye yaptırdı. Birçok köy ve tarlalar vakfetti. Günün birinde rüyası her anlamıyla gerçekleşir ve Osmanlı Devleti cihanı kaplayan bir devlet olursa, bunda imanlı kılıç sahipleri kadar, iman sahipleri dervişlerinde payı olacağına yürekten inanıyordu. Kumral Abdal türbesi, Bilecik’in Bozüyük ilçesinde Yediler Mahallesi Tekke sırtı mevkiinde Kovalca yolu üzerinde bulunmaktadır.  Türbe büyükçe bir bahçe içerisinde yöreye özgü taşlardan inşa edilmiştir. Avlunun girişinde Yediler Tekkesi yazmaktadır. Yediler Tekkesi olarak ta anılmaktadır. Türbenin içerisinde Kumral Abdal’ın yakınları ve müritliğini yapmış olan önemli şahsiyetlerin sandukası bulunmaktadır.

Bir başka haftada bir başka tarihi zenginliğimizi veya değerli bir büyüğümüzü sizlere anlatabilmek dileğiyle. Hoşça kalın. 

KAYNAKÇA

1- Aşıkaşazade, Tarih, İstanbul.

2- 8- M. Fuad Köprülü, “Abdal Kum­ral”, Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, İstan­bul 1935. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.