VİCDAN AZABI DUYAN VAR MI?

ŞADİ ERDAL

Bildiğiniz gibi, Karayolu ve hızlı tren yolu çalışmaları sırasında yeşil alanlara ve 1. sınıf tarım arazilerinde meydana getirilen  tahribatları zaman zaman gündeme taşıyoruz. İlgililerden “tık” yok. Ne yazdıklarınız yanlış diyen var, ne de gereken tedbir alınmıştır diyen.
İlgililerin  sessizliğine rağmen vatandaştan gelen mektuplar canhıraş bir şekilde devam ediyor.
Vezirhan'da bir değil, iki değil onlarca vatandaşın 1. sınıf tarım arazisine el koyuyorlar. Hem de “güzellikle olmazsa zorla” tabiri var ya tamda onun gibi.
Şirket bahçe sahiplerine kiralamak için teklif götürür. Mülk sahipleri reddeder. Şirket İl Tarım Müdürlüğü kanalı ile “Toprak Koruma Kurulu” kararı çıkartarak tarım arazilerini şirkete kiralanması kararı için gündeme alır. Kurul kararı reddeder. 1. sınıf tarım arazisini mahvetmekte kararlı olanlar “İl İdare” kurulu kararı yoluyla aynı arazileri iki yıllığına şirkete kiralanmasına karar çıkartırlar.
İki yıldır araziyi, arazi denmeyecek hale getiren şirket, bahçe sahiplerine hiçbir ücret ödemediği gibi, 3. yılına girmesine rağmen halen yeri terketmiyor.
Şimdi bir başkası aynı yerde sanayi tesisi kurmak için “Toprak Koruma Kurulu”ndan karar çıkartmak istiyor. Geçtiğimiz günlerde karar kuruldan çıkmadı.
Biz gazetemizde geçtiğimiz günlerde manşetten haber olarak vermiştik.
Aynı vatandaşlarımızın ikinci defa gönderdiği mektubunu aynen yayınlıyorum.
“Duble Yolların Perde Arkası”
“Yapılan hizmet her türlü taktirin üzerindedir, duble yollar ülkemize güzellikler getirmiştir ama perde gerisindeki faktörler bu güzel hizmetlere gölge düşürmek için elinden geleni ardına koymamış (ben yaptım oldu) zihniyeti ile yolların geçtiği yerlerdeki çiftçinin, köylünün tarla, bağ ve bahçeleri sorumsuzca talan edilmiştir. Adeta müteahhit firmalara peşkeş çekilmiş ve onların insafına bırakılmıştır. Alt kademeler devleti kullanarak çiftçinin, köylünün elinden kamu yararı varmış gibi göstererek bağını, bahçesini, tarlasını alıyor sorumsuzca sonunun ne olacağını düşünmeden hem doğayı, hem çevreyi, hem de çitçiyi, köylüğü perişan ediyorlar. Sorumsuzca davrananları ve kendi sorunlarını üst kademelere duyurmak için çabalayan çiftçinin, köylünün sesi mutlak ilgili makamlarca duyulacaktır. İl İdare Kurulu kararıyla 2. yıllığına kiralanan Vezirhan çıkışındaki Gülümbe bahçeleri çöplük olmuş, 3 yıl olmasına rağmen yerleri halen kendilerine teslim edilmeyen bahçelerin durumu aynen şöyledir “Çevrede pek çok boş ve işe yaramaz yerler varken karayollarına mıcır üretmek ve ürettiği mıcırı karayollarına satmak maksadı ile ihaleyi kazanan Kolin Şirketi, Gülümbe bahçeleri olarak bilinen bölgeyi planet ve şantiye sahası olarak seçmiş köylü ile görüşmüş , köylü  bahçelerini Kolin şirketine vermemiştir. Bir şekilde Karayolları Bölge Müdürlüğü Devreye sokularak kamu yararına varmış gibi gösterilerek İl İdare Kurulundan bahçelerin 2 yıllığına kiralanması kararı çıkartılmış Birinci sınıf tarım arazisi olan adı üstünde Gülümbe Bahçeleri vakit geçirilmeden müteahhit firma tarafından işgal edilmiş, bazı bahçeler 5-6 metre derinliğe kadar oyularak doğal mıcır alınmış ve Karayollarına satılmıştır, karayolları hangi bedel karşılığı Kolin Şirketine iyilik yapmıştır. Meydana gelen çukurlar çöp ve sıyırılmış asfalt  kalıntıları ile doldurulmuş, Gülümbe Bahçeleri  bir daha ekilip biçilmeyecek şekilde tahrip edilmiş.
2 Yıllığına kiralanan bahçeler 3. yıl geçmiş olmasına rağmen kiralama bedelleri ödenmemiş çevre kirletilmiş. Yeni nesil doğa yok edilmiş çiftçinin kavak ağaçları sulanmadığı için  kurumuştur. Bahçelerinin sınırları kaybolmuş, bitkisel toprakları kaybolmuş, ağaçları kesilmiş, köylü bahçesinin yerini bulamıyor.
Köylüyü sorumsuzca perişan eden bu zihniyet mutlaka bunun hesabını vermelidir.
Güzelim verimli tarım alanlarının yok edilmesine onay veren Tarım İl Müdürlüğü:
Çevreyi, çevredeki bahçeleri de perişan hale getiren bu çevre felaketine göz yumanlardan özellikle Kolin Şirketine para kazandırmak maksadıyla Gülümbe bahçelerinin şantiye sahası mıcır üretim  sahası olarak kullanılması maksadı ile İl İdare Kurulundan kamu yararı varmış gibi kiralama kararı çıkartan kara yollarından ilgililerce bazı şeylerin sorulması gerektiğine, mağdur olan çiftçinin-köylünün mağduriyetinin giderileceğine inanıyorum. Saygılar “
Şimdi ben soruyorum;
1- Vatandaşa verilen tapuların bu durumda bir kıymeti kalıyor mu?
2- Toprak Koruma Kurulu kararları bağlayıcı değil mi?
3- İl İdare Kurulunun, Toprak Koruma Kurulu kararlarını bay-pass etme hakkı var mı?
4- Vatandaşın arazisini elinden alma hakkını kendinde gören İl İdare Kurulu, şirketin ödemediği kiraları ödettirme yoluna neden gitmiyor?
5- Vatandaşın feryadı figan etmesine sebep olanlar, acaba vicdan azabı duyuyorlar mı?

TAŞI GEDİĞİNE

“Toplum Yararına Çalışma Programı” konulu proje için 85 kişiye iş sağlanmış.
Bu işçiler, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından teklif edilen ağaçlandırma uygulama projesi ile toprağı koruyacaklar, sel kontrolünü önleyecekler, yeşil alanları arttırıcı çalışmalar yapacaklarmış.


Madem yeşil alanlar ile toprağın kıymetini biliyorsunuz “Yeşil alanlar, 1. sınıf topraklar katlediliyor” diye yaptığımız haberlere neden sessiz kaldınız!

TAŞI GEDİĞİNE

Son seçimlerde, geçen dönem milletvekili olanın yerine bu devre oğlu, yine ağabeyinin yerine kardeşi milletvekili olmuş.


Osmanlı Devrimini “Yönetim babadan oğula geçerdi” diye kötülemiyormuyduk.
Sistem değişti ama yöntem aynı!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.