YENİ YÜZYIL ÜLKÜSÜ - Türk Bayrağı

Doç. Dr. BURAK ÖZTÜRK

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir genç bireyi olarak, lise yıllarında vatan sevgisi ve tarih bilinciyle öğretmenlerimiz bizleri yetiştirdiler. Belki de bu nedenle devletin ve milletin gelecek kuşaklarda muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmasını isteyen ve tek ülküsü bu fikir olan bir akademisyen olduk. Bu haftaki konumuz her vatandaşın sahip olması gerektiği devletçilik, halkçılık, milliyetçilik ilkeleri ve geleceğimizle ilgili.

Çocukluğumuz 90'lı yıllarda terör olaylarını kızıştığı zamanlarda geçti. O yıllarda maddi olarak çok iyi durumda olmamamız sebebiyle evimizde sadece radyo bulunmaktaydı. Aynı zamanda babamın bakkalını beklerken de sürekli radyo dinlemeye alışkanlık haline getirmiştim. Ve her haberlerde Türk Devletinin verdiği aslan şehitlerimizin haberlerini hatırlarım. Şehit analarının yürek acılarının bir sonucu olarak haykırışlarını hiçbir zaman unutmam. Doğu bölgelerine giden memurların yollarının kesildiğini ve çocukları ile birlikte kalleşler tarafından infaz edildikleri zihnimizden hiç çıkmadı. NATO askerine ait olması gereken mühimmatın terör örgütlerinin eline geçtiğini ve canlarımızın nasıl gittiğini tüm halkımız bilmekteydi. Devletin ve milletin verdiği mücadele bu ülkenin sırtına olmuş bir kamburdu sanki. Bir ülke düşünün ki ne sağlığa, ne eğitime, ne de teknolojiye yatırım yapabiliyordu. Bütçenin çoğunluğu sırtlanların temizlenmesi için harcanmaktaydı.

90’lı yıllarda yaşadıklarımızı unutmayacağız ve asla unutturmayacağız. Türkiye daima bir olacak, bütün olacak ve hiçbir zaman Allah'ın izniyle bölünmeyecek. Tüm içimizdeki farklı düşünenler ve farklı millete sahip olanlarla birlikte ‘’ne mutlu Türküm diyene diyerek’’ hayatımızı geçireceğiz. Tüm toplum bireylerine adil ve herkesi kapsayan bir hayat felsefesi benimseyeceğiz. Terörü lanetleyip ülkemizin teröre harcadığı yatırımları yerine teknolojiye bilime ve fenne para aktaracağız. Eğer varsa bir problem, bu sorunları birlikte oturarak iletişim kurarak çözeceğiz. Devletimizin yetişemediği kaynak aktaramadığı yerde biz yüce Türk halkı olarak müdahale edip, tüm sorunları çözmek adına bu ülkeye katkıda bulunacağız. Her zaman diyalog ve iletişim tekniklerini kullanarak bütün sorunların çözülebileceğini hiçbir zaman unutmayacağız

Biliyorum halkımızın birçok kesimi tarafından çok önemli bir konuyu bu hafta ele aldık. Aslına bakıldığında biz bir olalım ve ülkemiz kalkınıp muhasır medeniyetler seviyesinde ilerlesin derken. Maalesef hiç istemediğimiz bir şekilde siyasette terör örgütü bir pazarlık meselesi haline getirildi. Bu ülkede devletin şekillenebilmesi ve cumhurbaşkanı seçilmesi adına; sanki olmazsa olmaz bir grup olarak lanse edildi. Aslında belirli bir grup tarafından planlanan belki bu değildi ama, 2011 yılında kobani'de yaşananlar gibi, hain terör örgütü tarafından bu yeni açılım süreci bu şekilde kamuoyunda gündem oldu. Gerçekten ülkemizde siyaset bu şekilde belirlenirse, ülkemiz gelecek yıllarda hep bu karın ağrısı yüzünden hastanelik olacak duruma gelebilirdi. Rabbime hamdolsun ki Türkiye'nin geleceğini ve vizyonunu artık milliyetçi ve devletçi insanlar belirleyecek. Bundan sonra Türk bayrağı için canını verecek insanlar asla görmezlikten gelinmeyecek.

Zaten dünyada milliyetçi Bir akım var. Avrupa'da yükselen bu akımlar veda hutbesinde efendimizin bahsettiği ‘’asla tefrika'ya düşmeyin’’ sözüyle çelişmekte. İçimizde farklı marjinal gruplar olsa da, bunlar sayıyla sınırlı olup, çoğunlukla halkımız in İslam'ın sınırlarını benimseyerek devletçilik ve milliyetçilik ilkelerinden asla taviz vermemektedir. Bu kapsamda ülkenin geleceğini yönlendirmek için bundan sonra alınan bütün kararlarda Türk bayrağı sevdalılarının istekleri her zaman ön plana çıkılacağını düşünmekteyim

Rabbime hamdolsun elhamdülillah aklım baki olduğundan beri devletini ve milletini seven insanların bu kadar net bir biçimde ülkenin geleceğini şekillendirme adına katkı sağladıklarını görmemiştim. Umarım devletin tüm birimleri de sadece ama sadece Türk Bayrağı ilelebet hür kalsın ve Teknolojik seviyemiz artsın diye çalışır. Kişisel menfaatler ve egolar bir tarafa bırakılarak refah seviyemizdeki artış ön plana çıkartılır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.