El sanatları hakkında birçok yazılar yazdık tanıtımlar yaptık. Bize ait olan veya olmayan dalları tanıtmaya çalıştık. Sanatın her dalına saygımız yücedir. Kültürümüze ait olsun veya olmasın. Sonuçta emek harcanmıştır. Fakat bizim kültürümüze ait olanlara da sahip çıkmamız gerekiyor. Bizim kültürümüz den olduğunu bile bile farklı isimde telaffuz edişimiz modernlik, çağdaşlıkmış gibi görünse de kendi ellerimizle bugüne kadar yaşanmışlığı yok ediyoruz.
Yüzyıllardır atalarımız üzerlerine dikmiş oldukları kıyafetlerden kalan kumaş parçalarını çeşitli şekillerde değerlendirmişler. Farklı renk ve desenlerdeki kumaş parçalarını uyumlu bir şekilde yan yana veya alt alta dikerek ihtiyaçları olan eşyaları yapmışlar. Çok fazla kumaşın bir araya gelmesinden dolayı ismini de oldukça güzel yakıştırmışlar ‘’KIRK EK’’ veya ‘’KIRK YAMA’’ demişler. Kırk kelimesinin verilmesi, dinimizce de kutsal sayılmasından dolayı olabileceğini düşünüyorum. Çünkü küçük parçalar atılarak israf edilmemiş, bir araya getirilerek değerlendirilmiş, tasarruf edilmiştir. Dinimizce de israfın yapılmaması da emredildiği için’’ Kırk’’ kelimesi verilerek yapılan iş yüceltilmiştir. Yorganlar, seccadeler, çeşitli örtüler…
Günümüzde de oldukça yaygın olan bu sanat dalımızın ismi maalesef ki patchwork. Bu kelimeyi neden kullanıyoruz peki hiç düşündük mü? Ne anlama geldiğini henüz hepimiz biliyoruz. Biz bu yabancı kelimeyi kendi sanat dalımızda kullanmaya devam edersek eğer, bizim çocuklarımız bilmeyecek. Bize dayatılan bu kelimelerin kanayan yaralarımızdan birisi olduğunu düşünüyorum. Dilimize sahip çıkmazsak kültürümüze sahip çıkamayız. Belediyeler veya Halk Eğitimi Merkezleri tarafından birçok kurslar açılıyor. Bu sanat dalına ait olan kursun isminin ‘’Kırk ek kursu’’ veya ‘’kırk yama kursu’’ olması gerekir. Bilecik ilinde, ilçelerinde veya beldelerinde bu isimlerin birinde açılması halinde ziyaret ederek siz değerli okuyucularımıza ve internet sitesini takip eden vatandaşlarımıza gururla takdim edeceğim.