İNSAN HEM SAF HEM DE SALAK OLABİLİR Mİ? - Sadettin BAYRAM / Köşe Yazısı

İNSAN HEM SAF HEM DE SALAK OLABİLİR Mİ? - Sadettin BAYRAM / Köşe Yazısı

İNSAN HEM SAF HEM DE SALAK OLABİLİR Mİ? - Sadettin BAYRAM / Köşe Yazısı

İnsan hem saf, hem de salak olabilir mi? İtiraf edeyim ki, bu soruyu kendi kendime soruyorum. Samimi söylüyorum kendi soruma tam cevap veremiyorum. Olabilirimde, olmayabilirim de. Sorunun en doğru cevabını ancak beni derinlemesine tanıyan dostlarım verebilir. İnsanın kendisi ile ilgili doğruları kabullenmesi gerekir.

Sizce bu soru yersiz bir soru mu? Bence değil. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olan bir insanın kendi kendisine böyle bir soruyu sormasını mantıksız bulmuyorum.

Hacı Bayram-ı Veli “ Sen seni bil, sen seni” diye bir söz söylemiş. Ben beni bilmek ve bulmak zorundayım.

İyi bir insan olabildim mi? İnsanlara, topluma, milletime ve devletime faydalı olabildim mi? İyi bir koca olabildim mi? Eşim benden memnun gitti mi? İyi bir baba olabildim mi, evlatlarıma vermem gerekeni verebildim mi? İyi bir dede olabildim mi? İyi bir vatandaş, arkadaş, dost, kardeş olabildim mi?

Ne kadar namusluyum? Ne kadar dürüstüm? Mertmiyim yoksa namertmiyim? İyi bir kul, iyi bir ümmet, iyi bir Müslüman mıyım?

Şunu kesin biliyorum. Rabbim beni sorgulayacak. Bu kaçınılmaz. O zaman isterim ki insanlar da beni sorgulasınlar. Rabbim vuslata erince sorgulayacak. İnanlar o günü beklememeli. Her iki sorulamadan kaçınmam, kaçamam. Ama sonuç ne olur bilemem. İşte bütün mesele de burada yatıyor. Sorgulamadan başarıyla çıkmaktır muradım.. Tabi ki, bunu başarmak için de imtihanı verebilecek şekilde yaşamam gerekir.

Saf ve salak olduğuma dair emareler ağır basıyor. İnanıyorum, inandığım gibi yaşamaya gayret ediyorum. Lakin Yüce yaratıcımızın verdiği, beden, akıl, güç, enerji ve türlü nimetlere şükrediyorum ama yeterince değerlendiremiyorum.

Yıllarca bir devlet kuruluşunda çalıştım. Benimle aynı kazanca sahip birçok mesai arkadaşım birkaç daire ve emtia sahibi oldular. Ben kooperatif yoluyla bir tek daire sahibi olabildim. Bir gün emekli olabileceğimi düşünmedim ama emekli oldum. Emekli maaşımın piyasa şartlarına bu kadar bu kadar düşük olabileceğini düşünemedim. Han, hamam, kervansaray, bağ, bahçem yok. Hiç de önemi yok. Fakat ömrü ahirimde ek gelire ihtiyacım olabileceğimi düşünemedim. Eşim vefat edeli beş yıl oldu. Parası, pulu olanlar evlendiler. Ben Peygamberimin nikâhlı ölünüz emrine riayet edecek duruma eremedim. Gerçi parayla gelen saadeti asla istemem. Ağustos böceği gibi yaşamadım. Ama siyaset, ideoloji, sendika, stk, gibi akımların girdabında ömrüm eridi gitti. Hep başkalarına yardımcı olma gayretinde oldum. Hiç varlıklı biri olmadım ama varlıklı hamiyet sahiplerinin hayırlarının hamalı oldum. Bundan da şikâyetçi olmadım, hatta gurur duyarım. Ömür km.si hızla ilerliyor. Yolun sonu göründü lakin ben emekli maaşlarına yapılacak zamlara umut bağlamak durumundayım. İnsanca ve uygarca yaşamak güzeldir. Kendimi dağlara vurmakla bunu başarabiliyor muyum bilemiyorum.

Bu şartlar dâhilinde yazıma başlık yaptığım sorunun cevabını kafamdan silemiyorum. Saf da olsam, salak da olsam Peygamberimin şu iltifatına mazhar olmaktır emelim.

“ Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olandır.” Sözüne muhatap olmak mutluluğuna erersem ne mutlu bana. Gerisi fasarya…

Bu yazı bir acındırma ve kendime methiye yazısı değildir. Dürüstçe kendimi sorgulama gayretidir. Büyük hesap günü gelmeden.

Selam ve dua ile.

Bu haber toplam 82 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.