Başkan Subaşı'ndan Otel Ruhsatlarıyla İlgili Açıklama: “Yönetmelik Ne Diyorsa Onu Uyguluyoruz”

Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Temmuz ayı meclis toplantısının ilk birleşiminde, son günlerde kamuoyunda tartışmalara neden olan otel ruhsatlandırma süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Toplantının 6. gündem maddesi olan “Bilecik Merkez İlave ve Revizyon Uygulama İmar Planı Plan Hükümlerinde Değişiklik Yapılması” başlığı görüşülmeden önce konuşan Başkan Subaşı, sürecin yasal çerçevede ilerlediğini ve belediyenin herhangi bir işletmeyi keyfi olarak kapatmadığını vurguladı.

"Süreç Bakanlık Tebligatıyla Başladı"

Başkan Subaşı, Bolu’da meydana gelen yangının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gönderilen tebligatla birlikte otel ve yurtlara yönelik denetim sürecinin başlatıldığını belirterek şunları söyledi;

"Konu son zamanlarda yaşadığımız ve otel işletmecilerinin de yaşadığı problem ile ilgili. Bu konuyla ilgili bir açıklama yapma gereksinimi de hissediyorum. Kamuoyunda dolaşan birçok asılsız bilgi var.

Bu konu bize Bolu yangınından sonra bakanlıklar tarafından, valilik aracılığıyla tebliğ edildi. Yangın yönetmeliğine uyumun sağlanması ve olası imarsal sorunların tespiti amacıyla arkadaşlarımız görevlendirildi. Bu bir zorunluluktu; yönetmelik ne diyorsa biz onu yapmakla yükümlüyüz.

Bunun tekrar altını çiziyorum, bakanlıktan gelen tebligat sonrasında bunu zaten yapmak zorundayız.

Başkan Subaşı, otel işletmecilerinin bir kısmının sürece olumlu yaklaştığını ancak bazı işletmecilerin yalnızca eleştiri yönelttiğini dile getirdi. Otellerin kapatılması yönünde bir belediye kararı olmadığını özellikle vurgulayan Subaşı, yangın merdivenleriyle ilgili düzenlemelerin gündemde olduğunu ancak kaçak yapı, kaçak kat gibi durumların farklı hukuki süreçler gerektirdiğini ifade etti.

Başkan Subaşı açıklamasına şu ifadeler ile devam etti;

Evet birtakım tespitlerimiz oldu. Sadece bizi eleştirmeyi tercih eden ve hiçbir şey yapmayan otel işletmecilerimiz oldu. Ama bu konuyla ilgili ciddi efor sarf eden birçok işletmecimiz de oldu. Şuan Bilecik’te otel olmamasının hakikaten sıkıntısını yaşıyoruz ve yeni otellerin açılmasını son derece destekliyoruz. Ben çevre belediye başkanları ile de görüştüm, arkadaşlarımız ilgili müdürlükler ile de ciddi görüşmeler yaptı. Bu konuyla ilgili en azından belli bir kısmı rahatlatacak bir yol bulduğumuzu düşünüyoruz.

Bu görüşeceğimiz konu sadece yangın merdivenleri ile ilgili kısmı rahatlatacak bir konu. Yani bir kaçak kat, kaçak yapı gibi durumları kapsamayacaktır. İlimizde belediyemizin tensipleriyla kapatılan hiçbir otel yok. Biz kamu görevlisiyiz. Bize yönetmelik ne derse, biz onu yapmakla yükümlüyüz. Önceliğimiz elbette ki sizlerin, bizlerin can güvenliği, yangınlardan ve aynı zamanda depremden korunmak. Yönetmeliğimiz bize ne derse biz onun altında kalmamak adına her şeyi yaparız. İtfaiye müdürümüz de burada, onun ekibi de ayrı bir noktada çalışıyor. Bilen başkanımızın mimar ekibi ve arkadaşlarımız da aynı şekilde hangi konularda esneyebiliyorsa, süre uzatabiliyorsa biz bu konularda elimizden geldiği kadarıyla yasal çerçevede esnek olmaya gayret ettik.”

Onur Şeker: “Bozüyük ve Osmaneli’nde bu iş çözüldü, Bilecik’te neden çözülemiyor?”

Şehirde yaşanan otel yetersizliğinin farkında olduklarını ve yeni otel yatırımlarını desteklediklerini de belirten Subaşı, çevre belediyelerle ve ilgili müdürlüklerle sürekli temas hâlinde olduklarını söyledi.

AK Parti Meclis Üyesi Onur Şeker’in, “İktidar partisi olarak bizlere de bazı söylemler geliyor. Bozüyük ve Osmaneli’nde bu işi çözüldü, Bilecik’te neden çözülemiyor? diye bize soru geliyor. Siz hazır kürsüdesiniz, bu konuyu açıklarsanız bizi de kurtarmış olursunuz bu sorudan” demesi üzerine Başkan Subaşı, Kuralları uyguladıklarını ve diğer belediyelerin nasıl bir yöntem izlediğini bilmediklerini belirterek şunları söyledi;

“Kuralları uyguluyoruz demek galiba olması gerekeni yapmamak demek oluyor. Bazen şöyle anlaşılıyor, “Belediye bu işi çözmek istemiyor”. “Belediye bu işi çözmek istemediği için, mimarlarını gönderiyor”. İmardan da birileri geldiğinde bir sürü eksiklikler bulunuyor. İtfaiyeden arkadaşlarımız gittiklerinde görüyorlar evet ama imarsal açıdan o kaçışları, merdivenlerin kaçış uzaklıklarını, kapıların açılış yönleri gibi bir sürü prosedür uygun değil ise itfaiye şefi ne yapabilir? Bakanlık diyor ki ben bunu sana tebliğ ediyorum, bunun nasıl yapılacağına bir bak. Bizi zorlayan kısımlar var, ilimizde çok eski, zamanında o şekilde yapılmış ama affedilmiş yapılar var. Bu eleştiri bazında değil, zorlandığımız, çözemediğimiz birçok konu var ve 50 yılda oluşan durumu bizim 15 günde çözmemiz otel sahibine de bize de çok sıkıntı. Otel ve yurt sahiplerini belediyemize çağırdık. Ve arkadaşlarımız işletmecilere ellerinden geldiği kadar insiyatif almaya çalıştılar. Bozüyük’ün inanın nasıl çözdüğünü bilmiyorum, eleştirmek haddime değil. Biz en doğru şekilde ne bana zarar ne vatandaşa zarar ne de işletmeciye zarar getirmemesi konusunda elimizden geleni yapıyoruz yapmaya da hazırız.

Bu konuda zaten benim de ilin Belediye Başkanı olarak birçok misafirim geliyor. Misafirlerimiz konaklayamadığında en büyük eleştiri inanın bana geliyor. “Otelleri kapattın, konaklayamıyoruz” gibi.

Bizim çözemediklerimiz başka, yangın merdiveni ile ilgili kısımlar bir şekilde çözülüyor. Ama kaçak katı da ben çözemem ki. Nasıl çözeceğiz kaçak katı? Bakın bu ülke büyük bir deprem yaşadı, ciddi bir yangın geçirildi. Ben bu zamana kadar kime çok zor ruhsat vermişim. İnanın ben ruhsat için bir gün arandım, kendime bunu gurur yaptım. Ben ruhsat için aranamam, uygunsa zaten ruhsat verilir.

Yol üzerinde bir yer var. Ben neden orayı ruhsatlandırmamışım, yanında yapı varmış. Evet doğru yapı var ama yanlış emsal, emsal değildir.

Biz en doğru şekilde çözüm üretmek için uğraşıyoruz. Sadece yangın merdivenine odaklanmıyoruz, yönetmelik gereği geniş kapsamlı bir denetim yapıyoruz.”

Son olarak, Bilecik’in yaşadığı otel kapasitesi sorununa rağmen mevzuatın dışına çıkılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Başkan Subaşı, sözlerini şöyle tamamladı;

"Otellerimizin açılmasını elbette biz de istiyoruz, ama güvenlik ve mevzuat açısından gerekli tüm koşullar sağlanmadan bu doğru değil.”