Türkiye, son yıllarda savunma sanayiinde attığı güçlü adımlarla dünyanın dikkatini çeken bir ülke haline geldi. Özellikle havacılık teknolojileri ve insansız sistemler üzerine yapılan yatırımlar, yalnızca ülkemizin stratejik gücünü artırmakla kalmadı; aynı zamanda bu alanlarda yetişmiş nitelikli insan gücüne olan ihtiyacı da gözler önüne serdi.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi olarak bizler, uzun süredir insansız hava araçları tasarımı, teknik resim, kompozit üretimi ve ileri mühendislik uygulamaları üzerine eğitim faaliyetleri yürütmekteyiz. Valilerimizin desteği, öğrencilerimizin özverili çalışmaları ve üniversitemizin sağladığı imkânlarla hayata geçirilen projeler, Türkiye genelinde ses getirdi. Özellikle yaptığımız aerodinamik analizler, yakıt verimliliği ve havada kalma sürelerine ilişkin çalışmalar, Bilecik’te insansız mühendisliğinin gelişimine öncülük ederek, ülke çapında dikkat çeken bir başarı hikâyesine dönüştü.
Bu çalışmaların doğal bir sonucu olarak, Türkiye’nin savunma sanayiinde nitelikli eleman yetiştiren en önemli kurumlarından biri olan TUSAŞ Meslek Yüksekokulu Havacılık Teknolojileri Bölümü, bizleri misafir öğretim üyesi olarak davet etti. Bu davet yalnızca ders vermekle sınırlı kalmayıp, ortak projeler geliştirilmesi, yeni eğitim içeriklerinin hazırlanması ve üretim süreçlerinde iş birliği yapılması gibi çok yönlü bir işbirliğini de kapsıyor. Böylece öğrencilerimiz yalnızca teorik bilgiyle değil, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu pratik deneyimlerle de donatılacak.
Ayrıca, Gazi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu ile sağlanan bağ da bu işbirliğinin ne kadar geniş bir kapsama yayıldığını bir kez daha göstermektedir. TUSAŞ, Gazi Üniversitesi ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi arasında kurulan bu üçlü işbirliği, hem akademik alanda hem de ülkemizin savunma sanayii için kritik öneme sahip insan kaynağının yetiştirilmesinde büyük bir adım niteliği taşımaktadır.
Bu süreçte bizlere her zaman destek olan, vizyoner bakış açısıyla önümüzü açan rektör hocamız başta olmak üzere üniversite yönetimimize de teşekkür etmeyi bir borç biliyoruz. Onların kararlılığı ve yönlendirmeleri olmasaydı, bu çalışmaların böylesine güçlü bir işbirliğine dönüşmesi mümkün olmayacaktı.
Sonuç olarak, bu gelişme yalnızca öğrencilerimizin bireysel gelişimlerine katkı sağlamakla kalmayacak; aynı zamanda devletimizin ihtiyaç duyduğu stratejik imalat ve tasarım süreçlerinde ortak çalışmaların önünü açarak ülkemizin savunma sanayii yolculuğunda değerli bir referans noktası olacaktır.