SOSYAL MEDYAYA HAKİM OLAN KAZANIYOR

ŞADİ ERDAL

Ak Parti genel merkezi tarafından seçimin galibi olmasına rağmen, tek başına neden iktidar gücüne ulaşamadığının sebepleri araştırılıyor. Bunlardan birisinin gençlerden oy alınamadığı sonucuna ulaşılmış. Sosyal medyanın gençler üzerinde hakim olduğu, Ak Parti’nin sosyal medya üzerinde eksik kaldığı tespit edilmiş.

Mahalli seçimlerde ve genel seçimlerde adaylar ve partiler ziyaretimize geldiler. Konuşmalar sırasında durumlarının basın tarafından nasıl görüldüğünü sorarlar. Gelen adaylara ben hep şunu söylerim Bilecik’te sadece bu seçimlerde altı bin yeni seçmen oy kullanacak. Bunların yüzde doksan dokuzu genç seçmen ve neticeyi etkileyebilecek oy kitlesi. Gençler sosyal medyayı iyi kullanıyor. Ellerinden telefon hiç düşmüyor. Bilecik’te ve Türkiye’de hangi aday ve parti sosyal medya kanalıyla gençlere ulaşırda oyuna alabilirse seçimi o kazanacak demiştim. Yazımı okuyanlar bu söylediklerimi hatırlayacaklardır. 

Ben şunu yaptım bunu yaptım diye istediğin kadar yanında yer alan insanlara anlat, omlar zaten senin yanında. Mühim olan, herkese ulaşabilmek. Senin Bildiklerini herkesin bildiğini zannetmek insanı aldatır. 

Ak Parti iktidara geldiğinden bu tarafa ilköğretim ve orta öğretim okullarına kitapları bedava dağıtıyor. Çocuklar büyüdü oy kullandı ama sana oy vermedi. Çünkü o çocuklar evveliyattan kitaplar bedavadan verildiğini zannediyorlar. İkincisi kitapların içinde yazılanlara müdahale etmedi o kitapları okuyanların içinden hala PKK’lı, DHKPC’li gençler yetişmesine mani olamadı. 

17-25 Aralıkta 4 bakanın görevinde maddi çıkar sağladığı iddia edildi. Bakanlar istifa etti. Görevlerini kötüye kullanmışlar mıdır onu ben bilemem. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Yüce Divana gönderilmesi gerektiğini yazmıştım. Ak Parti iktidarından evvel hatta 1996-97’li yıllarda 22 banka battı. Batan bankaların paralarını milletin vergisiyle ödendi. Batıranlara ne oldu? Şimdi bunları kaç kişi biliyor, kaç kişisi hatırlıyor? Farz edelim bu dört bakan bir hata yaptı, 22 bankayı batıranlar kadar mı götürdüler?

Şunu anlatmak istiyorum, hata yapan cezasını çekmeli. Geçmişte parayı armuduyla götürenler neden unutuluyor? 

Bir gün torunumu okula götürürken (3.sınıf talebesi) “dede senide deden böyle beni senin götürdüğün gibi okula arabayla mı götürüyordu?” dedi.

“Kızım ben okula 1953 yılında gitmeye başladım. O yıllarda araba nerede Bilecik’e, Bozüyük’e pazara atla eşekle, yaya olarak giderlerdi. Biz okula giderken elimizin birinde çanta diğerinde ısınacağımız odun götürürdük. Okulumuzu da nöbet usulüyle kendimiz temizlerdik. Ayrıca ben iki yaşımdayken dedem vefat etmiş.” Cevabını verdim.

Çocuklarımız gördüklerini, yaşadıklarını böyle gelmiş böyle gidiyor olarak görüyorlar. Böylece nasıl geldi, nasıl daha iyiye gitmesi için nasıl çalışıldığını anlatamadık. Evimize bir telefon alabilmek için en az 10 yıl sıra beklendiği yılları bugünün gençliği ne bilsin. Doğdu cep telefonuna, internete kavuştu. O sahayı da başkaları sahiplendi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.