Ahmet MEŞE
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nin kurulmasının ardından başlayan üniversite sanayi işbirliği çalışmaları aralıksız devam ediyor. Üniversitemiz bünyesinde açılışı gerçekleşen Endüstriye Dayalı Mesleki Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (EDMEM) ile birlikte üniversite sanayi işbirliğinin gücüne güç katıldı.
EDMEM'in açılışı, 2 Nisan Perşembe günü saat 10.30'da gerçekleşen törenle yapıldı. İl protokolünün ve sanayicilerin büyük ilgi gösterdiği açılış töreninde üniversite sanayi işbirliğine dikkat çekildi. EDMEM ile birlikte hem üniversite öğrencilerinin daha nitelikli eğitim almaları hem de sanayicilerin bu merkezi kullanarak verimliliklerini artırmaları hedefleniyor.
EDMEM'in açılış töreni, Rektörlük Konferans Salonu'nda gerçekleşen programla başladı. Daha sonra merkezin açılış kurdelası kesilerek, açılışa katılanlara merkez gezdirildi.
Rektörlük Konferans Salonu'ndaki program, EDMEM'in kuruluş çalışmalarından hazırlanan slayt gösterisinin izlettirilmesi ile start aldı. Daha sonra kürsüye EDMEM Müdürü Doç. Dr. Çağlayan Açıkgöz geldi. Açıkgöz konuşmasında EDMEM'in kuruluş çalışmaları ve bundan sonraki işlevinden bahsetti.
PROJEYE BEBKA'DAN DESTEK
Doç. Dr. Çağlayan Açıkgöz konuşmasında şunları aktardı:
"TR 41 bölgesinin ülkemizin başlıca sanayi bölgelerinden birisi olması sebebi ile başta sanayi sektörü olmak üzere birçok alanda mesleki eğitim almış, kalifiye iş gücüne yoğun bir talep bulunmaktadır. Bu ihtiyacın karşılanması amacıyla bölgemizde birçok mesleki ve teknik eğitim kurumu bulunmasına rağmen eğitim programlarının teknolojik alt yapı ve uygulamaya yönelik eksiklikler bu eğitim kurumlarından mezun olan kişilerin üretim süreçlerini öğrenmesi ve etkin bir şekilde süreç içinde yer almasının uzun zaman alması sürekli dile getirilen bir husustur. Dolayısıyla mesleki ve teknik eğitim almış iş gücünün aynı zamanda teknolojiye uyumunun geliştirilebileceği faaliyetlere, eğitim merkezlerine ve bunun merkezlerin geliştirilmesine ciddi ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak rektörümüz Prof. Dr. Azmi Özcan'ın konuya olan duyarlılığı ve desteği neticesinde 2014 yılında BEBKA'ya sunulan endüstriye dayalı mesleki eğitim merkezi projesi BEBKA tarafından desteklenmeye değer bulunmuştur. Proje bütçesi 1 milyon 160 bin 535 TL olarak belirlenmiştir.
TEKNİK PERSONELLER EĞİTİLECEK
Proje kapsamında üniversitemizin teknik programlarında kayıtlı 200 öğrenciye hidrolik, pinomatik, plc, mekatronik, robotik ve benzeri otomasyon alanlarına yönelik mesleki eğitim kurslarına başlanmıştır. Proje iştirakçimiz 1. OSB Başkanlığı ve Üniversite-Sanayi İşbirliği derneğinin iletişime geçeceği Bilecik OSB'lerde çalışan teknik personele de Mayıs ayı içerisinde eğitimler verilecektir. Katılımcılara kurs sonunda katılım belgeleri takdim edilecektir.
Bölgenin gelişmesine, bilgi ve teknoloji üretimine, işgücü niteliğinin artırılmasına yönelik üniversite ve sanayi işbirliklerinin ortak kullanım alanlarının kurulmasını, gelişmesini sağlamak öncelikli amacımızdır. Üniversitemiz bünyesinde BEBKA'nın mali desteği ile kurulan merkezimizin faaliyete geçmesinin gururunu yaşıyoruz. İnsan kaynaklarının son teknolojik yeterliliklere sahip olması gerekliliğine inanan sizlerin desteği çok önemlidir. Sizlerin görüş ve önerileriniz bizim için çok önemli olacaktır" dedi.
Projenin malin kaynağını sağlayan BEBKA adına söz alan Genel Sekreter Tamer Değirmenci ise Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ile birlikte çok güzel çalışmalara imza attıklarını kaydederek, BEBKA tarafından üniversitemize 2 milyon TL'nin üzerinden ödenek aktarıldığını anlattı.
BEBKA Genel Sekreteri Tamer Değirmenci konuşmasında şunları kaydetti:
"Üst ölçekli planlara, sanayi ile ilgili çalışmalara baktığımızda sanayide birinci sorun olarak önümüze çıkan yetişmiş eleman konusu. Bizim yaptığımız çalışmalarda, sektör analizlerinde, arama konferanslarında yetişmiş eleman, özellikle nitelikli ara eleman konusunda büyük bir açık var. Bizim 2014 yılında ilan ettiğimiz teklif çağrısında bu konuya özel projeleri bekledik ve bununla ilgili olarak bölgemizde güzel projeler geliştirildi.
BEBKA'DAN 2 MİLYONU AŞKIN DESTEK
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nin bugün açılışını yapacağımız projesi bunlardan biriydi. Bende mühendislik eğitimi almış biri olarak bu eğitimden aklınızda kalan ne var dediğinizde laboratuvar uygulama çalışmaları veya atölyede yaptığımız çalışmalar olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Dolayısıyla bu merkezin öncelikle üniversite öğrencilerinin yetişmesinde ve mezun olduklarında daha kolay iş hayatına adapte olmasına katkı sağlayacağına inanıyorum. Asıl önemsediğimiz konuda bu merkezin aynı zamanda sanayicimiz tarafından da kullanılması, bunlara da açık olması, sanayideki verimliliği artıracaktır. Merkezin de amacına daha fazla hizmet etmesine imkan sağlayacaktır. BEBKA olarak bizde bu projelerin içinde yer almaktan, desteklemekten, hayata geçtiğini görmekten çok mutluyuz. Bu proje ile beraber Bilecik Şeyh Edebali Üniversite ile birlikte yürüttüğümüz projelerin toplam bütçesi 2 milyon 250 bine ulaştı. Bu da önemli bir kaynağın üniversitemiz vasıtası ile hem üniversitemize hem de sanayimize aktarılmasını sağladı. Artık bundan sonra bizlere ve paydaşlarımıza düşen bu merkezi en etkin şekilde kullanarak hem sanayiye hem üniversiteye katkı sağlamasını desteklemek. Projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
BEBKA Genel Sekreteri Tamer Değirmenci'den sonra konuşmasını gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan ise çok önemli mesajlar verdi. Konuşmasına teröristlerce gerçekleştirilen hain saldırıda hayatını kaybeden şehit savcı Mehmet Selim Kiraz'ı anarak başlayan Rektör Özcan, bu ve buna benzer birçok sorunun altında yatan sorunun bilgi ve eğitim olduğunu ifade etti.
'BİLGİYİ ÜRETENLER DÜNYAYA HAKİM OLUYOR'
Rektör Özcan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Bütün sorunların köküne indiğiniz zaman temelde yatan en büyük ihtiyacın bilgiye dayandığını göreceksiniz. Çok üzücü bir tablo var ki; dünya bilgi üretiminin yüzde 70'ini ABD ve Avrupa üretiyor. Eşittir dünyayı ABD ve Avrupa üretiyor. Yani bilgiyi üretenler dünyaya hakim oluyorlar. Bilgiyi, teknolojiyi ve kültürü üretenler iyilerin temsilcisi olsa o zaman dünya iyilerin kontrolünde olur. O zaman bu tablodan da alınacak bir ders var, iyilerin sorumluluğu iyi olmayanlardan daha fazla olmak zorunda. Daha fazla çalışmak, üretmek ama aynı zamanda bunu yaparken kalp kırmamak gerekir. Bizde bu alanda biraz eğitime ihtiyaç var sanırım, vura vura iyilik yapıyoruz, döve döve iyilik yapıyoruz. Böyle olunca da heyecanımızı kaybediyoruz. Özellikle yöneticilerimizin hem özel sektörde hem de kamuda bu konuda böyle hassas günlerde kalp kazanmaya yönelik, insanları müşterek iyi hedeflere yönlendirmeye yönelik üzerlerine daha farklı sorumluluklar düşüyor.
'İNANILMAZ BİR HAZİNEMİZ VAR'
BEBKA ile birlikte 2 milyonu aşan bir birliktelikten bahsetti Tamer bey. Kurulduğumuzdan bugüne kadar çeşitli kuruluşlardan temin ettiğimiz toplam kaynak 10 milyon TL'yi geçti. Bizim çapımızdaki bir üniversite için bu rakam küçümsenmeyecek bir rakam. Teknolojik donanım itibari ile de biz 20-30 yıllık bir zenginliğe sahip olduk. Bu rektörün yapabileceği bir şey değil. Rektör, orkestrayı idare etme konumunda bir yerde. Arka planda inanılmaz fedakarlıkta bulunan onun beraber yolculuk yaptığı idari ve akademik arkadaşları var. Herkes aynı heyecanla burada bu işleri koşturuyor ve şu anda 7 yaşındayız ama arkamızda 30 yıllık bir birikimi de barındıran bir tablo ile karşınızdayız. Birazdan gezeceğimiz merkezimiz şu açıdan çok önemli. Ülkelerin, devletlerin gerçek gücü, sermayesi onların nüfusu ile alakalı değil. Onların nitelikli nüfusu ile orantılı. İnanılmaz bir hazinemiz var. Nüfus ortalamamız 28, 28 yaşı eğittiğinizi düşünürseniz gelecekte bu ülkenin potansiyelinin hesap edilemeyecek kadar geniş ve zengin olacağını düşünürsünüz. Bunları eğitim kurumları ile üniversiteler ile eğiteceğiz. Üniversiteler üzerlerine düşen sorumluluklarını yerlerine getirecekler.
'EĞİTİM, OYUN DEĞİL'
Belki yeri değil ama kayda geçsin diye söylüyorum. Yapmamız gereken ilk şey üniversitelerin istihdam araçları olmadıklarını hemen herkese hatırlatmak. Kamuoyunda böyle bir beklenti var. Üniversiteler istihdam alanı, benim oğluma, kızıma, komşuma, arkadaşıma iş sağlayacak gibi bir algı var. Futbol gibi basit bir oyunda bile milyar dolarlar verilerek topu en iyi tutanı getiriyorsunuz, komşunuzun çocuğunu, yeğeninizi kaleye geçirmiyorsunuz. Eğitim, oyun değil. Eğitim, ülkenin, dünyanın, bizim insanımızın geleceği. Bu geleceğin dayanacağı tek alanda eğitim. O zaman orada o işi en iyi yapanları istihdam etmek zorundasınız. Biz burada bugün çevremizdeki 8-10 gelişmiş üniversite arasında ekonomik katkı anlamında bizde 2-3 kat avantajlı üniversiteler arasında rekabet yaparak bu üniversiteyi oluşturmaya çalışıyoruz. Elimizdeki en büyük sermaye gönül birliği, ideal birliği, heyecan birliği yoksa maddi anlamda yanı başımızdaki üniversiteler bizden daha fazla imkan sağlıyorlar. Arkalarında 50 yıllık birikim, döner sermayeleri var. Başka yerlerde özel sektörler çok büyük katkı oluyorlar. Bu şehrin potansiyeli henüz buna müsait değil ama bizim beraber yolculuk yaptığımız sivil toplum kuruluşlarımız, sanayinin ve ticaretin değerli temsilcileri kendi imkanları ölçüsünde yapabildiklerini yapıyorlar. Hukuki mevzuat onların bize yaptıkları katkıları vergiden muhasebelendirmeye imkan vermediği için engellerimiz var. Bir insanın dünyada iyilik adına yapabileceği en iyi şey bilgiye ve eğitime sağlayacağı destektir. Vereceğiniz vergiden, yapacağını hayırdan da aklınıza ne geliyorsa, bir öğrencinin başını okşamak, yarınımız, geleceğimiz. 15 bin kişi sizin önünüzde bunlar eğitilmeyi bekliyor. Kütüphanemiz çok güzel oldu. Gece yolunuz düşerse bir ziyaret edin, 24 saat ışıkların yandığını görürsünüz. Bu çocuklar o saatte kütüphanede olmazlarsa kafede, sokaklarda olacaklar. Bazen heyecanlı dostlarımız bize çikolata gönderiyorlar. O kadar çok seviniyoruz ki çünkü birileri bizi fark etti. Gece saat 11.00'de bunu falanca sivil toplum örgütü gönderdi diyerek gençlerimize dağıttığımız zaman çok seviniyoruz" dedi.
Programın açılış konuşmaları bölümünde son olarak kürsüye gelen isim ise Vali Ahmet Hamdi Nayir oldu. Vali Nayir, eğitimin hayatın her alanında olduğu sanayinin de vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Bilecik'in, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nden, ülkemizin ise tüm üniversitelerden büyük beklentiler içerisinde olduğunu aktaran Nayir şöyle konuştu:
'BEBKA İÇERİSİNDE EN MÜTEVAZİ İL BİLECİK'
" Eğitim, her konuda önemli olduğu gibi sanayi konusunda da vazgeçilmezlerden biri. Özellikle mesleki eğitim dediğimiz konunun eğitim materyallerine, böyle merkezlere daha fazla ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bizlerin il olarak üniversiteden beklentileri büyük. Ülke olarak üniversitelerden beklentiler büyük. Bu beklentileri gerçekleştirmede bize düşen bir katkıyı yapabildiğimiz sürece kendimizi mutlu hissediyoruz. BEBKA içerisinde Bilecik en mütevazi ilimiz. Dolayısıyla her toplantıda bu dönemin başkanı olarak eğer konu kalkınma ise Bilecik'in bir pozitif ayrımcılık beklediğini hep söylüyoruz. Arkadaşlarımızda, diğer katılımcılarda katkıda bulunmak istiyorlar. Bu dönem bir avantajımız daha var bu dönem bir fazla üye ile temsil ediliyoruz yönetim kurulunda. Hatta çoğu zaman karar çoğunluk sayısı Bilecik'te oluyor.
'ETKİLİ ŞEKİLDE KULLANILMASINI BEKLİYORUZ'
Yapılan her çalışma mutlaka çok kıymetli ama bu çalışmaların en kıymetli kısmını uygulamada sonuna kadar sakınmadan, bu işlemlerin en faydalı bir şekilde üretime dönecek şekilde kullanılmasıyla sağlanır. Bundan da eminiz ki, üniversitemiz bu alanların en iyi şekilde kullanılmasını sağlayacaklar. Biliyoruz ki bu tür malzemenin belirli bir ömrü var. Modası var. O geçtikten sonra bir şey ifade etmemeye başlıyor. Onun için kurulduğundan itibaren en etkili şekilde kullanılmasını bekliyoruz. Emeği geçen herkesi kutluyorum" dedi.
Katılımcılar, açılış konuşmalarının ardından merkezin açılış kurdelasını keserek, merkezi gezdiler.