HAMAM TASI GÜMÜŞTEN...

MURAT YORULMAZ

Bir hamam tartışmasıdır gidiyor…

İl Genel Meclisi’nin önceki aylarda yaptığı toplantı ile Bilecik’te bulunan şehir hamamının satılması yönünde en azından Akparti grubunda bir fikir birliği olduğu medyaya yansımıştı…

Muhalif üyelerin şiddetle karşı çıktığı bu satış, en son geçtiğimiz hafta basın masasında da tartışıldı. Basın masasında konuşan Mehmet Erdem, hamamın satılamayacağını bununla ilgili kısa zaman içerisinde açıklamalar yapılacağını söyleyerek ilk işaret fişeğini yakmıştı. Haber kokusunu alan her gazeteci gibi biz de bu konuda yapılacak açıklamaları bekledik.

8 Aralık günü MHP İl Başkanlığında il başkanı Mehmet Yılmaz ile il genel meclisi üyelerinin bir kısmının katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısı ile MHP grubunun, şehir hamamının tarihi özelliği olup olmadığının tespiti için Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne müracaat ettikleri ve müracaatları neticesinde yapılan araştırma neticesinde hamamın yaklaşık 200 yıllık olduğu ve 19. yüzyıldan kaldığının tespit edildiği kamuoyu ile paylaşıldı. Her iki kurum da incelemenin sonunda hamamın bu haliyle “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı kapsamında değerlendirebileceği görüş ve kanaatindeyiz” tespitini yapmış…

İlimizde yayın yapan bir gazetenin haber sitesine göre, basın toplantısında söz alan MHP İl Genel Meclis Üyesi Osman Varolu da; kurumların hamamın tarihi eser olduğunu tescillediğini ve restore edilmesi yönünde görüş bildirdiğini belirterek, bu aşamadan sonra görevin Vali Ahmet Hamdi Nayir’e düştüğünü söyledi. Tarihi eser niteliği olduğu için hamamın satılamayacağını belirten Varolu, satış olsa bile şartlı satış olacağını ve hamamın kesinlikle yıkılamayacağını ifade etti.

Her şeyden önce, bir yenisi ikame edilmeden bu hamamın satılmasının, restore edilmesinin; daha doğru bir ifade ile faaliyetlerine ara verilmesinin yanlış olacağı kanaatinde olduğumu belirteyim…

Kültürümüzde de tesiri büyük olan, atasözlerimize, deyimlerimize, şarkılarımıza türkülerimize kadar girmiş hamamlar, her ne kadar eski fonksiyonlarını yerine getirmeseler de şehirlerin ayrılmaz parçalarıdır… Bu bakımdan CHP ve MHP grupları ne söyleseler haklılar…

Akparti grubunun satış gerekçesinin, hamamın eskimesi ve ihtiyaca cevap verememesi olduğu basına yansımıştı… Ne olursa olsun, yenisi yapılmadan, eskisinin kapatılması doğru değil…

Ancak her şeye rağmen, MHP tarafından müracaatla alınan raporlar da işi çözmek için yeterli değil…

Haber sitelerine yansıdığı kadarıyla raporlarda hamamın kültür varlığı kapsamında değerlendirilebileceği kanaatindeyiz deniyor… Yani burası kültür varlığıdır denmiyor, korunması gerekir de denmiyor… Çoğu haber sitesinin manşete çektiği şekilde burası satılamaz da denmiyor… O halde bu raporlar neyi çözüyor?..

Raporlar, sadece hamamın kültür varlığı olma ihtimalinin bulunduğunu bildiriyor…

Bu raporlar tek başına hamamın satılıp satılamayacağı konusunda da hüküm vermiyor… Ancak anladığımız kadarıyla rapora göre hamama büyük bir restorasyon gerekiyor…

Eğer hamam “Kültür varlık”ı statüsünde ise restorasyonu yapacak olan devlet… Değilse, işleten veya mülk sahibi… Bu durumda öncelikle hamamın değerlendirmeleri bir kenara bırakarak kültür varlığı olup olmadığına karar verilmesi gerekir… Buna karar verecek olan hangi kurum ise buraya müracaat edilmeli, sonra ödenek çıkartılmalı ve hamam restore edilmeli…

Peki habere göre kapsamlı bir restorasyona ihtiyaç duyan hamam, restore edilmeden bu haliyle kullanıma uygun mu değil mi?..

MHP’li Varolu, Vali Nayir’i göreve davet ederken kapsamlı bir restoreye ihtiyacı olan hamamın kullanıma uygun olup olmadığının da tespit edilmesini istiyor mu?..

Eğer bu yönde bir komisyon kurulur ve hamamın restore (veya tadil) edilmeden kullanıma uygun olmadığı yönünde bir karar verirse ve hamam mühürlenirse o zaman ne yapılacak?.. Hamamı sattırmayalım derken kapanmasına sebep olanlara hesabı kim soracak?..

Diyelim hamam mühürlendi, bu arada da hamamın gerçekten tarihi eser olduğu tespit edildi ve bu statüye alındı, hamam İl Özel İdaresinden, Vakıflara geçti… Vakıflar restorasyonu yaptıracaklar mı? Yaptırırlarsa tarihi eser statüsünde olduğu için, binanın özelliklerine göre kullanımına izin verecekler mi?..

Meselâ Söğüt’teki Çifte Minareli Cami olarak bilinen Hamidiye Camii Vakıflarca restore edilirken, orijinal planda caminin berisinde bulunan tuvalet ve abdesthane olmadığından, buradakiler de kaldırıldı. Orijinal planda Dar’ül Eytam ve Hamidiye İdadisi arasında bulunan yere yeniden yapıldı. Ancak okullar ile cami arasında duvar olduğu için cami cemaati bunları kullanmakta zorlanıyor…

Restorasyon yapıldığında hamam orijinal yani bundan 200 yıl önceki haline getirildiğinde bu günkü şartlarda kullanıma elverişli olacak mı?.. Mesela ısınması ne şekilde sağlanacak? Doğalgazla mı yoksa odunla mı?

Bu soruları çoğaltmak mümkün, ama cevabı kimden alacağız?..

En iyisi biz “Hamam tası gümüşten, ben anlamam o işten” diyelim…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.