Hayaldi gerçek oldu! Bilecik sağlık üssü oluyor

Bilecik’te bir zamanlar hayalden öteye geçemez denilen Tıp Fakültesi, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi bünyesinde kurulduğu günden bu yana her geçen gün büyüyüp gelişmeye devam ediyor.

BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir’in büyük emekleri sonucunda üniversitemize ve ilimize kazandırılan Tıp Fakültesi ile “Sağlık Şehri Bilecik” hedefi doğrultusunda adım adım ilerleme kaydediliyor. 2021 yılında ilk öğrencilerini kabul eden Tıp Fakültesi hem eğitim kalitesi hem de donanımıyla ülkemizin köklü tıp fakültelerinden incelemeye gelen akdemisyenlerden de tam not alıyor.

Diş Hekimliği Fakültesi’nde ise sona yaklaşılırken Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin hizmete girmesiyle hem üniversitemize hem de Bilecik’e çok önemli bir katkı daha sunulmuş olacak.

BŞEÜ Tıp Fakültesi’nin bu denli hızlı ve kaliteli yükselişinde önemli pay sahiplerinden birisi olan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıza Dundar, tıp fakültesinin geldiği noktayı ve ileriye dönük hedefleri gazetemize anlattı. BŞEÜ’de tıp fakültesinin kurulmasının ve bu kadar kısa sürede hazır hale getirilerek öğrenci almaya başlamasının bir inanmışlığın eseri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Rıza Dundar, Rektör Prof. Dr. Şükrü Beydemir’in önderliğinde ülkemizin nitelikli tıp fakültelerinden birisinin Bilecik’te olacağını ifade etti.

“ZOR OLACAĞI TANISI VARDI AMA HEMEN BAŞLADIK”

Prof. Dr. Rıza Dundar, gazetemize yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

“Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’ne Tıp Fakültesi kurulma süreci 2020 yılında Cumhurbaşkanımızın onayı ile başlayan bir süreç. Bu süreç 2021'de kuruluş aşamasına geçti hızlı bir şekilde. Rektörümüz Şükrü Beydemir hocamızın tam ve güçlü destekleriyle Tıp Fakültesi 2021 yılından itibaren Prof. Dr. Mahmut Baykan hocamızın da katkılarıyla beraber kuruluş aşaması başladı. Kuruluş aşamasında biz olabildiğince hızlı davranmaya çalıştık. Çünkü sizinde başta belirttiğiniz üzere sanki Bilecik'te bu iş çok kolay olmayacakmış gibi, Bilecik gibi küçük ölçekli bir il diye tabir edilen bir yerde Tıp Fakültesinin kuruluş aşamasının çok uzun yıllar alacağı ve yakın zamanda öğrenci alımının zor olacağı tanısı vardı. Ama biz Şükrü hocamızın da desteği ile hızlı bir şekilde buna giriştik. Hızlı bir şekilde bu işin bütçesini, fiziki alt yapı ve teknik alt yapıyı sağlamak üzere düzenledik. Nihayetinde biz 2021 yılında YÖK'e bu standartları sağladığımızı beyan ederek yine YÖK kurumları tarafından denetlenerek, YÖK kuruluna sunum yaparak, öğrenci alımı için yeterli donanımda olduğumuzu, her anlamda hazır olduğumuzu beyan ettik.

“TIP FAKÜLTELERİ ARASINDA EN HIZLI ÖĞRENCİ ALAN FAKÜLTELERDEN BİRİYİZ”

Onlar da hem denetlemeleri ile hem de yaptığımız sunuma binaen öğrenci alımına başlayabileceğimizi bize söylediler. Böylece biz belki de YÖK tarihinde kurulan Tıp Fakülteleri arasında en hızlı öğrenci alan Tıp Fakültelerinden biriyiz. Ve bunu tüm standartları karşılayarak yaptık. Hiçbir eksik bırakmadan, çünkü tıp eğitimde eksik olmaz. Daha sonra bu süreçte öğrenci alımına başlandı ve hızlı bir şekilde gelişmeye başladı. Fiziki alt yapısının müsait olması büyük bir avantaj sağladı bu gelişmeye. Öğrencilerimiz geldi, hocalarımız derslerine başladı, bir yandan da hastanemizi biz afiliye olduğumuz Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni öğrencilerimizin eğitimi için hazır hale getirmeye çalıştık. Yine öğretim üyesi kadromuzu güçlendirmeye çalıştık. Ve bugün gelinen noktada gerçekten, ilk 3 sene, öğrencilerimiz şuan 1, 2 ve 3. sınıf öğrencilerimiz var, ciddi bir eğitimden geçiyorlar bu eğitim belki uzun yıllardır eğitim veren Tıp Fakülteleri ile eşdeğer bir eğitim ve her sınav sonrasında yükselen bir grafiğimiz var. Yani tercih edilmeye başlıyoruz. Örnek vermek gerekirse kadavra eğitimlerimiz, yeni kurulan Tıp Fakültelerinde zordur bu ama bizim Tıp Fakültelerimizde kadavra eğitimlerimiz başladı, anatomi eğitimi anlamında. Öğrenci laboratuvarlarımız hem teknik donanım açısından hem de öğrencilerin kullanılabiliriliği açısından üst düzeyde. Yine, hocalarımıza sağladığımız konfor, araştırma geliştirme laboratuvalarları, hocalarımızın yapacağı bilimsel çalışmalar için oluşturduğumuz alanlar, bence bugün Türkiye'de var olan Tıp Fakülteleri arasında çok da küçümsenecek bir yerde değil. O anlamda mutluyuz. Bilecik'e böyle bir tıp fakültesi kurulduğu için ve böyle bir tıp fakültesine bizim de katkımız olduğu için çok mutluyuz, bununla da gurur duyuyoruz. İleride inşallah burada yetişecek doktorlar hekimler Türkiye'nin dört bir tarafına dağılıp orada sağlık hizmetini ülkemize sunacaklar.

Burada tabi esasen önemli olan şey, beraber çalışma gayretidir, bir ekip çalışması gayretidir. Bu ekibin başında da rektörümüz vardı, kendisine buradan çok teşekkür ediyorum destekleri için. Sonra kurucu dekanımız Prof. Dr. Mahmut Baykan hocamız uzun bir dönem beraber çalıştık. Şimdi de bizim arkadaşlarımız, bizim ekibimiz bunu devam ettiriyorlar. Hepimiz bu anlamda gururluyuz.

“BŞEÜ TIP FAKÜLTESİ ADINDAN SÖZ ETTİRECEK”

Biz yeni kurulan 2 yıllık kuruluş süreci olan bir Tıp Fakültesi olmamız hasebiyle, önümüzde mutlaka eksiklerimiz çıkıyor. Çünkü her ne kadar mükemmel bir tıp eğitimi planlasak da bunu yapmaya çalışsak da bu eğitim için mutlaka eksiklerimiz olacaktır. Bunlarla ilgili öncelikle bizim ders verme alanlarımız, eğitim alanlarımızın konforunun arttırılması, ileride artacak olan öğrenci sayımız açısından herhangi bir handikap oluşturmaması için amfilerimizin yeniden düzenlenmesi, eğitim materyallerimizin, eğitim için gerekli olan teknik donanımımızı olabildiğince en üst seviyelere çıkartmaya çalışmak ve ileride de bilimsel arenaya ciddi mesaj veren bilimsel arenada yer bulan ve akademik hayatta üst seviyelere çıkan bir akademik ürün de istiyoruz akademisyenlerimizden. Bunu da en ileri seviyeye taşımak için uğraşacağız. Ama benim öngörüm, benim burada dördüncü yılım, gördüğüm kadarıyla Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tıp Fakültesi ileride belki de 3-5 yıl içinde Türkiye'de adından eğitimi ile söz ettiren tıp fakülteleri arasında yer alacaktır, buna inanıyoruz. Buna her şeyimiz uygun, hastanemiz uygun, morfoloji binamız dediğimiz laboratuvarlarımız uygun, öğrencilerimizin derslikleri uygun, şehir uygun o tarafını da düşünmek lazım ve bize verilen destek bu anlamda bizi bu konuda inandırıyor ve ümitlendiriyor.” diye konuştu.

BAŞARININ LİDERİ PROF. DR. ŞÜKRÜ BEYDEMİR

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’ne tıp fakültesi kazandırılmasındaki başarının lideri ise Rektör Prof. Dr. Şükrü Beydemir. Göreve geldiği ilk günlerde Bilecik’in eğitim merkezinin yanı sıra sağlık şehir olabileceğini dile getirerek bir vizyonu ortaya koyan ve bu amaç doğrultusunda büyük emekler sarfeden Rektör Beydemir, ileriki dönemlerde hem üniversitemizin hem de tıp fakültesinin çok daha iyi yerlere geleceğini ifade etti. Rektör Beydemir, gazetemize verdiği röportajda şunları aktardı:

“Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi malumunuz 2007'de resmi olarak kurulmuş bir üniversite. Günümüze geldiğimizde artık 11 fakültesi ile birçok meslek yüksek okulu ve araştırma merkezleri ile çok büyük üniversiteler arasına girmiş bir üniversite.

“BİLECİK’İN NE KADAR ÖNEMLİ BİR MERKEZ OLDUĞUNU GÖZDEN KAÇIRMAMAK GEREKİR”

2020 Mart ayında göreve geldiğim zaman Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin ve Bilecik'in yapısını gördüğümüzde, Bilecik'in coğrafyasını gördüğümüzde aslında bu şehrin hem önemli bir eğitim üssü hem de önemli bir sağlık merkezi olacağını düşündük. Bunu da üniversitemizdeki üst kurullarımızla paylaştık. Tabii ki üniversitelerin bir bakıma eğitim üssü olması, ikinci bir görevinin araştırma üssü olması bir de buna sağlık tarafı eklendiğinde aslında Bilecik'in ne kadar önemli bir merkez olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir.

“BİR HAYALLE BAŞLADIK”

Araştırma üssü diyoruz çünkü Bilecik'te biliyorsunuz çok fazla sanayi kuruluşu var, özel teşebbüs var. Dolayısıyla hiçbir öğrencimiz üniversitede eğitimlerini aldıktan sonra eğer arzu ederse dışarıda kalmaz. İşlerini özellikle Bilecik içerisinde sanayiden bulabilirler. Bunları anlattıktan sonra tabii ki işin sağlık tarafına gelmek istiyorum. 2020'de işte bu fikirle bu hayalle başladıktan sonra bizim Bilecik'imizde bir devlet hastanesi inşaatı mevcuttu. Bu hastanemizde üniversitemizin bahçesinin tam yanında kurulmuş bir hastanedir. Gerçekten çok mükemmel bir hastane. Bu bizim için aslında bir hareket noktası da oldu. Dedik ki tıp fakültesini eğer kurarsak bu hastanemiz ile de afiliye olursak, ciddi anlamda bize katkısı olacaktır. Bu fikirle kendi üniversitemizin kurullarında aldığımız kararla YÖK'e müracaat ettik ve çok hızlı bir şekilde aslında YÖK tarafından bu onaylandı. Ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından da çok hızlı bir şekilde imzalandı. Tıp Fakültemizi bu şekilde esasen kurmuş olduk. Fakat malumunuz tıp fakülteleri gibi teknik olan fakülteler ve insana dayalı fakültelerin birçok teknik özelliğe sahip olmaları gerekiyor. Dolayısıyla hemen yakın ilimiz olan Sakarya'da, Sakarya Üniversitesi ile bir protokol imzaladık ve öğrencilerimizin orada eğitimlerini almaya başlattık. Tabii burada bir süreci öngörmek zordu, yani tıp fakültesini biz ne kadar zamanda Bilecik'e kazandıracağız ve öğrencilerimizi buraya alacağız. Yani bizim ilk öngörümüz şuydu; belki üç sene belki beş sene belki de daha fazla. Laboratuvarlarımızı, morfoloji binamızı tamamlayıp öğrencilerimizi buraya almak gibi bir öngörümüz esasen vardı ve bu öngörü Türkiye'nin geneline baktığınızda oluşan bir öngörüydü. Tabii bunu kurunca ve öğrencileri Sakarya Üniversitesi'nde okutmaya başlayınca burada ben tabii bütün aslında hem şehrimizin ileri gelenlerine hem de üniversitemizde bulunan öğretim üyelerimizin de tamamına buradan teşekkür etmek gerekiyor.

“1 SENE SONRA TÜM PROBLEMLERİ ÇÖZDÜK”

Bu durum bir heyecan oluşturdu ve biz en hızlı şekilde nasıl burada başlarız sorusu artık akıllara gelmeye başladı. Ve o zamanlar yeni bitirdiğimiz bir kapalı alanı yaklaşık yirmi yedi bin metre kare olan bir alanımız oluştu ve biz dedik ki bu alanın bir kısmını morfoloji binası haline getirelim. Sadece binayı kurmanız yetmiyor, evet binanız olabiliyor fakat teknik alt yapı gerekiyor. Ve biz yavaş yavaş ondan sonra personel alımlarımıza başladık ve personelimiz de geldikçe gerçekten çok büyük katkıları oldu. Onların yönlendirmeleri ile de Tıp Fakültemizin laboratuvarlarını, dersliklerini, amfilerini çok hızlı bir şekilde hayata geçirdik. Yani şu anda öyle tahmin ediyorum ki, hemen hemen çok az bir eksiği olan veya eksiği hemen hemen kalmamış bir morfoloji binası elde ettik. Biz kuruluşundan bir sene sonra 2021'de aslında Tıp Fakültemizde eğitim ile ilgili bütün problemlerimizi çözdük. Ve şu anda da üçüncü sınıflarımız okumaktadır ve böylece hızlı bir şekilde tıp fakültemizi oluşturmuş olduk. Zaten sizler de zannediyorum Tıp Fakültemizi ziyaret ettiniz ve orada ki imkanlarımızı da gördünüz. Tıp Fakültesi okumak isteyen, arzu eden aslında Türkiye'nin çoğu yerindeki gencimizi Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tıp Fakültesine sizin vasıtanızla davet etmek istiyorum. Teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.

Gelinen süreçte, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yaşanan gelişmeler tüm Bilecik kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanırken, Sakarya Gazetesi ve Bilecik Haber olarak Dekan Prof. Dr. Rıza Dundar ile birlikte fakülte binasını gezme fırsatı yakaladık. Fakültede dersliklerden tutun laboratuvarlara, araştırma geliştirme merkezlerinden son teknolojik cihazlarla donatılmış uygulama alanlarına, tefrişatı güzel ibadethaneye kadar birçok incelemede bulunduk. Son teknoloji cihazlar ve ekip ekipmanlar ise geleceğin doktorlarının eğitimleri için hazırlanmış durumda.

Diğer yandan, BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir başta olmak üzere Dekan Prof. Dr. Rıza Dundar ile ekip arkadaşlarının özverili ve yoğun çalışmaları sonucu Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden faydalanan vatandaşlarda memnuniyetlerini dile getiriyor. Nitekim Bilecikli vatandaşlar artık il dışına gitmeden Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde öğretim üyelerine muayene olabiliyorlar.