744. ERTUĞRUL GAZİ’Yİ ANMA VE YÖRÜK BAYRAMI SÖĞÜT NEDİR VE NERESİDİR? Saadettin BAYRAM - Köşe Yazısı
744 ERTUĞRUL GAZİ’Yİ ANMA VE YÖRÜK BAYRAMI SÖĞÜT NEDİR VE NERESİDİR? Saadettin BAYRAM - Köşe Yazısı
Bir destandır Söğüt.
Altı asırdan fazla sürecek bir koşunun başlama noktasıdır Söğüt.
Alperen ve erenlerin bu iki manayı birleştiren bedenlerin omuz omuza vererek cihanşümul bir devleti kurdukları bölgenin adıdır Söğüt.
Türk boylarının uğrak yeri; Selçukludan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyetine devredilen bir sancaktır Söğüt.
Altı asırdan fazla süren bir imparatorluğun ilk başşehri, altı asırdan sonra sadece düşmanın değil, Yüce Milletimizin makûs talihinin de yenildiği bir mekândır Söğüt.
Ezelden ebede uzanan bir türküdür Söğüt. İşte bu türkünün coşkusuyla kişner atlar, yeleler bu türkünün ezgisiyle yelpelenir tuğlar gibi. Domaniç Yaylasından Söğüt kışlağına bu havayla şahlanır küheylanlar.
Üç kıta’ya kol atma, dünyaya uygarlık ve medeniyet yaymanın mihenk taşıdır SÖĞÜT, dedikten sonra 744 Anma Törenleri ile tesbit ve düşüncelerimizi arz edeceğiz inşallah.
İçimde öyle bir duygu var ki; Ahlat Söğüt’ü gölgede bırakacak. Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli Ahlât’a gidiyorlar ama artık Söğüt’e gelmiyorlar. Bir küskünlük mü var bilemiyorum. Oğulun Söğüde gelmesi bizi kesmez. Tarihte Söğüt yerini aldı ve misyonunu tamamladı. Ancak günümüzde; tarih ve kültür şehri olarak hak ettiği tahta oturtulamadı. Bu durum çok kişinind umurunda değil.
ERTUĞRUL OCAĞI DERNEĞİ
Bizler Ertuğrul Ocağı Derneği müntesipleri olarak bir şeyler yapma gereği duyduk. Sanayi Bakanlığına – SOGEP’e verdiğimiz Bilecik ve sekiz ilçesini kapsayan, sadece yılın üç günü değil her günü bu çoşkuyu yaşatacak mükemmel proje kabul görmedi.
Bunun üzerine bizler Bilecik – Ertuğrul Sancağı ile ilgili seri kitaplar yazmaya karar verdik ve ilk kitabımız “ Ertuğrul Sancağında Demiryolu İnşası” kitabımızı yayınladık. Ertuğrul Sancağında Vakıf Eserleri kitabımız üzerinde çalışmalarımıza başladık.
Ayrıca Hayme Ana ve Ertuğrul Gaziyi Anma törenleri öncesi Domaniç’ten Söğüt’e kadar bilfiil Kayı’nın göç yollarında aralıksız pedal çevirdik ve yaya olarak yürüdük ve anma törenlerinin başladığı Cuma günü atlılar ve sporcular eşliğinde Ertuğrul Gazi Külliyesine ulaştık. Bunları bizi takdir etsinler diye yapmadık.
Gayemiz ecdada saygı idi. Bu sebeple etkinliklerimizin adını “ ECDADA SAYGI YÜRÜYÜŞÜ” koyduk.
Ertuğrul Ocağı Derneğimizin başkanı Orhan Şişman, başkan yardımcıları Orhan Kocaoğlu ve İrfan Şişman, Yönetim kurulu üyeleri Mete Kadan ve Erol Özdemir ve tüm üyelerimiz ve tarihçimiz Dr. Mehmet Can Çetin mefkûremiz doğrultusunda olağan üstü gayret içerisindedirler.
Biz Ertuğrul Ocağı Derneği olarak Söğüt’e verilen önemi yeterli bulmuyoruz. Zaten Söğüt önemli bir yer. Sadece bu önemin fark edilmesini ve gereğinin buna göre ifa edilmesini istiyoruz.
Söğüt’ün bir özgül ağırlığı var, her şehre nasip olmayan
Söğüt’ün asırlara sinmiş, şehrin ciğerine işlemiş, asılara sinmiş bir ruhu var.
İşte bunun için Ertuğrul Ocağı Derneğimizin odak noktası Söğüt’tür, diyoruz.
744. Ertuğrul Gazi Hazretlerini Anma törenleri vesilesiyle :
ERTUĞRUL OCAĞI DERNEK BAŞKANI ŞUNLARI SÖYLEDİ
***
Çok sevdiğim ve anlamlı bulduğum bir söz var, “İnsanın geleceği geçmişinde gizlidir” diye.
Geçmişte yaşanmış tarihimizi ve kişilerin hakikatini bilmeden, içinde yaşadığımız durumu anlamamız mümkün olmadığı gibi, geleceği sağlam temeller üzerine kurmak da mümkün değildir. Zira insanın geleceği, tarihinde ve geçmişinde gizlidir. Geleceği sağlam temeller üzerine bina etmek istiyorsak, bugünü iyi anlamamız lazımdır. Bu günü iyi anlamamız için de mutlaka geçmişe gidip, geçmişte bu gün için atılan temelleri öğrenmemiz gerekir.
Bizler de bütün bu gerçeklerin farkında olan Bilecik, Söğüt, Ertuğrul Gazi, Şeyh Edebali, Dursun Fakih, Ecdat ve Osmanlı sevdalıları olarak yola çıkıp Ertuğrul Ocağı derneğimizi kurduk. İnandığını yaşamayan, hak bildiğini söylemeyen, hakkın ve haklının yanında durmayan, inancı ve idealleri uğrunda hiç bir fedakârlık yapmayan ve yapamayan insanlardan ne kendilerine ne de topluma bir fayda gelmeyeceği gerçeğinden yola çıkarak Ertuğrul Ocağı Derneğini kurduk elhamdülillah. İstiyoruz ki bu ocakta yeniden 1299 ruhu vücut bulsun hayat bulsun. İstiyoruz ki yiğit düştüğü yerden yeniden ayağa kalksın.
Günümüz dünyasında tarihte hiç olmadığı kadar merhamete, ahlaka, hak ve adalete ihtiyaç vardır. İstiyoruz ki hakkı hukuku ve adaleti ilke edinen doğruyu söylemekten ve yaşamaktan çekinmeyen, korkmayan Ertuğrul yürekli, Hayme Ana ahlaklı gençler yetişsin bu ocakta. Ertuğrul Ocağı Derneği olarak şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklarda ve bu gök kubbede hoş bir seda bırakalım istiyoruz.
Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifte "İnsanların en hayırlısı insanlara en yararlı olandır" diye buyurmuştur.
Ertuğrul Ocağı Derneğinde bulunan kardeşlerimizle beraber bu kutlu yolda insanların duasını almak Allah’ın rızasını kazanmak istiyoruz.
Bizler Ertuğrul Ocağı Derneği olarak şu gerçeğin farkındayız:
Yeryüzünde bizim gibi böyle şerefli bir tarihe ve böyle şerefli bir ecdada sahip başka bir millet yoktur. Bir milletin en büyük zenginliği hazinesi, tarihi kültürü ve inancıdır.
Bu necip millette hiç kimse zengin babanın fakir çocukları gibi tarihimizden, kültürümüzden, inancımızdan uzak bir hayatı dayatamaz.
Yiğidin düştüğü yerden kalkacağı zaman çok yakındır.
Bu vesile ile Ertuğrul Ocağı Derneği olarak yapmış olduğumuz Domaniç Çarşamba’dan Söğüt’te Ecdada saygı yürüyüşü etkinliğimizde bize destek olan
Bilecik Valimiz Sayın Faik Oktay Sözer 'e, Söğüt Kaymakamımız Murat YAYABAŞI'na, Domaniç Kaymakamımız Serhat BAĞCI'ya, Söğüt Belediye Başkanımız Ferhat Durgut'a, Domaniç Belediye Başkanımız Engin UYSAL'a Dodurga Belediye Başkanımız Selim TUNA'ya, Bilecik Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Ramazan DEMİR'e, Söğüt Gençlik ve Spor İlçe Müdürümüz Arif Yavuz 'a, Bozüyük İlçe Orman Müdürümüz Engin Çakşır'a, Domaniç İlçe Orman Müdürümüz Engin YORMAZ'a, Domaniç Çukurca Belediye Başkanımız Emin TAŞGIN'a, Camiliyayla Köyü Muhtarımız Mustafa KELEBEK'e, Esembi Bisiklet grubuna ve grubun kaptanı Levent YILMAZ'a, Çarşamba köyü muhtarı İsmail Yaman’a, Üçtepeler gözetleme elemanlar Volkan Turan ve İsmail Yıldız ile Ertuğrul Ocağı Derneği yönetimine ve üyelerimize çok teşekkür ederiz.
***
KATILIMLAR
Yetkililerden aldığımız bilgilere göre 744. Anma törenlerine 500 binin üzerinde katılı olduğu tahmin edilmektedir. 22 yörük çadırı, 10 STK çadırı mevcut idi. Bu çadırların mensupları ve vesilelerle birbirleri ile tanışıyor ve kaynaşıyorlardı.
!0 büyük kazanda, bir gün önce kesilen kurbanlarla 15 bin kişilik şifalı pilav ikram edildi. İnsanları çoğu bu şifalı pilavı yiyebilmek için geliyorlardı.
Her siyasi partinin Söğüt’te temsil edildiğini gördük. Lakin siyaset ağırlık kazanmasının halkın hoşuna gitmediğini de tesbit etmiş olduk. Hele türbenin önünde meydana gelen kargaşa-kavga hiç de yakışık almadı. Maalesef egoizm insanları etki altına alıyor.
Abdülhamit Han’ın 4. Kuşaktan torunu Devleti Aliye Ocakları Kurucusu Şehzade Abdülhamit Kayıhan Osman oğlunun da anma törenlerine katıldığını ve konser konusunu eleştirdiğini gördük.
KONSER
Semicek midir nedir bilmiyorum. Bu isimde bir sanatçıyı (!) dinlemeye 180 bin işi katılmış. Bu hesaba göre Söğüt’e gelenlerin 320 bini konsere katılamamış. Katılan insanlar çoşku içerisinde dinliyor. Havai fişekler gökyüzünü rengârenk aydınlattı ama tabiî ki İlahi Kudretin küçük bir şimşeği ile kıyaslanamaz.
Bana bizzat diyenler oldu.” Konserin tam da türbenin yanında icra edilmesini niye eleştirmiyorsunuz?” dediler. Bizde bu anma törenlerinin Ertuğrul Gazi Hazretlerinin ve 1299’un ruhaniyttine uygun olsun ve türbeye yakın olmasın diyoruz. Bu konuda ciddi rahatsızlık duyanlara hak veriyor ve eleştirilerine katılıyorum. Söğütte meydan mı yok. Lütfen türbeden uzak durulsun. Hem lahana turşusu yiyip hem de perhiz yapılamaz.
HER ŞEYE RAĞMEN TÖRENLER GÜZELDİ.
Her şeye rağmen her şey güzeldi. Böyle bir organizasyonu yapmak kolay değil. İşin önemli kısmı Bu anma törenlerinin 744 yıldır yapılıyor olmasıdır. Tabiki çok önceleri bu anma törenleri nasıl yapılıyordu. Bunu ortaya koymak lazım.
Benim çocukluğumda panayır kuruluyordu günümüzde de panayır kuruluyor. Önceki panayırlar ile şimdiki panayırlar arasında ne gibi farklar var, bunu bendeniz tam manası ile ifade edemem ama günümüz esnafı rızık derdinde. Tanıdık bir dostuma sordum, kazançtan pek memnun değildi.
BİLECİK VALİMİZ FAİK OKTAY SÖZER’İN KONUŞMASI
Sayın Bakanım,
Protokolümüzün değerli üyeleri,
Aziz misafirlerimiz,
Yiğit Yörüklerimiz, bacılarımız, beylerimiz ve evlatlarımız,
Hanımefendiler, Beyefendiler,
744. Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenliklerimizin son gününde, Söğüt’ün manevi ikliminde sizlerle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Hepiniz toyumuza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Bir yıldır hasretle beklediğimiz bu meydanda; Anadolu’nun dört bir yanından gelen Yörüklerimizle buluşuyor, tarihimizi yad ediyor, kültürümüzü yaşatıyor ve birlik ruhumuzu yeniden pekiştiriyoruz.
Söğüt; Ertuğrul Gazi’nin otağını kurduğu, adaletin ve kardeşliğin dünyaya kök saldığı mukaddes topraklardır. Bu topraklardan filizlenen devlet, kısa sürede cihan devleti olmuş, üç kıtada barışı, hoşgörüyü ve adaleti hâkim kılmıştır. İşte bugün bizler de, aynı inançla, aynı kararlılıkla, birliğimizi muhafaza ederek Türkiye Yüzyılı hedeflerimize yürüyoruz.
Şenliğimizi onurlandırarak aramızda bulunan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’ya şükranlarımı sunuyorum. Bu kutlu geleneğin yaşatılmasında her daim bizlere destek olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a da en derin teşekkürlerimi arz ediyorum.
Sözlerime son verirken; Söğüt ruhunu yaşatmak için ülkemizin dört bir köşesinden gelen Yörüklerimize, misafirlerimize, emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor; 744. Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenliklerimizin ülkemiz, milletimiz ve tüm mazlum coğrafyalar için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Al bayrağın gölgesinde birliğimiz daim, vatanımız var olsun.
***
ERTUĞRUL OCAĞI DERNEĞİ OLARAK:
Vali Beyimizin ifade ettikleri gibi “ Söğüt Ruhunu” yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hayme Ana ve Ertuğrul Gazi hatırasına Domaniç’ten Söğüde kadar hem bisikletle hem yaya olarak yürüdük. Sözün kısacası çok şeyler yapmak niyetindeyiz ve dikkate alınmak istiyoruz.
744. DEFA BİR İHTİFAL DAHA YAŞADIK.
Şunu ifade edelim ki, Yörük ve Türkmen Dernekleri, Federasyonları, Konfederasyonları ve STK lar açısından katılımı yetersiz buldum.
Böyle bir tarih her millete nasip olmaz. Yukarıda Söğüt’ün önemine yeterince değindim. Söğüt; gölgede bırakılacak bir tarih ve kültür şehri değildir.
Ahlât’ı severiz. Ahlât bizim canımız. Ama Söğüt’ün Ahlât’ın gölgesinde kalmasına da gönlümüz razı olamaz.
Söğüt’ün tarihi değerinin hakkı verilmelidir. Söğüt altın madenleri ve sanayi tesislerine kurban edilmemelidir.
Söğüt tarih şehridir.
Söğüt Kültür ve sanat şehridir.
Söğüt’ün halkının rızkını tarih ve kültürel yatırımlardan sağlaması temin edilmelir. Söğüt’ün bir ticaret şehri olması tarihi ve kültürel yapısına bir zarar vermez. Buradan şayet duyarlarsa devlet büyüklerim bunları sesleniyorum.
Ertuğrul Gazi Hazretlerini Anma ve Yörük Türkmen Bayramına yeni bir format vermenin zamanı geçmektedir.
Bâki Selamlar.
Bu haber toplam 109 defa okunmuştur

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.