ZÜĞÜRT TESELLİSİ

ALİ ERDAL

1 Aralık tarihli yazımda, düşürdüğümüz 2 Rus uçağı hakkında şöyle demiştim: ‘Rus uçakları, dışarıyla irtibatlarını kesmişler. Kendilerini, duymaz ve cevap veremez duruma getirmekle, vurulmaya dâvetiye çıkarmışlar.’ Bir hafta sonraki yazımda da (8 Aralık) ‘Komplo teorisi denmesini göze alarak söylüyorum… Rusya, Akdeniz’e ve Suriye’ye yığınak yapabilmek ve engel gördüğü grupları bombalamaya vesile yapmak için uçağını yem olarak mı sürdü önümüze?’ diye bir ihtimale işaret etmiştim.

Moskof, buzdan kulübeye hapsedilmiş bir ayıdır. “Sıcak denizlere inmek” için göze alamayacağı yoktur… Tarihte bunun pek çok örneği var. İstanbul’u almayı ve sıcak denizlere inmeyi ideal haline getiren Çar Deli Petro’nun vasiyetinden bir cümle: “Her kim İstanbul’u ve Hindistan'ı eline geçirirse, dünyanın hâkimi odur; bunun için Rusya mütemadiyen Türkiye ile harp etmeli”. 93 Harbinden sonra Rusya'nın İstanbul elçisinin, Çar’a bir raporundan: “Boğazların ele geçirilmesi bizce tarihî bir zarurettir. Siyasî, tarihî ve askerî menfaatlerimizin icapları bu nokta üzerindedir. Bu dâva, topraklarımızı genişletmek meselesi değil, açık denizlerin kapısını elde etmek işidir.”. Büyükelçi uzun raporunda gayelerini gerçekleştirme yolunda üç yol teklif ediyor… 1-Çıkarılacak bir savaşla İstanbul’a girmek… 2-İsyanlardan faydalanıp müdahale etmek… 3-Osmanlı Devleti’ne dışarıdan gelecek bir tehlikeye karşı Padişahın Rus yardımına sığınmasını temin etmekle doğacak fırsatlar sayesinde İstanbul’a yerleşmek... Çar (II. Aleksandr), gayelerini iyice netleştiriyor: “Bir tek amacımız olmalıdır: İstanbul'u ele geçirmek...”.

Geçen hafta düşürülen uçaklar hakkındaki düşüncemizi haklı çıkaran bir beyanat oldu. Suriye cehenneminden bir beyanat… İçinde olduğu için olayları en iyi görmek ve değerlendirmek durumunda olan birinden... Yeni Şafak, 05.01.2016: “Özgür Suriye Ordusu Genelkurmay Başkanı General Ahmed Berri, Türk hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen uçağın, Rusya tarafından S 400 füzelerini kurabilmek için kasıtlı olarak feda edildiğini söyledi.” Gazeteden aktarmaya devam edelim: “Türkiye tarafından hava sahası ihlali nedeni ile düşürülen uçağın, Rusya tarafından kasıtlı olarak feda edildiğini söyleyen Berri, bu yönde güvenilir istihbarat bilgilerine sahip olduklarını açıkladı.” Rusya'nın elinde bulunan en güçlü hava savunma araçlarından S 400 füzelerini, çok önceden Suriye'de gizlice kurduğunu söylüyor Berrî… Uluslararası camianın tepkilerinden çekindiği için Rusların böyle provokatif bir yola başvurduğunu ifade ediyor; mantıklı ve inandırıcı, belge niteliğinde bir izahı yapıyor: “Uçağın düşmesinden 2 gün sonra S 400'lerin aktive edildiğini duyurdular oysa bu sistemin kurulumu en az 3 hafta gerektirir her şey kirli bir oyundan ibaret”… Demek ki, plân aylar önceden tasarlanmış… Şimdi Rusya’nın takip ettiği gerilim politikası, uçağın düşürülmesine kızıp da uygulanmış değil… Hazırlanmış senaryo oynanıyor…

Rusya Suriye’ye yerleşti… İran Suriye’ye yerleşti… Ve bu oldubitti, bütün dünyanın gözleri önünde meşrulaşmaya doğru gidiyor… Herkes biliyor ki, Esad’ın halkına yaptığı zulmü, işgal kuvvetleri yapmaz. Berrî çok haklı: “Ruslar Suriye'ye, büyük güç olduğunu göstermek için girdi; Akdeniz kıyısında bulunan üslerini emniyete almak için Esad rejiminin kalması gerekiyor, bütün çabası bunun için”. Berrî’ye göre İran da Esad sayesinde, Suriye'yi Şiileştirme gayretinde… Devletli kalabilmek için başka devletlere muhtaç olandan zavallı kim olabilir…

Bizse, olayların tarihteki seyrine dikkat etmiyoruz, günlük olayların dar çerçevesinden bakıyoruz. Rusya’nın İstanbul’u ele geçirme ve sıcak denizlere inme hayalinin; Çarlık Rusya’nda kaldığını, unutulup gittiğini sanıyoruz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.