SAHADA VARSAN MASADA VARSIN

ŞADİ ERDAL

Amerika’nın Irak’a ilk müdahalesinde Türkiye’ye Irak’a çıkarma yapabileceği sinyalini vermişti. Rahmetli Turgut Özel Irak’a girilmesi gerektiğini açıkladı. Zamanın genelkurmay başkanı Torumtay buna karşı çıktı. 

Cumhurbaşkanı Özal ile ters düştüğünden Torumtay istifa etti.  Diğer kuvvet komutanları da aynı düşüncede olduğu için Irak’a girilmedi. Girilseydi ne olurdu? Barzani bugün sahip olduğu federe devletini kuramazdı, PKK’nın yardım aldığı yollar kesilmiş olur terör daha o zaman bitirilebilirdi. Musul ve Kerkük’te yaşayan Müslüman halk ile köprüler kurulmuş olurdu. Irak’ın geleceği ile ilgili kurulan masada oturmuş olurduk. Bunların hiç birini elde edemedik, otuz yıl daha artı halende PKK belası ile savaşır olduk ve devam ediyoruz. 

Devlet kuşu her zaman birilerinin başına konmaz. Konduğunda kıymetini bilmezsen çok uzun seneler konsun diye beklersin. Suriye’de şimdiki Esed’in babası Esed darbeyle başa geçti. En az otuz yıl Suriye halkının ensesinde boza pişirdi. Öldü gitti, yerine oğlu geçti. O kadar eziyet çeken halk oğul Esed’den beklediği adaletli iradeyi göremedi sokaklara döküldü. Elindeki devlet gücüyle bir milyon vatandaşını öldürdü, nüfusunun yarıdan çoğunun komşu ülkelere göç etmesine sebep oldu. 

Suriye rejiminin yetiştirdiği militanlar Esed’in emriyle Türkiye’de bombalı eylemler yaptı, birçok vatandaşımız şehit oldu. PKK, PYD, YPG gibi isimler altındaki teröristler Suriye topraklarına yerleşti. ABD, İsrail ve Avrupa ülkeleri destek olup silah verdi. Sınır hattımızda bu teröristlere devlet kurdurmaya kalktılar. 

Geçmişten ders alan Türkiye Erdoğan’ın dirayetli iradesiyle Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarını gerçekleştirdi. Son olarak Fırat’ın doğusuna Barış Pınarı Harekatı başlattı. ABD’nin binlerce tır silahla donattığı teröristler, ordumuz karşısında kaçanın anası ağlamaz feryadıyla koşar adım moduna girdiler. Hani adamın ‘Ben köpeğin kuyruğuna bastım ses ağzından geldi’ dediği gibi ordumuz teröristleri kovalıyor. Yandım anam sesi, Amerikalılardan, Avrupa ve İsrail’den geldi. Koşar adım gelen ABD Türkiye ne derse ‘Evet efendim kabulümüzdür’ dedi. Bu davranışıyla teröristlerin hamisi, destekleyicisi olduğunu açıkça ilan etmiş oldu. Teröristlere Türkiye sınırını terk etmek üzere 120 saat mühlet verildi. Sizlerin bu satırları okumaya başladığı saatlerde süre dolmak üzere olacak. Verilen vaadler yerine getirilmezse Barış Pınarı Harekatı devam edecek.

Yazılacak çok laf var ama bir köşe yazısında bu kadar yazılabiliyor. Türkiye, kararlı tutumu ile sahada var, masada da oluyor. İstediğini de alıyor. 

İstiklal Savaşı’nda sahada olduk ama masada kaybettik. Basiretsiz politikalar yüzünden 12 Adaları kaybettik. Bu kaybettiklerimiz yüzünden şu an Doğu Akdeniz’de sıkıntılar yaşıyoruz.

Suriye’de yaptığımız harekatlara karşı çıkanları dinlesek gelecek nesiller daha büyük acılarla karşılaşacaklar. Devletimiz, ordumuz gerekenleri yapıyor, gaflet içerisinde olanlar, keyfini düşünenler çatlamaya devam edebilirler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.