Şöhret afettir. Bu söz bana ait değildir. Bu söz Hamiduddin AKSARAYİ, yani Somuncu Baba’ya aittir. Somuncu Baba Erdebil’de şeyhinden icazetini almış birçok mekandan eylenikten sonra Bursa’ya gelmiş ve Niğbolu Meydan Muharebesi anısına Yıldırım Beyazıd’ın yaptırdığı ve 1400 yılında ibadete açılan ULU CAMİ’nin açılışılda emrivakiye getirilerek Hutbe okumuştur. Herkes okuduğu hutbeye hayran kalmış ve elini öpmek istemişlerdi. Somun satan insanın evliyaullahtan olduğu aşnılınca “şöhret afettir” diyerek yanına müridi Hacı Bayram-ı Veli yi de alarak Bursa’yı terk eylemiştir.
Günümüzde ilim adamı, bilim adamı, siyasetçi, sanatçı, sporcu, yazar, şair ve birçok insan şöhret olmak için her türlü gayrete girmektedirler. Tabiî ki tevazu sahibi olanları tenzih ederim.
Şöhret insanın gölgesine benzer; yükseldikçe büyür, düştükçe küçülür Kalbinizi şöhrete açarsanız, rahata kapatmış olursunuz. Parayı, zevk ve eylenceyi seven veya şöhret peşinde koşan kişi, aynı zamanda insanları seven kişi olamaz.
Sen iyilik yap, iyilik yapıyor diye yaparsan yaptığın asla iyilik olamaz. Şan, şöhret ve nam insana itibar kazandırmaz. İtibarımızı asil kişiliğimiz ve yaptığımız işin- davranışın kalitesi ile kazanırız. Bazı şöhretler tatlı duman gibidir, rüzgar her zaman aynı yönden esmedikçe dağılır gider. Son olarak şunu ifade edeyim ki; şöhreti seven kişi ahretini kazanamaz.
Bir insan, mahareti, icraatı, meziyetleri ve iyilikleri dolayısıyla nam salabilir. İşte bu insan ateşten gömleği giymiştir. İmtihanı çok çetin olur. Onu ancak yerinde ve ölçülü tevazusu onu korur. Neden ölçülü tevazu dedim. İzah edeyim. Bazen makamda tevazu zillet getirir.
Topluma hizmet etmek için şöhret olmak gerekmez. Aşk, şevk ve gayret gerekir.
Allah, Ülkemizde aşk ile şevk, ile sevda ile hizmet edenlerden ve etmek isteyenlerden bizi mahrum eylemesin.
İşte bizler de toplumumuza, vatanımıza, milletimize ve devletimize sevdalı insanlar olarak aşk ile şevk ile ve fedakârlık ile hizmet etmek ve bir şeyler yapabilmek için Ertuğrul Ocağı Derneğimizi kurduk. Allah yolumuzu salim eyleye.
Hüda’ya emanet olasınız.