Prof. Dr. Demiryürek’ten hafızalara kazınacak ders

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı açılış programında açılış dersini veren İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Demiryürek, hafızalara kazınacak bir derse imza attı.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı açılış programında açılış dersini veren İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Demiryürek, hafızalara kazınacak bir derse imza attı.

“Geçmiş ne anlatır?” ve “Modernleşme ne gerektirir?” başlıkları altında önemli mesajlar veren Prof. Dr. Halim Demiryürek, günümüzde modernleşme ile Gazze'de yaşanan dram arasındaki çelişkiye dikkat çekti.

Demiryürek, Gazze'de yaşananlar karşısında "Modernleşme nerede?", "Bilim ilerlerken vicdan nerede?" sorularını yöneltirken, “Modernleşme, insan onurunun korunduğu yerde anlamlıdır. Bilim ilerler, ama vicdan geri kalırsa modernlik yalnızca bir yanılsama olur." ifadelerini kullandı.

Demiryürek, tarihin takvim yaprakları olmadığını vurguladı: “Tarih, insan tecrübesinin bilgisidir. Dumanı görüp yangın var demek yetmez, yangının sebebini ve bıraktığı izi kavramak gerekir.” dedi.

Prof. Dr. Demiryürek, tarihçinin kaynak-tenkit-yorum çizgisinde çalıştığını belirterek modernliğin kalıcı olabilmesi için şu ölçüyü sundu: “Aklı ölçüye, bilimi tekrara, hukuku güvene, kurumu sürekliliğe, insan onurunu korunmaya, demokrasiyi yaşatılmaya bağlamak… Başarı bununla kalıcı olur.”

Konuşmanın ikinci bölümünde Osmanlı tecrübesi ile Avrupa’nın uzun dönüşümü karşılaştırıldı. Demiryürek, Rönesans’tan Sanayi Devrimi’ne uzanan çizgide ölçü–kural–standart bütünlüğüne dikkat çekti; Osmanlı’nın “görme ve başlatma” kabiliyetine rağmen süreklilik maliyetinin zorluğunu vurguladı: “İmparatorlukları ayakta tutan duvarın kalınlığı değil terazinin doğruluğudur.” sözleri salonda yankı buldu.

Dersin sonunda güncel bir meseleye değinen Demiryürek, modernleşmenin vicdanla da ölçülmesi gerektiğini hatırlattı: “Bilim ilerlerken vicdan geri kalırsa boşluk büyür. Modernliğin gerçek ölçüsü en savunmasız anında insanı koruyabilmektir. Dünyanın en gelişmiş silahları en yoksul çocukların üzerine yağıyorsa modernlik eksiktir. Gazze bize modernliğin vicdanla da sınanması gerektiğini hatırlatıyor.”

Demiryürek son olarak modernleşmenin vicdanla bağını kaybettiğinde insanlığa fayda getiremeyeceğinin altını çizdiği konuşmasını şu dizelerle bitirdi:

Gazze’nin taşlarına kan düştü,

Gökyüzü çocukların çığlığıyla yandı,

Bir annenin kucağında soğuyan beden,

Tarihin sayfalarına en ağır kayıt olarak geçti.

Prof. Dr. Demiryürek’in konuşması akademik titizlikle hazırlanmış içeriği, kavramsal berraklığı ve güçlü hitabetiyle dikkat çekti. Tarihî örnekler ile günümüz dünyasına dair vicdani çağrıların buluştuğu ders katılımcılar tarafından uzun süre alkışlandı. Kamuoyunda “tarihî bir açılış konuşması” olarak nitelenen dersin ülkemizin ve Bilecik’in hafızasında da kalıcı bir yer edineceği değerlendirildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Bilecik Haber Haberleri