Ali Osman Enli güven tazeledi

Ali Osman Enli güven tazeledi

Türk Eğitim-Sen Bilecik Şubesi’nin 8’inci Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi.

Türk Eğitim-Sen Bilecik Şubesi’nin 8’inci Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Genel kurulda tek aday olan mevcut başkan Ali Osman Enli yeniden seçilerek güven tazeledi.

Osman Enli, Bilecik Öğretmen Evi’nde düzenlenen kongrede yaptığı konuşmada, Türk Eğitim-Sen’in duruş sergileyen bir yapıya sahip olduğunu belirterek, “Türk Eğitim-Sen’in vakarı; bir sloganın değil, bir devlet anlayışının, bir milli duruşun, bir tarih bilincinin ürünüdür” ifadesini kullandı.

Türk Eğitim-Sen’in Atatürk’ün ilke ve inkılaplarından, milli egemenlik anlayışından ve Türk milletine duyduğu sonsuz güven duygusundan güç aldığını kaydeden Ali Osman Enli, şunları kaydetti:

ali-osman-enli-guven-tazeledi3.jpg

“Bugün bu salonda sadece bir genel kurul gerçekleştirmiyoruz. Bugün; hakkı teslim etmeyenlere karşı duruşumuzu tazelemek, adaletin olmadığı her kapıyı zorlamak ve emeğimizi hiçe sayan her anlayışa karşı daha gür bir sesle haykırmak için bir aradayız.

Biz bu teşkilatı kurarken makamların gölgesine sığınmadık. Gücümüzü hiçbir odağın lütfundan almadık. Türk Eğitim-Sen; dün olduğu gibi bugün de eğilmez, bükülmez, boyun eğmez bir sendikadır. Bizim çizgimiz nettir.

Biz sıradan bir yapı değiliz. Bizim ismimiz bir tabelanın, bir makamın, bir unvanın çok daha ötesindedir. Türk Eğitim-Sen demek; Türk milletine hizmet demektir. Türk devletine sarsılmaz bağlılık demektir. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatma şuurunu omuzlarında taşımak demektir.

Ve elbette bu şuurun kaynağı, bizlere bağımsızlık meşalesini yakan, “en büyük eserim” dediği Cumhuriyeti milletimize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Türk Eğitim-Sen’in duruşu; Atatürk’ün ilke ve inkılaplarından, milli egemenlik anlayışından ve Türk milletine duyduğu sonsuz güven duygusundan güç alır.

Bu sendika; günübirlik rüzgârların önünde savrulanların değil, kökleri derinlerde olanların yuvasıdır. Bizim yolumuz şahısların değil, ilkelerin yoludur. Bizim davamız makam arayışlarının değil, milletimizin geleceğini koruma ülküsünün davasıdır.

Türk Eğitim-Sen, kuruluşundan bugününe kadar eğitim çalışanlarının haklarını korumayı, çalışma barışını sağlamayı ve devletimizin temel niteliklerini savunmayı kendisine görev edinmiş; bu uğurda bedel ödemekten çekinmemiş, geri adım atmamış bir teşkilattır.

Son dönemde kulağımıza bazı söylemler geliyor… Liyakatsiz olarak atanan, koltuğunu korumak için devletten değil STK görünümlü yapılardan talimat alan bazı kurum amirleri ve ilçe müdürleri, Türk Eğitim-Sen’i bitireceklermiş.

ali-osman-enli-guven-tazeledi2.jpg

Buradan, bu kürsüden, teşkilatımızın huzurunda açıkça ifade ediyorum:

Türk Eğitim-Sen’i bitirmek gibi bir iddianın dahi kurumsal gerçeklikle bağdaşmadığını herkes bilmelidir. Türk Eğitim-Sen, keyfî tutumlarla yıpratılacak bir yapı değildir. Bu teşkilatın temeli bir kişinin, bir grubun, bir makamın iradesiyle değil; milletin iradesiyle atılmıştır.

Bizim gücümüz; günlük hesaplardan, geçici makamların rüzgârından, korkutarak yönetmeye çalışan anlayışlardan gelmez.

Bizim gücümüz; Kurumsal hafızamızdan, hukuki donanımımızdan, üyelerimizin güveninden, devlete bağlılık ilkemizden, Türk milletine hizmet ülküsünden gelir.

Bu ülküyü bize miras bırakan da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onun “Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” diyerek gösterdiği hedef, Türk Eğitim-Sen’in varlık sebebinin ta kendisidir.

Bu teşkilatı merkezine adaleti koyanların iradesi ayakta tutmaktadır. Kimsenin makamı, pozisyonu, koltuğu Türk Eğitim-Sen’in üzerinde değildir. Kamu gücü, şahsi hesaplara değil; hukuka hizmet etmek için vardır. Ve Türk Eğitim-Sen, gerekli gördüğü her durumda hukukun üstünlüğünü savunacak cesaret ve bilgi birikimine sahiptir.

Şunu herkes net şekilde anlamalıdır: Türk Eğitim-Sen’i bitirmek isteyenler, önce hukuku bilmeli, sonra da kurumsal yapının ne demek olduğunu ve devlet idaresini öğrenmelidir. Çünkü bu teşkilat; 33 yıllık mücadelesiyle büyümüş, her baskıyı göğüslemiş, her engeli aşmış, Türkiye’nin en güvenilir sendikal yapılarından biridir.

Bu nedenle bizi hedef alan her tutum; kişisel bir çıkış değil, kurumsal bir yanlıştır. Kurumsal yanlışın cevabı ise kurumsal düzeyde, hukuk içinde ve kararlılıkla verilir.

Liyakatın yerine sadakatin geçtiği, emekçinin görmezden gelindiği, adaletin kâğıt üzerinde bırakıldığı uygulamaların farkındayız.

Ve bilinmesini isteriz ki: Hakkı gasp eden karşısında Türk Eğitim-Sen’i bulacaktır. Emekçiyi yok sayan karşısında Türk Eğitim-Sen’i bulacaktır. Eğitimi değersizleştiren, öğretmeni itibarsızlaştıran herkes karşısında Türk Eğitim-Sen’i bulacaktır. Bizim mücadelemiz kişilerle değil, yanlış uygulamalarladır. Bizim duruşumuz makamlarla değil, adaletledir. Bizim sorumluluğumuz insanların hatalarıyla değil, devletin temel niteliklerini korumakladır.

Türk Eğitim-Sen’in vakarı; bir sloganın değil, bir devlet anlayışının, bir milli duruşun, bir tarih bilincinin ürünüdür. Biz “vatan” deriz, “millet” deriz, “devlet” deriz. Biz aidiyeti başka kapılarda aramayız. Bizim yönümüz birdir, bellidir, değişmez: Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.

Türk Eğitim-Sen; Anayasa'nın değiştirilemez ilk üç maddesine, 42. maddede Türkçe’nin dokunulmazlığına, 66. maddede yer alan Türk milleti tanımına tavizsiz bağlı olanların sığınağıdır.

ali-osman-enli-guven-tazeledi1.jpg

Bu maddeler sadece bir hukuk metni değildir; bizim için bir kimliktir, bir duruştur, bir varlık sebebidir. Biz bu değerlere sahip çıkmayı bir görevden öte, bir şeref kabul ediyoruz.

Bizim sendikacılık anlayışımız; kimsenin gölgesine sığınmadan, kimseye biat etmeden, kimsenin önünde eğilmeden yapılır. Çünkü biz biliyoruz ki: Hak aramak cesaret ister. Duruş ister. İlke ister.”

Bu haber toplam 106 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.