Büyük Birlik Partisi (BBP) Milletvekili aday tanıtım toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan BBP 1. sıra Milletvekili adayı Metin Kamber, milletvekilliğinin ticarethane ve maaşlı makam olmadığını ifade ederek: "Marifet maaş almadan vatan millet için hizmet edebilmekte. Makam ve maaşı alıp "icraat yaptım" diye gerinme. Oy, makam ve maaş peşinde olan siyasilere inat, siyaset anlayışını değiştirmek için Bilecik siyasetine giriş yaptım. Makama değil, maaşa değil, gerçekten hizmet etmek için adayım." dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Milletvekili aday tanıtım toplantısını Kısmet Lokantası'nda gerçekleştirdi. 14 Ekim Çarşamba günü saat:20:30'da yapılan toplantıya BBP il Başkanı Murat Önal, BBP Bozüyük İlçe Başkanı Mehmet Özdemir, BBP Milletvekili 1. Sıra Adayı Metin Kamber, BBP 2. Sıra Adayı Mustafa İbiş, Alperen Ocakları Başkanı Turgay Yıldız ve partililer katıldı.
"GÜNDEM BELİRLEYEN SİYASİ PARTİ"
İlk olarak konuşan BBP 2. Sıra Adayı Mustafa İbiş, BBP'nin bir misyonun, bir davanın temsilcisi olduğunu ifade ederek: "Sadece siyasi arenada yol gösterici değil aynı zamanda ülkenin her türlü derdiyle dertlenmeye çalışan, sorunları çözmeye çalışan bir siyasi parti. Meclisin dışında olmasına rağmen zaman zaman meclisin gündemini de belirleyen bir siyasi parti." dedi.
Konuşmasının devamında BBP kurucusu merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun çizdiği yolda ilerlemeye çalıştıklarını ifade eden İbiş: "Türk-İslam dava şuuru ile öncelikle kendimizi şuurlandırıp ve bu şuurla gençliğin yetişmesi için çalışıyoruz.
Diğer taraftan da siyasi bir hareket olarak maalesef önümüzde bir seçim var. Siyasi gereği yerine getirebilmek için ilimizdeki adaylarımız İl İstişare Kurulu'ndan sonra genel merkezin takdiri ile birinci sıra milletvekili Metin Kamber, ikinci sıra ben Mustafa İbiş. Bugün bizlerle birlikte olduğunuz için size teşekkür ederim. Seçimler inşallah ülkemize, milletimize hayırlı olur." dedi.
Gazetemiz muhabiri Sinan Önce'nin "Maalesef önümüzde bir seçim var" derken neden maalesef kelimesini kullandığını sorması üzerine BBP 2. Sıra Adayı Mustafa İbiş: "Seçim, ülkenin kamburu. Bu seçim devlet bütçesinden bir pay çıkmayacak ama sonuçta harcanan para milletin, bizlerin parası. Bugün en basitinden bir parti genel merkezinin bayrak yaptırmasını düşünün. Zaten devletten pay alan parti sayısı da tartışılabilir.
BBP gibi 23 yıllık bir siyasi geçmişi olan parti maalesef devlet bütçesinden pay almıyor. Bunun sebebi de seçim barajı. Devlet bütçesinden pay alabilmek için yüzde 7'lik bir baraj vardı, onu yüzde 3'e yeni indirdiler. Ama biz Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolu açıldıktan sonra başvuranlardan biriside biziz. Seçim barajının tamamen indirilmesi yönünde başvurumuz oldu. Orada gerekçeli bir karar açıklandı. Böyle bir hak ihlali olmadığı için karar alınamadığını söylediler ama vahşice bir yarışın içerisindeyiz. 500 metrelik parkur birisi sıfır noktasından başlıyor, birisi 488'den başlıyor.
Ama biz bir misyon partisi olduğumuz için her zaman hazırız. BBP, siyasi gücünü sandıktan çıkan oyla belirlemez. BBP, meclisin dışında olmasına rağmen gündem belirler. Öyle bir lidere sahibiz ki; meclis dışında olmasına rağmen 42 tane kanun teklifi vermiştir. Bunun 20'den fazlası kanunlaşmıştır. Öyle bir siyasi liderin temsilcileriyiz. " dedi.
BBP 2. Sıra Adayı Mustafa İbiş'in ardından BBP Milletvekili 1. Sıra Adayı Metin Kamber konuştu. Kamber konuşmasında partinin seçim beyannamesinden bahsederek ardından bireysel olarak hazırladığı vaatleri açıkladı.
BBP Milletvekili 1. Sıra Adayı Kamber şöyle konuştu: "15 yıldır gazetecilik yapıyorum. Nasipte karşınıza milletvekili adayı olarak çıkmak varmış. Bundan da büyük mutluluk duyuyorum. 15 yıldır izlediğim çizgide dürüstlük, doğruluk, haksızlıkların karşısında doğrunun yanında duran, güçlüden zenginden yana değil de haktan yana duran çizgime paralel doğrultudaki tek parti olarak gördüğüm Büyük Birlik Partisi'ne katıldım ve milletvekili adayı oldum. Beni davet ettiler teşekkür ediyorum.
Seçime "Safını belirle" sloganı ve "Haysiyet Seçimi" propagandasıyla başladık. Safını belirle derken, iyiden, doğrudan, güzelden yana birlikten, beraberlikten yana, ayrışmadan değil, birleşmeden yana vatandaşlarımızın safını belirlemesini istiyoruz. O yüzden bu seçimleri safını belirle sloganıyla başlattık. Ayrıca haysiyet seçimi diyoruz. Tüm bunların toplamı yine ülkemizin onuru belkide ayaklar altına alınan Türk'lük, Türkiye'nin onuru bunlara karşı vatandaşlarımızdan Bileciklilerden haysiyet seçimine destek olarak, haysiyetimize sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Ben kısaca partimizin seçim vaatlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ardından da kendi seçim vaatlerimi açıklayacağım. İlk olarak partimizin beyannamesinden kısa bir özet sunacağım.
Malum ülkemizin bu duurmlara gelmesindeki en büyük etken olarak gördüğümüz çözüm süreci bize göre çözülme süreci adı altında yürütülen çalışma sonrasında artan terör olayları kutuplaşmalar ayrışmalar. Bunlara karşı partimiz bu sürece son verecek, bunun hesabını bu duruma gelmesine sebeb olan herkesten tek tek soracak. Biz ülke olarak bütünüz kardeşiz. Bizi ayırmaya çalışanlar çözüm süreci adı altında aslında çözülme sürecine imza atmışlardır.
"KÜRT SORUNU YOK, TERÖR SORUNU VAR"
Ülkemizde kürt sorunu yok, terör sorunu var. Bugün bakıyoruz barış adı altında eylemler yapılıyor. Bizim ülkemizde barışa değil, teröre hayır mitinglerinin yapılması gerekiyor. Bizim sorunumuz terör sorunudur, kürt sorunu değil. Genel merkezimizin en önemli vaatlerinden birisi terör sorununu ortadan kaldırmaktır. 1 yılda ortadan terör sorununu kaldırmayı vaat ediyoruz.
İdam cezası, polisimize, güvenlik güçlerimize, masum vatandaşımıza, haince terör saldırıları yaparak canlarına kast edenlere ölümlerine sebeb olanlara şehit edenlere idam cezasının getirilmesi için BBP olarak mecliste ilk icraatlerimizden biri olarak kanunlaştıracağız. Bundan sonra kimse bizim askerimizi, polisimizi, masum vatandaşımızı şehit edemeyecek. Buna cesaret edemeyecek.
"ASGARİ ÜCRET 1500 TL"
Asgari ücreti 1500 tl yapacağız. 65 yaş maaşını %100 zam yapacağız. Memur ve emeklimize %50 zam yapacağız. İnsani bir yaşam kailtesine ulaşmaları için. Hepimiz geçim derdindeyiz. Kimse başını kaldırıp da ülkede çevrede ne oluyor diye bakamıyor. Herkes ekmeğinin derdinde kim ne yapmış bilmiyor. Ülkemizin bu hale gelmesinin en büyük sorunlarından birisi bu. Herkesin refah seviyesine gelmesi şart.
Kadınlarımız 45, erkeklerimiz 50 yaşında emekli olacak. Sağlıkta vatandaşlardan alınan katkı paylarını kaldıracağız. Herkese ücretsiz genel sağlık sigortası vaadinde bulunuyoruz.
Öğretmenlerimiz ne kadar paranın hesabını yapmaz duruma gelirlerse o kadar iyi şartlarda hizmet verirler. Bizde öğretmenlerimizin maaşlarını ve özlük haklarını iyileştirme vaadinde bulunuyoruz.
Kalkınan Anadolu Projemiz var KAP adı altında. Bu projemizde ülkenin refah seviyesine ulaşabilmesi için, sanayinin yanında kalkınmanın biz anadoludan başlaması gerektiğine inanıyoruz. İnşallah bu KAP projesi ile bunu hayata geçireceğiz.
"MAZOT 1 TL"
Çiftçimize 1 TL'den mazot vereceğiz. Bu olması gereken. Gemilere 1 TL yapılabiliyorsa, ülkemizin kalkınması için çiftçimize 1 TL çok değil.
Elektirikte kayıp kaçak bedeli en büyük sorunlardan bir tanesi. Partimizin vatandaşın en ufak sorununa kadar eğilmiş durumda. Bu kaçak bedelleri faturalara yansıyor. Ayrıca ay içinde 2 kere yazmaya geliyorlar. Yılda 12 defa sayaç okuma bedeli alınması gerekirken 24 defa kaçak bedelinin yanında sayaç okuma bedeli alınıyor. 12 defa ödemek nerede 24 defa ödemek nerede? Biz bunlar ortadan kaldıracak kanun düzenlemeleri herşeyi vaat listemize koyduk.
Saraya her yıl harcanan parayla biz her yıl 100 bin aileye ev verme vaadinde bulunuyoruz. Biliyorsunuz bu vaad ülke gündeminde büyük sansasyon yarattı. Gerçekten saraya harcanan bütçeyle binlerce aile ev sahibi olabilir. Madem bunu israf edip harcıyorlar biz bu parayı israf etmek yerine vatandaşımızın başını sokabileceği evi olsun diye kullanmaya hazırız.
Evlenecek her çifte brüt askeri ücret kadar destek verilecek. Savcılar, hakimler yapısal ve kurumsal olarak birbirinden ayrılacak iddia ve savunma makamları işlerini yerine getiren savcı ve avukatların konumlarına denk hale getirilecekler. Yani güçler eşit hale getirilecek.
İnsan hakları ihlalleri konusunda ele alınan insan hakları ihtisas mahkemeleri kurulacak. Ülkemizde güçlüden yana değil haklıdan yana bir hukuk sisteminin işlemesi gerekiyor. Artık hukuk nedense birilerinin elinde. Biz bunu alıp halkın adaletli yönetilmesi için kanun düzenlemeleri yapacağız.
Siyaset demokratikleşecek, seçim barajı kaldırılacak. Biz geldiğimizde siyasi partiler yasasını değiştireceğiz. Seçim barajını da düşüreceğiz. STK'lara destek olacağız.
Türkiye'nin dünyanın en büyük, en güçlü 10 ekonomisi arasına girmesi için projelerimiz var. Bunları uygulamaya hazırız. Borçlanan cari açığı artan bir ülke değil üreten zenginleşen borçsuz bir Türkiye için yola çıkıyoruz. Hedefimiz bu.
Esnaf ve Sanatkarlara ve kobilere hak ettikleri değeri vereceğiz.
Son olarak basın emekçilerine geliyorum. Hiçbir parti basın emekçilerini düşünmedi. Bizim iktidarımızda basın özgürleşecek. Her türlü vesayetten kurtulacak. Kimsenin güdümü altında olmayacak basın. Yani para ve iktidarın esaretinden basın kurtulacak. Medya çalışanlarının çalışma yaşam koşulları iyileştirilecek. Bunun düzenlemelerini yapmanın sözünü veriyoruz.
Ayrıca medya sahiplerinin de diğer ticari faaliyetler değil, bu mesleği gerçekten yapanlara teslim edeceğiz. Ticari kaygılar için medya sektörüne girenlere değil sadece gazetecilik yapanlara teslim edeceğiz. Resmi ilan gelirleri iyileştirilecek. Halkın haber alma özgürlüğünü tarafsız bir şekilde yerine getireceğiz." dedi.
Milletvekili adayı Kamber daha sonra bireysel olarak kendi vaatlerinden bahsetti. Kamber şöyle konuştu:
"Seçimden seçime ortaya çıkan, seçildikten sonra Ankara’da kaybolan, binlerce oyu alıp seçilemeyince seçmenini unutan, arkasında duramayan, yüzünü yıldan yıla, seçimden seçime, oy zamanı gelince gösteren, oy avcılığı yapan, makam peşinde koşan, sözlerini meclise gidince unutup, kıyak emeklilik peşinde koşan, vatandaşa gelince batan, vekil maaşına gelince yüzde yüz artıran, devletin imkanlarını babasının malı gibi kullanan, meclisi işyerine çevirip sekreterya kuran, seçimde köylüyü efendi yapıp seçilince kendisi ağa olan, vekil olup devletten iş bağlayan, arazi kapatan, proje çalanlara inat aday oldum.
"VEKİLLİK TİCARETHANE DEĞİL"
Vekillik ticarethane değil, maaşlı makam değil. Marifet maaş almadan vatan millet için hizmet edebilmekte. Makam maaşı alıp icraat yaptım diye gerinme. Oy, makam ve maaş peşinde olan siyasilere inat, siyaset anlayışını değiştirmek için Bilecik siyasetine giriş yaptım. Makama değil, maaşa değil gerçekten hizmet etmek için adayım.
Bunun göstergesi olarak da seçildiğimde her ay maaşımı ihtiyaç sahiplerine bağışlıyorum. Maaş almayacağım. Peki nasıl değerlendireceğim? Bende partimin de seçim vaatleri arasında yer aldığı gibi evlenen çiftlere yardım edeceğim. Her ay ihtiyaç sahibi bir çiftin düğününü yapacağım. İhtiyaç sahibi bir çifti ben evlendireceğim. Ne demiş dinimizde; ihtiyaç sahibi birini evlendirirsen hacca gitmek kadar sevabı var. Ben inşallah, Allah bana seçilmeyi nasip ederse ben bu şekilde bir hizmete imza atmaya hazırlanıyorum. Eminim ki evlenecek çiftler zor durumda olan arkadaşlarımız da beni bu durumdan dolayı tebrik edeceklerdir. Ayrıca evlerini de kuruyorum sadece düğünlerini yapmakla kalmıyorum.
Makam yok dedim az önce. Yine aynı şekilde makamım yok, sekreter yok ve birebir halkla buluşacağım. Her ay içerisinde her hafta yani mahalle ve köylerde seçmenlerimle buluşacağım. Spora ve gençlere yapacağız. Bunun içinde yine amatör spor kulüplerine finans sağlayacak kendilerine ait spor komplekslerinin kurulması için faaliyetlerim olacak. Kendi spor komplekslerine sahip olacaklar ve buradan elde edilen gelir tamamen onlara kalacak. Böylece gençlerimiz daha iyi koşullarda sportif malzeme ihtiyacı sıkıntısı çekmeden, yer sıkıntısı çekmeden, kimseye avuç açmadan sporlarını yapabilecekler. Bu sadece futbol değil, sporun her alanı için geçerli.
Ayrıca eğer nasip olur da danışman maaşı gibi bu durumlar bize de nasip olursa yine buradan gelecek danışman maaşını da ben spor kulüplerine ve yardım derneklerine karşılıksız hibe ediyorum. Yardımlar yerine ulaşsın yeter ki Bilecik’imizin insanına huzur gelsin. Düşüncem bu.
"ÖNCE ULAŞIM"
Yatırım planlarıma gelirsek, kalkınan Bilecik için önce ulaşım diyorum. Bunun için biliyorsunuz birçok öncelik olarak ilçelerin birbirine bağlanması, ilçelerin il merkezine bağlanması önemli. Biliyorsunuz bir işletme bile kurulurken önemli olan faktörler var. Ham madde, sermaye, bunları birçok işletme okuyan arkadaşımızda bilir. Bunlardan en önemli derdin bir tanesi de ulaşımdır. Ulaşım yoksa işletmenin bütün faktörleri bir araya gelse bile başarı veya işletmenin kurulması mümkün değildir. O yüzden ulaşım önemli, ben ulaşıma önem veriyorum. Bunun için tüm ilçelerin Bilecik’e bağlanmasını ayrıca ilçelerinde kendi aralarında birbirlerine bağlanması için yolların daha iyi gerekirse çift şerit hale getirilmesi için çalışmaları başlatmayı planlıyorum. Bunun için Bozüyük, Cihangazi, Kütahya yolunu duble yol yapmak için projem var. Kütahya’ya daha kısa yoldan bağlamak için ayrıca o yolun gelişmesi için Dodurga barajımız var diğer yerlerimiz var. Buraların gelişmesi ve kalkınması için ulaşım önemli. Aynı şekilde Osmaneli, Vezirhan, Gölpazarı, Eskişehir duble yolu projesi için daha doğrusu bu yolu hayata geçirmek için çalışmalarım olacak. Ve inşallah varımı yoğumu ortaya koyarak bu projeyi hayata geçirmeyi düşünüyorum. Osmaneli, Vezirhan, Gölpazarı ve Eskişehir böyle bir alternatif otoban projesini hayata geçireceğim.
Yılan hikayesine dönen bir lojistik köyümüz var Bozüyük’te. Çözüldü deniyor ancak bir türlü hareketlilik göremiyoruz Ben yine aynı şekilde bu lojistik köyün sorununun çözülmesi için her türlü çalışmayı yapacağım. Bozüyük’e de ayrıca gereken diğer ilçelerimize de 2. OSB’lerin kurulması için çalışmalar başlatıyoruz. Çiftçinin mahsulü elinde, tarlasında, dalında kalmasın diye toprak mahsulleri ofisini Bilecik’e kuruyorum. Biliyorsunuz hasat zamanlarında en büyük sıkıntılardan bir tanesi çiftçinin elindeki malı satması. Olmayınca ne oluyor tüccara kaptırıyor ürününü, ucuza gidiyor. Çiftçi bir türlü kazanamıyor ya da ürünü tarlada kalıyor. Bu sene gördük Osmaneli karpuzları tarlada kaldı. Ne oldu? Toplama karşılığında uygun bir fiyata verildi. Birçok ilçede dağıtırken iki tanesi 10 TL., dört tanesi 10TL. gibi fiyatlara satıldı. Traktör römorklarında satışa çıktı. Ancak toprak mahsulleri ofisi olursa çiftçimizin ürünü kalmayacak. Yine çiftçinin ürününü ucuza gitmekten kurtaracak başka bir projemde nasip olursa ticaret borsasını Bilecik’e kuracak en büyük ideallerimden bir tanesi. Bunu da başaracağıma inanıyorum.
"HALKIN YANINDAYIM"
Hepiniz biliyorsunuz, kısa bir süre Eskişehir’de görev yaptım gazeteci olarak. Buraya gittiğim zamanda Bilecik ve Eskişehir’i mukayese etme fırsatlarım oldu. Ne eksik, ne tamam, nerede hatalarımız var? Bir çok noktada tespitlerim oldu. Bunlardan bir tanesi de bunlar. Toprak mahsulleri ve ticaret borsası bunları inşallah ilimize kazandırıp çiftçimizi kalkındıracağız. Halkın yanındayım.
Geçtiğimiz aylarda hepinizin haberi oldu Murat Dere ormanlarında bakır madeni kurulması için bir çalışma gündeme geldi. Ben buranın kurulmaması için meslek hayatımda çalışma yaptım. Ne yaptım? Başbakanın şu andaki geçici hükümetin başındaki sayın başbakan Ahmet Davutoğlu’nun baş danışmanını ben Murat Dere’ye getirdim. Bizzat gelip orada köylülerle görüştürdüm. Durumu arz ettirdik. Şu an çalışmalar il genel meclisimizde de konu aksettirildi biliyorsunuz. Onlarda gerekli hassasiyeti gösterdiler, onlara da teşekkür ediyorum buradan. Çalışmalar bir nevi olsun durdu. Ama bunun tamamen ortadan kaldırılması için ben gerekli çalışmayı yapacağım. Murat Dere ormanlarının korunma altına alınması için gerekli meclis kanun düzenlemelerini de yapacağım.
Aynı şekilde bizim bir Metristepemiz var. Metristepe, Çanakkale neyse bizim Bilecik içinde Metris tepe o. Kuruluşa, kurtuluşa beşik etmiş topraklar diyoruz. Ancak aynı kutsal değeri maalesef topraklarımız görmüyor. Buralarında yine koruma kurulu kararları ile koruma altına alınarak sit alanları olması ve asla herhangi bir çalışma yapılamaması için gerekli düzenlemeleri yapacağız.
Şu an eğer görme imkanınız olursa Metristepe’nin etekleri maden şantiyesine dönmüş durumda. Bildiğiniz şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklar şu an evlerimize seramik, fayans olarak döşeniyor. Bizim yüreklerimize nasıl etki yapar düşünün. Kutsal toprakları fayans olarak evlerimize döşüyoruz. Bence bizim karakterimize yakışmayan bir durum. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Bilecik’in de Çanakkale kadar değerli olduğu bilinmeli ve bunu ülkece kabul edilmesi şart.
Diğer bir konu var. Aynı şekilde İnönü ilçesi sınırlarına bir çimento fabrikası kurulması gündemde. Burası İnönü ovası. Burada Kandilli, Karaağaç köylerimiz var. Buraların İnönü ovası denmesinin sebebi de çok geniş, verimli topraklar. Pancar ekilebiliyor, birçok ürünümüz var. Ancak fabrikanın kurulmasıyla tarım toprakları tehdit altında. Buraya bu fabrikanın kurulmaması için de yine halkın yanında olduğunu söylemek istiyorum.
Ayrıca yine hepimizin de gazeteciler olarak yakından takip ettiği, sizlerinde bildiği konu. Silikozis hastalarımız var. Bunlar çalıştıkları seramik sektöründe ölüme mahkum yaşıyorlar. Kot taşlama işleri de tabi bunun içerisinde. Biz kendi bölgemizden söyleyelim. Mermeri, seramiği bu işçilerde bu hastalığa yakalandıktan sonra artık dönüşü yok. Oranları 1/1, 2/2 değişiyor. Ben bu işçilerinde haklarını almalarını ve daha sağlıklı koşullara ulaşmaları için gerekli kanun düzenlemelerini her şekilde yapmaya hazırım ve bunları yapacağımın vaadini veriyorum.
Ve diyorum ki haydi Bilecik, millet vekil görsün, Bilecik hizmet görsün. Büyük birlik oluyoruz, biz Bilecik’te ve hep birlikte kalkınıyoruz." dedi.