Bozüyük'ün köklü firmalarından Tekeli Gıda'nın Sahiplerinden Sabri Tekeli, bakkalcılıktan toptancılığa uzanan başarı öyküsünü anlattı. Babası Ahmet Hamdi Tekeli'nin toptancılığa başladığı yılları anımsatan Sabri Tekeli,"Malları at ve el arabalarıyla taşırdık" dedi.
Ahmet MEŞE
'Dededen Toruna' projemiz kapsamında yıllara meydana okuyan ve gelişerek bugünlere gelen meslek ve iş yerlerini sizlerle buluşturmaya devam ediyoruz. Projemiz kapsamında bu hafta Bozüyük'ün köklü firmalarından Tekeli Gıda'ya konuk olduk. Ahmet Hamdi Tekeli'nin bakkalcılıkla çıktığı yolda, Türkiye'nin sayılı toptancıları arasındaki yerini alan Tekeli Gıda'nın başarı hikayesini Sabri Tekeli'den dinledik. Torun Mehmet Tekeli ise geleceğe yönelik projelerden bahsetti.
İsmet CEP: Bozüyük'ün en köklü firmalarından Tekeli Gıda'nın şuan ki temsilcileri ile birlikteyiz. Kendilerinden Tekeli Gıda serüvenini dinleyeceğiz. Öncelikle sözü Tekeli'nin yetkili ismi Sabri beye bırakmak istiyorum.
Sabri TEKELİ: Hoşgeldiniz. Öncelikle böyle bir program yaptığınız için teşekkür ederiz. Böyle dededen toruna gelen işleri, meslekleri belirli başlı yerlerde anlatmak, eskileri de nostalji olarak anımsamak çok güzel. Bizler babadan kalma mesleğimize devam ediyoruz.
1954 YILINDA ORTAK OLARAK BAŞLADI
Babam 1954 yılında bu işe başlarken Saraycık yolunda İsmail Kocabıyık diye bir amcamız vardı onun yanında ortak olarak başladı. Daha sonra 1962 yılında ortaklıktan ayrılarak şuanda Söğüt Caddesi üzerinde bulunan köşe bakkalı diye bir yer açtı. O binaların yerlerine artık yenileri yapıldı. 1962 yılında oraya taşındıktan sonra 1964 yılında yan taraftaki bir binayı aldı. Onun bir bahçesi vardı ve oraya geçici olarak bir dükkan yaptı.
İsmet CEP: O dönemlerde babanız Ahmet Hamdi bey kaç yaşında?
Sabri TEKELİ: Babam 41-42 yaşlarında. Ben o yıllarda burada Ziraat okuluna gidince kardeşim Osman'da liseye devam ediyordu. 1967'de ben okuldan mezun olduktan sonra ziraatçilik yaptım. Daha sonra Sivas'a tayin oldum. Babam bu arada bakkallığa devam etti tabi. Fakat tatillerimizde babamızın dükkanında çalışırdık. O dönemlerde garaj yanımızdaydı köy arabaları ve otobüsler oradan kalkardı. Köylülerin ihtiyacı olan her şeyi satmaya çalışırdık ve ona yardım ederdik. Aklımızda hep ticareti daha geliştirmek vardı. Hatta ben Sivas'a giderken dükkanı büyütelim dedim o da hep dur derdi. Nitekim 1971'de bir telefon geldi. Babam buradaki bir toptancı şirketinin bırakacağını ve toptancılığı bize devretmek istediğini söyledi. Bana yapar mıyız diye sorduğunda yapacağımızı söyledim. Ben hemen atladım Bozüyük'e geldim. 1972'nin başında toptancılığa başladık. Babamın dükkanının yanında bir samanlık vardı orayı depo yaptık.
MALLAR AT VE EL ARABALARIYLA TAŞINIYORDU
Eski toptancılık şuandaki gibi değildi. Belirli bayilikler veriliyordu ve o bölgede toptancı kimse o satıyordu. Malları at arabaları ve el arabaları ile taşıyorduk. 1976 yılına geldiğimizde ise İsmet İnönü Caddesi'nde bulunan dükkanımızda buradaki yerin arsasını aldık ve inşaatına başladık. Allah nur içinde yatırsın Cemalettin Köklü o zamanlar belediye başkanıydı ve yol kenarındaki binalar düzelsin diye ruhsatsız başlattığı işi ruhsatını daha sonra vermek suretiyle devam ettirdi. O zamanlar iki kat üzerine yaptık ve daha sonra iki kat daha çıktık.
TÜRKİYE'DE 5-6 FİRMADAN BİRİ
1990'lı yıllara geldiğimizdeyse gelişmeler devam etti ve Yeşilkent'teki arsayı satın aldık. Buradaki bazı işlerimizi oraya aktardık. 1995 yılında oraya bir proje yaparak prefabrik binaya başladık. 1997'de binamız bitti ve 1998'de toptancılığa orada devam etmeye başladık. 1500 metre karelik iki yerde depo olarak toptancılığa devam ediyoruz. Türkiye genelinde şuanda tek satıcılıktan ayrı olarak toptancılık yapan hemen hemen 5-6 firmadan biriyiz. Tek satıcılık derken ülker markası satarken diğer mallarını satamayan toptancılar varken, biz öyle değiliz. Artık yavaş yavaş gençlere bırakıyoruz. Ben bu sene yılbaşından itibaren sizler geçin işin başına ve nar ne yoksa öğrenin dedim.
Bu arada Osman kardeşim toptan kısmına bakıyor, ben şehir içindeki yerimizdeki markete bakıyorum.
İsmet CEP: Neredeyse yarım asrı bulan bir tarihten bahsediyoruz. Tekeli bakkaliyesinden tutun Tekeli toptancılık olarak bir aile şirketisiniz. Bu başarının temelinde ne yatıyor?
TİCARET ESKİDEN BÖYLE DEĞİLDİ, BEŞ KURUŞA SATMAYA BAŞLADILAR
Sabri TEKELİ: Eskiden ticaret erbabı birbirine çok güvenir, saygı duyardı. Her şeyiyle birbirlerine yardım ederlerdi. Şimdiki gibi değildi. 1985'li yıllardan sonra diğer bölgelerden gelen toptancı arkadaşların izledikleri politikalar buradaki bakkalları zor duruma soktu. Sizi beş kuruşa satmaya başladılar. 1990'lı yıllarda ulusal zincirler başladı ve çoğaldı. Şuan Bozüyük'te ilçemizin kaldırmayacağı kadar market zinciri var. Ufak bakkal arkadaşlar kapatmak zorunda kaldılar. Bizlerde zorlanıyoruz, üç liraya alıyorsun mesela ama piyasada 2,5 liraya satılıyor. Piyasada böyle bir istikrarsızlık var.
İsmet CEP: Sabri beye teşekkür ediyoruz. Tekeli Gıda'nın dededen torun devam eden serüveninde son temsilci Mehmet beye söz vermek istiyorum. Mehmet bey öncelikle sizi tanıyalım.
DAHA İLERİYE GÖTÜRMEK İSTİYORUZ
Mehmet TEKELİ: Ben Mehmet Tekeli, Osman Tekeli'nin küçük oğluyum. Ahmet Hamdi Tekeli'nin torunu olarak üçüncü kuşak olarak bu işi devam ettirmek istiyoruz. Amcamlarım dedemden aldığı o küçük bakkaldan buralara getirdiler. Biz buralardan sonra ne hale getirebiliriz diye abim, amcamın kızları olarak bir şeyler yapmak istiyoruz. Onların bize öğrettikleri ve bizlerin aldıkları eğitimler sonucunda geleneksel ve moderni birleştirerek bir şeyler yapmaya uğraşıyoruz.
Biz burada amcama yardımcı oluyorduk ve o artık emekli olarak kendini biraz geriye çekti ama sağolsun hala başımızda. Bizler onun yükünü biraz daha hafifletmeye, deden gelen bu şirketi daha ileriye nasıl götürürüz diye düşünmekteyiz. Bunun için çalışıyoruz.
İsmet CEP: Siz kaç yılında başladınız?
Mehmet TEKELİ: Ben üniversiteyi bitirdikten sonra askere gittim geldim ve 2010 yılından beri markette amcamın yanındayım. Ama daha öncesinde yaz dönemlerinde, hafta sonları sürekli işin içindeydik. Küçükken bile servise çıkardık ve işi sahada öğrenmek isterdik.
O ZAMANLAR YOKLUKLAR ÜLKESİYDİK, ŞİMDİKİ BOLLUK YOKTU
Sabri TEKELİ: O dönemlerde toptancılık vardı, marketçilik olmadığı için onlar biraz daha toptan işiyle yakından ilgilendiler. Konya'ya kadar şeker almaya giderlerdi mesela. Eskiden şeker fabrikaları 1 aylık sıraya koyardı ve parasını gönderirdiniz ve ne kadar şeker çıkacağını bilemezdiniz. O zamanlar yokluklar ülkesiydik. Gelen şekeri bakkal arkadaşlara paylaştırırdık. Kimisi darılırdı, kimisi sevinirdi şeker aldım diye. Yağ yine aynı olurdu mesela. Şimdiki bolluk yoktu.
İsmet CEP: Mehmet bey, sizin geleceğe yönelik projeleriniz var mı?
Mehmet TEKELİ: Tekeli Gıda'yı biz devraldığımızdan ileri götürmek istiyoruz. Şu anda Ülker bölge bayiliğimiz var, toptan ve mevcut perakende satış noktamız var. Farklı sektörlere girmek gibi planlarımız var ama zamanında hayata geçiremedik. Şu anda yeniden o planlar canlanıyor ama önce elimizdekini kontrol etmek istiyoruz.
İsmet CEP: Sizlere çok teşekkür ediyoruz. Bu bağlamda son olarak ticarete girmek isteyen yeni müteşebbislere neler söylersiniz?
BOZÜYÜK'TE KAZANDIĞIMIZI BOZÜYÜK'TE BIRAKALIM
Sabri TEKELİ: Son olarak şunu söylemek istiyorum, Bozüyük'te kazandığımızı Bozüyük'te bırakalım. Birbirimize saygı duyalım, yeni yer açacak arkadaşlarda uhdenizde varsa yapın yoksa yapmayın. Yapmayın ki bu işe ömrünü vermiş arkadaşlarımız var, onları ekmeğinden etmeyin.
Mehmet TEKELİ: Bizler üçüncü kuşak olarak modern ile gelenekseli birleştirerek daha ileriye gitmek derdindeyiz. Bizden sonraki kuşaklara bize sağlanan iyi geleceği onlara biraz daha iyisini sağlamak düşüncesindeyiz. Zamanında ticaret daha çok insan bazlıydı, şimdi modernleşen dünyada öyle değil. İnsandan uzaklaşmadan, insani değerlerden uzaklaşmadan ticareti devam etmeye çalışacağız.