“E-Defter cezaları adaleti zedeliyor!”
Bilecik SMMMO Başkanı Mustafa Öztürk, E-Defter cezaları nedeniyle mükelleflerin ve meslek mensuplarının ağır bir yük altında kaldıklarına dikkat çekerek, “E-Defter cezaları adaleti zedeliyor” dedi.
Bilecik SMMMO Başkanı Mustafa Öztürk, E-Defter cezaları nedeniyle mükelleflerin ve meslek mensuplarının ağır bir yük altında kaldıklarına dikkat çekerek, “E-Defter cezaları adaleti zedeliyor” dedi.
E-Defter beratlarında yaşanan gecikmeler nedeniyle kesilen cezaların meslek mensuplarını ve mükellefleri zor durumda bıraktığını kaydeden Mustafa Öztürk, sorunun her geçen gün büyüdüğünü ve yönetmesi zor bir krize doğru gidildiğini ifade etti.
TÜRMOB’un konuya ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığına ilettiği önerilere de değinen Öztürk, açıklamasında, şunları kaydetti:
“2012’den beri uygulanan e-Defter sistemi vergi güvenliği açısından elbette çok önemli. Ancak hayatın olağan akışında teknik aksaklıklar ya da dışsal sebepler yüzünden beratların zamanında yüklenemediği durumlar oluyor. Böyle küçük gecikmelerin çok ağır para cezalarıyla karşılık bulması ise adalet ve ölçülülük ilkeleriyle bağdaşmıyor.
Özellikle 2 Ağustos 2024’te yürürlüğe giren 7524 sayılı Kanun’la cezaların önemli ölçüde artmıştır. Bu durumun herhangi bir suistimal amacı olmayan mükellefleri bile yüz binlerce liralık cezalarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bilindiği üzere Vergi Usul Kanunu uyarınca E-Defter beraatlarının ( Yevmiye Defteri – Büyük Defter ) süresinde gönderilmemesi durumunda her bir beraat için hem VUK 352 usulsüzlük cezası hem de VUK 355 özel usulsüzlük cezası birlikte uygulanmakta olup bu durum mükellefler ve meslek mensupları açısından oldukça ağır mali sonuçlar doğurmaktadır.
Asgari ücret tarifelerinde birkaç bin lira olarak belirlenmiş işler için meslektaşlarımızın 300 bin liralık cezalara muhatap bırakılması kabul edilebilir değildir. Bu orantısızlık, meslektaşlarımızı ekonomik olarak zorlarken psikolojik açıdan da yıpratmaktadır. Günün sonunda vergi sistemimizin kendisi zarar görmektedir.
Bir gün gecikme ile otuz gün gecikmenin aynı kefeye konularak cezalandırılması adil değildir. Eylemin ortaya çıkardığı sonucun vergi sistemi açısından tehlikeliliğini yeterince değerlendirmeden ve birçoğu yine vergi sistemimizden kaynaklı dış faktörlerin eylemin meydana gelmesindeki etkisi gözetilmeden bu denli yüksek cezalarla mükellefleri ve dolaylı olarak meslek mensuplarımızı karşı karşıya getirmek son derece yanlıştır. Mevcut uygulamanın sürdürülemez olduğu açıkça görülmektedir.
Tüm bu hususular dikkate alındığında bir takım yeni adımların atılmasının gerekli olduğu açıktır. Bu kapsamda Üst Birliğimiz TÜRMOB Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılı olarak aşağıdaki taleplerde bulunmuştur;
Usulsüzlük cezalarını gerektiren eylemlere uygulanacak cezaların, kül halinde bir torbaya atılarak geçilmemesi, bunların daha alt kırımlara tabi tutularak ele alınması ve çok basit fiillere uygulanacak cezaların tutar olarak bu fiillerle orantılı bir hale getirilmesi,
Usulsüzlük cezalarının uygulanmasında bir-iki gün geç kalan mükellef ile bir ay veya daha fazla geç kalan mükellefe aynı cezaların tatbik edilmesi hakkaniyete ve cezaların ölçülülük prensibine uygun olmadığından, bu konuda bir ayrıma gidilmesi, VUK’un 355’inci maddesinin beşinci fıkrasında gösterilen şekilde bir uygulamanın bu cezalar için de devreye alınması,
Daha önce de Gelir İdaresi Başkanlığı’na iletildiği üzere, berat dosyalarının GİB sistemlerine aylık veya üçer aylık dönemler baz alınarak yüklenmesi yerine YILLIK dönem bazında yüklenmesi konusunda yeni bir düzenleme yapılması,
Bu talepler yerine getirilinceye kadar vergi güvenliğini sağlamaktan çok bir gelir toplama yöntemine evrilen usulsüzlük cezalarına ara verilmesi,
Sorun gerçekten çok büyümüştür ve bu şekilde uygulamaya devam edilirse ortaya yönetmesi oldukça zor bir kriz çıkacağı öngörülmektedir.”
Bu haber toplam 333 defa okunmuştur

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.