İslâmi değerlerden, “Önce Ahlâk ve Maneviyat" kuralından uzaklaştıkça kavramlar şekil değiştiriyor. Elma elmadır, armut armuttur gerçeği nasıl yalın ve netse hırsız da hırsızdır ve o kadar nettir. Hırsızın; dini, imanı, meşrebi, lavmi yoktor ve cibilliyeti de bozuktur.
Kendimi bildim bileli yolsuzluk ve hırsızlık sözlerini duyar dururum. Aklımda kaldığı kadarıyla motel odalarında kurulan hükümetin bakanları vardı. İşgüzarlar ve Mataracılar. İşgüzarlıklarını gösterdiler ve mataralarını doldurdular. Dehşet bir İSKİ skandalı yaşanmıştı. Göknel hovarda çıkınca karısı bütün kirli çamaşırları ortaya dökmüştü. Bir yeğen Yahya vardır. Hayali ihracat olayında devleti cukkalamıştı. Bu olayların kahramanları hem kamuoyu önünde hem de hukuk karşısında mahkûm olmuşlardır.
Ateş olmayan yerde duman tütmez. Duman tütüyorsa orada ateş vardır. Bunun dışında kalanlar söylentiyi geçmez. Söylenti varsa, olay sübut bulmuyorsa orada ateş de duman da yoktur. Siyasette adamlar kartal gibi birbirlerinin açığını arıyorlar. Bir tırnak tuttursalar adamın ciğerini sökerler. Yaygın söylenti bile olsa üzerine gidilmelidir. Aslı varsa cezai işlem yapılır, aslı yoksa iftira edilen aklanır.
Sözü şuraya getireceğim.
Benim hırsızım senin hırsızından yavuzdur. Bu çok büyük yanlış bir mantıktır. Böyle abuk sabuk söylem olamaz. Hırsızlık konularında parti parti ayırt edilmemelidir. O kadar net, o kadar bariz hırsızlıklar var ki bu uğurda hırsızı savunan eylemler yapılıyor ve söylemler geliştiriliyor ki; insanın aklı mantığı duruyor. Değer yargılarımız bu kadar mı aşındı? İktidara talip olan bir ana muhalefet bütün stratejisini hırsızı savunma üzerine geliştiriyor. İşin acı tarafı Türkiye düşmanı uluslar arası güçler de bu büyük oyununun kurucusu durumundalar. Dışarıdakiler senarist ve yönetmen, içeridekiler aktör ve figüran durumundalar.
Böyle olamaz.
Önce ahlak ve maneviyat demek zorundayız.
Senin hırsızın benim hırsızım yok. Hırsız hırsızdır.
Biz ancak memleketimiz, vatanımız ve milletimiz için dua edebiliyoruz.
Milli görüş pozisyonunda olanlar bile keklik misali, şaşkınlıktan karga gibi yürümeye başladılar. Milli görüşçüyüm demekle milli görüşçü olunmuyor. Milli görüş, milli duruşla mümkündür.
Allah bize selamet versin.
Selam ve dua ile.