SÖZDE OKUL, ÖZDE OKUL…

MUZAFFER ÇEVEN

Sözde okul/mektep, gösteri odaklı, günü kurtaran, etkinler içinde boğulan, davranış eğitiminden uzak olan okul… Özde okul, öğrencisini üretmeye yönelten, davranış eğitimini önceleyen, akademik eğitimi davranış eğitimi üzerine konuşlandıran okul… Okul, bilgi kırıntılarıyla geçirilen zaman olmamalı… Okul bilgiye ulaşmanın yollarını ve öğrenmeyi öğreten kurum ya da kuruluş olmalı… Özde okulda, bilginin özüne ulaşılır… Sözde okulda, bilginin hamallığı ile uğraşılır… Âlem bir mekteptir, insan ise o mektebin talebesi ve dersi… İşin özüne bakmak lâzım... Devlet okulu veya özel okul... Özde okul olan okul; davranışı önceleyen, insanı ve insanî tavrı odak alan okul... Özde okul, dört duvarın dışına taşan okul...

Özde okulun öğretmeni de özde öğretmen olur… Özde okul olan kurum ya da kuruluştaki öğretmen nasıl mı olmalı? Bilgiden önce sevmeyi, sevilmeyi, saymayı sayılmayı öğretir… Öğrettiklerini özünde uygular ve öğrencilerinin de bunları davranış hâle getirmelerini sağlar… Sözde öğretmen, öğretir görünür; yaptığı her şey, gösteriş amaçlıdır… Sıradan bir öğretmen, öğretir… İyi bir öğretmen açıklar… Üstün bir öğretmen gösterir… Harikulâde bir öğretmen ilham verir… Özde öğretmen, hem sıradan hem iyi hem üstün hem harikulâde öğretmendir… Sıradan öğrenciyle sıradan; iyi öğrenciyle iyi, üstün öğrenciyle üstün, harikulâde öğrenciyle harikulâde olur… Her öğrencinin yeteneğine göre, yeteneklerini ve öğretmenliğini konuşturur… Özde okulun öğretmeni, özünde, sözünde öğretmendir… Özde öğretmen, asla meslekî tükenmişlik girdabına kapılmaz… Özde öğretmen, yaptığı işin tadını çıkarır ve yaptığı işten zevk alır… Özde öğretmen, öğrencilerini pazarlıksız ve şartsız sever… Öğrencilerinin doğru olmayan davranışlarına ve eylemlerine karşı duyarsız kalmaz, boş görü ile hoşgörüyü birbiriyle karıştırmaz, gerektiğinde onları uyarır ve hayata tutunmalarını sağlar; onlara her daim rehber olur… Özde öğretmen, görünmez, adı bilinmez gerçek kahramandır… Özde öğretmen, sadece kelimelerle konuşmaz; yaptıklarıyla konuşur… Özde öğretmenin olmadığı okul, özde okul olamaz…

Özde okul nasıl mı olmalı? Özde okul; sadece derslerin, sınavların, notların olduğu yer olmamalı… Özde okul; öğrencinin kendini, hayatı ve başkasını tanıdığı bir alan olmalı… Özde okul; bilgi aktaran değil, bilgiye ulaşmayı sağlayan, öğrenciye güzel davranışlar kazandıran yer olmalı… Ezber bilginin yanında, anlamayı, düşünmeyi, hikmeti/bilgeliği ve öğrenmeyi öğretmeli… İlim, emek; irfan, disiplin, ahlâk, terbiye yoluyla tahsil edilen değerler… Özde okul, ilim ve irfan yeri olmalı… Özde okulda; ilimle/bilgiyle bilgin/âlim; irfanla ârif yetiştirilmeli… Özde okul; ‘ne, nasıl, neden’ sorusunu sormayı ve sorgulamayı teşvik etmeli… Hayatın karmaşık problemlerine karşı farklı bakış açıları kazandırmalı… Özgüveni, özgürlüğü, merakı beslemeli; ancak önceliği hep edep olmalı… İlimle/bilgiyle irfanı, terbiye/eğitim ile izanı, sevgiyle saygıyı birlikte esas almalı… Öğrencilerin meraklarını bastırmamalı, iyiye ve doğruya yönlendirmeli… Hata yapmayı öğrenmenin ilk adımı olarak görmeli… Öğrenciyi yapmaya, denemeye teşvik etmeli… Özde okul, hayatla, iş dünyasıyla bağlantılı olmalı… Kitap bilgisini günlük hayatta kullanmayı öğretmeli… Atölyelerle, doğa çalışmalarıyla, sanatla, sporla, teknolojiyle, sosyal ve iş hayatıyla bütünleşmeli... Özde okul, insanî değerleri öğretmeli ve bu değerlerin davranış hâline gelmesini sağlamalı… Saygıyı, adaleti, vicdanı, yardımlaşmayı merkeze almalı… Özde okul; sadece bilgi hamalı iyi mühendis, iyi doktor vb. iyi iş insanı yetiştirmemeli… Özde okulun gerçek hedefi; iyi, dürüst ve ahlâklı insan yetiştirmek olmalı… Özde okul, mezuniyet sonrasında da hayat boyu devam etmeli… Özde okul, duvarlarla sınırlı olmamalı; her yerde, her olayda ve durumda varlığını sürdürmeli… Kütüphane, kültürel etkinlik, sohbet halkası, eğlence mekânı ve her bir ortam; özde okulun bir parçası olmalı… Özde okul; öğrencinin zihnini, kalbini, ruhunu ve bedenini eğiten bir yer olmalı…

Özde okul; hem köy okulu hem nitelikli şehir okulu gibi, okul çevresinde yaşayan her bir kimse için gerekli… Her bir okul, özde okul işlevinde olduğunda, eğitim sisteminde yaşanan sorunlar kendiliğinden çözüme kavuşacaktır… Özde okul; hem Köy Enstitüsü hem Enderun (bir okuldan ziyade çeşitli hünerlerin, sanatların, idarî ve siyasî bilgilerin uygulamalı olarak öğretildiği, kabiliyetlerin tespit edildiği okul) gibi olmalı… Köy enstitülerinde tek eksik olan şey, kadim medeniyet değerlerimizin içselleştirilememiş olması idi… ‘Köy enstitüsü’ modeli, millî değerlerimiz esas alınarak revize edilip Enderun sistemiyle entegre edilerek ivedilikle uygulanmalı… Meslekî eğitim de, okulöncesi eğitimden başlayarak her kademede yaygınlaştırılmalı… Akademik eğitim, davranış ve meslekî eğitim ile birlikte yapılmalı… Salt bilgi yığınıyla doldurulan bir yer olmamalı okul… Özde okul, bilgiyi hikmete dönüştüren yer olmalı… Böylece, öğrenci, öğrendiğini hayatla ilişkilendirebilmeli, doğru-yanlış ayrımını yapabilmeli, bilgisini anlamla yoğurabilmeli… Yalnızca teoriyle değil, yaparak yaşayarak öğrenmeli… Özde okul; sadece meslek öğreten değil, erdem öğreten kurum ya da kuruluş olmalı… Bir baltaya sap olamayan diplomalı vasıfsız ve kendi değerlerinin farkında olmayan mezunlar vermekten, özünü bilmeyenlerden, küfretmeyi fikir zannedenlerden, her şeyi yakıp yıkanlardan, vandallardan ancak, özde okulla kurtulabiliriz! Akademik eğitimin, meslekî eğitimin, özellikle davranış eğitimin yapıldığı özde okul, dünyayı değiştirmek için kullanabileceğimiz en güçlü silah… “Eğitim, baskı altındaki insanlara, özgürlük ve adalet için mücadele etmeleri için gereken araçları sağlar.” (Paulo Freire)… “Eğitim, hayatın kendisidir; sadece hayata hazırlık değildir.” (John Dewey)… Bu nedenle eğitimin içeriği ve özde okul modeli son derece mühim… Özde okul, kadim medeniyet değerlerimizi içermeli… Millî değerlerimizle eğitilmeyen, kırıntı bilgilerle her konuda ahkâm kesip saptamalar yapan, kendini bilirkişi yerine koyan, kendi gibi düşünmeyen entelektüelleri aptal ve yandaş diye yaftalayan, algı körlüğü sendromu yaşayan, Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da ve dünyanın diğer yerlerinde yapılan zulümleri görmek istemeyen sözde okullarda yetişen biri; Siyonist zihniyete hizmet eder, yabancı markaları destekler, yerli ve millî markaları boykot eder, ülkesini başka ülkelere şikâyet eder… Özde okulda yetişen birinin sol yanı acır… Böyle biri, sağduyulu davranır; hırsızlık, sahtekârlık ve yolsuzluk yapanların karşısında durur; gerçek Türklüğün, Jön Türklük olmadığını bilir; Devletinin-Askerinin-Polisinin yanında yer alır! Unutmayalım, sözde okullarda yetişen biri, gayri millîdir… “Batı'dan medet uman ya satılmıştır, vatansızdır ya da süper ahmaktır.” (Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu)...

İhtiyacımız olan tek şey, her bir devlet okulumuzun ve özel okulumuzun, sözde okul olmaktan çıkarılıp özde okul hâle getirilmesi… Bunun için yapılabilecek çok şey var… Öncelikle, devlet politikaları ve yerel yönetimlerin, ‘Köy Okulu ve Enderun Okulu’ projeleri ivedilikle hayata geçirilmeli… Bu, geleceğimizi kurtarmak ve korumak için gerekli… Kırsal ve kentsel bölgelerde yaşayan çocuklar, eğitim fırsatlarından âdil bir şekilde yararlandırılmalı… Ders müfredatları çağımızın ihtiyaçlarına, yerel kültüre, kadim medeniyet değerlerimizin korunmasına ve üretime katkı sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmeli… Okullarımız, mobil kütüphaneler-laboratuvarlar vb. eğitim uygulamalarla desteklenmeli… Bu uygulamalara, özel okulların katkı sağlamaları teşvik edilmeli ya da zorunlu bir görev hâline getirilmeli… Her bir okulumuz özde okula dönüştürülmeli…

Özde okul; bir bina, bir yer, bir kurum ve bir kuruluştan çok daha fazlası… Özde okul; öğrencinin zihnini bilgiyle, kalbini erdemle, bedenini ise beceriyle eğiten kurum veya kuruluş… Özde okul, hayatın kendisi… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.