MEKTUP- NAME - Sadettin BAYRAM/Köşe Yazısı

Mektubu tarife gerek yok. Mektup duyguları taşıma aracıdır. Sevgi, saygı, muhabbet, hatır sormak, acılar ve mutluluklar gibi duygu ve düşünceleri taşır.

Mektubun en eski metinleri MÖ. 15-16 yy.lara uzanmaktadır.

Resmi ve iş mektupları konumun dışındadır.

Mektubun manası özel mektuplarda yatmaktadır. Anaya, babaya, kardeşe, yâre, dosta, düşmana vs. yazılan mektuplar ayrı bir edebiyat ürünüdür.

Tarihte meşhur mektuplar vardır. Yüce Peygamberimizin (sav.) İslam’a davet için devlet adamlarının şahsında tüm insanlığa yazdığı mektuplar mektubun en anlamlı ve meşhurlarıdır. Kanuni’nin dans konusunda Fransuva’ya yazdığı mektup, Yıldırım ile Timur arasında gidip gelen mektuplar, Yavuz ile Şah İsmail’in mektupları, Necip Fazıl’ın zindandan Mehmet’e yazdığı mektup tarih sayfalarına kazınmış mektuplardır. Divan Edebiyatında Fuzuli’ni “ Şikâyetname”si de ilginç mektuptur.

Mektubun bir inceliği ve zarafeti vardır.

Mesela, Evlenip askere giden Mehmetçiğin babasına yazdığı mektup: “Ey mektubum sılaya var da gel, bir idik iki olduk, üç olduk mu? Sor da gel.”

Bu fakir herkes gibi askerdeki amcama, abime, dayıma ve en önemlisi karıma nışanlıklık dönemimiz de iki yüzü aşkın mektup yazmışımdım. Mektup yazmayı çok severdim. Başlama ve sonlandırmam bana göre harika olurdu.

Şimdi mektup ve tebrik kartı tarihe karışmak üzeredir. Mektup, teknolojiye yenik düştü. Gençlik ve hatta insanlık teknolojiye esir düştü. Ben mektuba şöyle başlardım:

“ Ey benim sevgili ve saygıdeğer ağabeyciğim. Derun-i dilden, can-ı gönülden, saygı ve duygu yüklü en derin selamlarımı sunar, sıhhat ve afiyette daim olmanı ve daima iyi günler içerisinde yaşamanı Yüce Allah’tan temenni eder, ellerinden muhabbetle öperim.”

Birkaç defa samimi mektup arkadaşı aradım, bulamadım. Samimiyet ve edep dâhilinde bir mektup arkadaşı bulsam severek mektuplaşırım. Mektubu tarihe gömmeyelim. Bence kâğıda yazılmış halini yaşatalım.

Sevgili okurlar bu yazıyı sizlere yazılmış bir mektup kabul ediniz.

Aynı yukarıdaki gibi selamlar ve temennilerle.

Hüdâ’ya emanet olasınız.

02.Kasım 2925

Fıranlar