İHH’dan Sumud Filosu’na destek

İHH Bilecik Şubesi, Gazze’ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Sumud Filosu’nun katil İsrail tarafından alıkonulmasına tepki göstererek, Sumud Filosu’na destek mesajları verdi.

İHH Bilecik Şubesi, Gazze’ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Sumud Filosu’nun katil İsrail tarafından alıkonulmasına tepki göstererek, Sumud Filosu’na destek mesajları verdi.

İHH Bilecik Şube Başkanı Ercan Çakmak, Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı açıklamada, İslam ülkelerini yardımların geçebilmesi adına harekeye geçmeye davet etti. Herkesin Gazze’deki dramın sona ermesi için sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Ercan Çakmak, “Uluslararası kuruluşlar ve devletler, apertheid rejimi İsrail’in zulümlerinin önüne geçmek için atılması gereken adımları daha fazla gecikmeden bir an önce atmalıdır.” dedi.

İHH Şube Başkanı Ercan Çakmak, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:

“Bugün burada bulunmamızın amacı, onurlu bir direnişe desteğimizi hep birlikte haykırmaktır.

Şu anda, İsrail’in Gazze’deki bu zulümlerinin son bulması ve insani yardım ulaştırılabilmesi için Uluslararası Özgürlük Filosu Akdeniz’de seyir halinde. Onlarca ülkeden aktivistin katıldığı Sumud Filosu, Çarşamba gecesi işgalci İsrail tarafından devletlerin ve tüm dünyanın gözleri önünde hukuksuzca alıkonuldu. İsrail, Gazze’ye gıda ve tıbbi yardım taşıyan bu gemilerin ulaşmasını engelledi. İşgalciler, tonlarca ağırlıktaki bombaların ve insanlık dışı saldırılarının yanında insani yardımların girişini de engelleyerek açlığı da Gazze’de bir silah olarak kullanıyor. Mavi Marmara ile başlayan, Vicdan, Madleen, Hanzala gemileriyle ve Sumud Filosuyla devam eden bu vicdan hareketi, bugün Özgürlük Filosu ile yoluna devam ediyor. Daha önce bu filoları koruyacaklarını söyleyen ülkeler ne yazık ki geri adım attılar. Her birimiz bu filonun amacına ulaşması ve ablukanın kırılması için elimizden gelen desteği vermeliyiz. Sosyal medyada, sokakta, her yerde Gazze’nin onurlu mücadelesini anlatmalı ve işgale karşı duruşumuzu her gün daha güçlü bir şekilde sürdürmeliyiz.

Düzenlenen bu filolar, sadece bir yardım hareketi değil, aynı zamanda bir adalet arayışı, bir insanlık mücadelesidir. Bu yolda, her birimize büyük sorumluluk düşüyor.

Filonun yoluna devam ettiği şu saatlerde de ne yazık ki Gazze’deki zulüm devam ediyor.

Dünya, tarih boyunca görülen en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apertheid rejimi işgalci İsrail; tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’de soykırım suçu işliyor. Son bilgilere göre Filistin’de, büyük kısmı kadın ve çocuk olmak üzere 70 bine yakın kişi şehit oldu. 165 binden fazla kişi yaralandı ve binlerce insan ise hâlâ enkaz altında kayıp…

İsrail'in yaklaşık 150 bin ton patlayıcı kullanarak adeta taş üstünde taş bırakmadığı saldırılarda 268 bin konut tamamen, 153 bin konut kısmen yıkılırken, 148 bin konut ise ciddi hasar aldı ve oturulamaz hale geldi.

İşgalci apertheid rejiminin kara saldırılarına başlamasıyla şu anda 1 milyon Gazzeli zorunlu olarak göç ediyor. Terör devletinin saldırganlığı sebebiyle Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Gazzeliler göç etmedikleri takdirde kendi evlerinde göç etmeleri durumunda ise göç yollarında İsrail’in saldırı ve katliamlarına maruz bırakılıyor.

Şu ana kadar İsrail defalarca kez sivillerin kaldığı çadırları ve yerleşim yerlerini bombalandı. Çok sayıda Gazzeli kardeşimiz yanarak şehit oldu.

Bir diğer hayati konu ise, sınır kapılarından Gazze’ye insani yardımların geçişinin İsrail tarafından engellenmesidir. İsrail, binlerce tonluk bombalarla hedef aldığı Gazzelileri, insani yardımların girişini de engelleyerek topyekûn bir şekilde zorluklarla ve açlıkla karşı karşıya bırakıyor. Gazze’de açlık sebebiyle bebekler ölüyor, insanlar gıdaya ulaşamıyor. 7 Ekim’den bu yana 500’e yakın kişi açlık sebebiyle şehit oldu. Bugüne kadar gereken güçlü adımları atmayan İslam ülkeleri, daha fazla gecikmeden kınamaların ötesine geçmeli, tüm gücünü insani yardımların girişini sağlamak ve İsrail’in işgalini bitirmek için seferber etmelidir.

Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara rağmen işgalci İsrail hukuku tanımıyor, zulme ve işgale devam ediyor. Ne yazık ki, bu zulmü durduracak somut adımlar atılmıyor. Uluslararası mekanizmalar ve kuruluşlar; askeri, ekonomik ve diplomatik olarak büyük güçlere sahip devletler, olanları seyrediyor ve etkisiz kınama açıklamaları yapıyorlar. Oysa dünyadaki tüm vicdan sahipleri, İsrail’e somut ve etkili bir şekilde karşı durulmasını bekliyor. Çünkü İsrail, sadece güçten anlar.

Herkes, Gazze’deki işgalin son bulması için mücadele etmeli, ‘bu zulümler yaşanırken ben yapmam gerekenleri yapıyor muyum?’ diye kendine sormalıdır.

Uluslararası kuruluşlar ve devletler, apertheid rejimi İsrail’in zulümlerinin önüne geçmek için atılması gereken adımları daha fazla gecikmeden bir an önce atmalıdır.

Yaşasın, Nehirden Denize Özgür Filistin!”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Bilecik Haber Haberleri