Kurumlarımız iyi yönetiliyor mu?
Hastanemiz toplam
kalite yönetiminde...
Sürdürülebilir kalkınmanın yolu net ve açıktır! Ülkenizin ekonomik, ekolojik ve sosyal kaynak ve kurumlarını iyi ve doğru yönetmek zorundasınız. Aksi halde uygarlığınız ve devletinizin varlığı önce risk altındadır, sonra tehlikededir, sonuç ise batış ve yok oluyor, tarihe gömülmektedir! Medeniyetler beşiği dediğimiz Anadolu’da ki tarihe gömülmüş tüm devletlerin batışında yönetim zafiyeti vardır. İnsan kaynaklarının hor kullanılması, doğal kaynakların kullanılmasında zafiyet acizlik ve yozlaşma yönetim şeklini bozmuş, devleti meydana getiren "Kurumların" alışması iflas etmiştir. Aynı zafiyet - acizlik maalesef Osmanlılar’ı da batırmıştır.!
İkinci dünya savaşı göstermiş ki teknolojik üstünlük "Kalite Güvenliği" sayesinde sağlanmaktadır. ABD hava kuvvetleri, Pentegon bunu zamanında görmüştür. Dünyada ilk kalite güvenliği çalışmaları "Kalite kontrollü" başlamış, daha sonra "Sistem düşüncesine" dayalı olan toplam kalite yönetimiyle ile dünya standartları oluşturularak "ISO 9000 Serisi" doğmuştur. ABD’de "NASA" uzay üssünde kullanılan kalite güvence sistemi, birden fazla "HACCP" i destekleyen uygulaa teknikleri ile mükemmeliyeti yakalamıştır. "Uzay" çalışmaları sıfır hataya dayalı bir sistem olan HACCP sayesinde yürütülmektedir. HACCP, ülkemizde "Gıda sektörünün bazı sahalarında ISO 22000 adı altında "Zorunlu" olarak uygulanmaktadır. Ve ilimizde de yemek ve et sanayiinde bu sistem uygulanarak "SIFIR" hataya yakın "ÜRÜN" üretilmektedir.
HACCP" in açılımı: "(Türkçe) Kritik kontrol noktasında tehlike (risk) analizleri sistemi"dir. AB üye ülkelerinde, büyük, orta, küçük ölçekli tüm gıda işletmeleri için sistemin uygulanması zorunludur. 1995 yılı sonu itibariyle AB ülkelerinde anılan sistem uygulanmaktadır.
Çok kısa ve özetle açıklarsak; "Küresel rekabet" acımasızca sürdürülmekte, rekaete ayak uyduramayan kurumlar resmi veya özel devrilmekte, yok olmaktadır! "Serbest Piyasa" ekonomisi yutturmacası altında "Tüm kurumlar" hiçbir "Şey" öğrenemeden acımasız, kapitalist ekonominin dişli çarklarında ezilerek tükenmektedir.
Ne yazık ki "Sistem" düşüncesine dayalı TSE’nün toplam kalite yönetimi, ISO serisine katılan HACCP de dahil, çok kısa süre içinde "KAYIT SİSTEMLERİ!"inde var olup uygulamalarda "SİSTEM" askıda bırakılmaktadır. Bu sistemler "ORGANİZASYONEL" öğrenme adı altında "EĞİTİM ÇALIŞMALARINI" sürdürmemekte, öğrenmeyi ciddiyete almadıklarından "SİSTEM" de kontrolden çıkmaktadır. ISO sistemlerinde "REKABET GÜCÜ" sistemin aksatılmadan işletilmesine bağlıdır. Hizmet sektöründe daha zordur. Üretim sektöründe proses hatlarında sistem gereğinde kendisini kitleyerek durabilmektedir. Hizmet sektöründe çok iyi eğitilmiş personel ve iç denetçiler öne çıkmakta bu durumda "İNSAN" kaynaklarına çok iş düşmektedir.
Kalite kontrol: "Yaptıklarımız şeyler doğru mu?"
Kalite güvenliği: "Doğru şeyler mi yapıyoruz?
Şeklinde özetlenebilir. İkisi arasında çok önemli fark, kalite güvenliği baştan sistemin tümünü "Kontrol" altında tutarak hatalı hizmet ve üretimi önlemektedir.
İlimizde ulunan "Devlet Hastanesi" başta polikliniklerde olmak üzere ISO 9000 serisinin uygulamasındandır. Üretim (REEL) sektörde bu uygulamayı yapan birçok kurum ve kuruluş vardır. Başlamak ve sistemi oturtmak da çok zordur, sürdürülebilirliği daha da zordur! Temennimiz insanın sağlığı için geldiği bir kurumdan "MEMNUNİYET"le ayrılmasıdır. Zira kalitenin en basit ve kolay tanımı kurumdan yararlananların memnun edilmesidir. Bu konularla özel ilgi alanım olarak ilgilenmem nedeniyle "Hastaneye" her gittiğimde iç denetçi gibi gözden geçiriyorum. Hastanemiz "İYİ" yönetime talip ve başlamışken, neden başarılı olmasın ki? Çalışanların tümü Bilecik Eğitim Seviyesinin ortalamasını katlar bile! Geriye sadece Halk ve Kurumun iyi niyetle isteklerini, eleştirilerini karşılıklı dinlemelerine bağlı kalıyor.