7 asırlık gelenek: Sütlü aşure

7 asırlık gelenek: Sütlü aşure

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Gıda İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi Mesut Kaplan, Ertuğrul Gazi döneminde toylarda yapılan sütlü aşurenin günümüzde hala Bilecik'in köylerinde yaşatıldığını söyledi.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Gıda İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi Mesut Kaplan, Ertuğrul Gazi döneminde toylarda yapılan sütlü aşurenin günümüzde hala Bilecik'in köylerinde yaşatıldığını söyledi.

sutlu-asure1.jpg

Muharrem ayı içerisindeki en önemli günlerden biri olan Aşure Günü geride kalırken, Bilecik'te 7 asırlık gelenek hala yaşatılıyor. Bu aşurenin günümüzde Bilecik'in köylerinde yaşatıldığını anlatan Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Gıda İşletme Bölümü öğretim görevlisi Mesut Kaplan, "Aşurenin Türkler için önemi Karakeçili aşireti olmak üzere Osmanlı devletinin kurulduğu bu topraklarda eskiden beri sürdüğünü biliyoruz. Osmanlı devletinin kurulması sırasında bu bölgedeki birçok inanış sarayda da yaşatılmış. Özellikle sütlü aşure yapılırmış. Sütlü aşure geleneği halen Bilecik’in birçok köyünde devam eden bir gelenek olduğunu görüyoruz" dedi.

sutlu-asure2.jpg

"Osmanlı Devletinde olmaz olmazsa olmaz 3 şey aşure, keşkek ve şifalı pilav"

Kaplan, açıklamasının devamında, "Osmanlı Devletinin kurulduğu bu topraklarda aşure geleneği, keşkek geleneği ve şifalı pilav geleneği gibi çok eskiden beri yapılıyordu. Ertuğrul Gazi döneminde de toy zamanında yapıldığını biliyoruz ve bu gelenek hem Yörük kültürünün yayılmasında hem de saray da bu geleneklerin devam etmesine yardımcı olmuştur. Sarayda daha çok sütlü aşure yapılıyordu ve yaygın bir şekilde kullanılmıştı. Bu sütlü aşure günümüzde Bilecik’in birçok köyünde yapılıyor. Buradan gelmiş olan bir gelenek olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

sutlu-asure3.jpg

"Osmanlı sarayında ilk dondurma aşureden yapılmıştı"

Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Gıda İşletme Bölümü öğretim görevlisi Mesut Kaplan, Osmanlı sarayında ilk dondurmanın aşureden yapıldığını söyleyerek, "O dönem aşureyi süzmüşler, biraz gül özü, mesir, tatlandırıcı, lezzet verici ve kıvam verici maddeler konduktan sonra dondurulmuş ve bu şekilde tüketilmişti. Bu haliyle aşure dondurması adı verilen bir dondurma geleneği aşure sayesinde başlamıştı" dedi. 

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 1371 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum