Müdür Budak’tan ‘8 Kasım’ açıklaması

Müdür Budak’tan ‘8 Kasım’ açıklaması

Bilecik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Mustafa Budak, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Bilecik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Mustafa Budak, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Dünyada şehircilik ve şehirciliğin anlamına ilişkin bilgiler veren Müdür Budak, ülkemizdeki çalışmalara ilişkin önemli mesajlar verdi. Müdür Budak, açıklamasında, şunları kaydetti:

“949 yılında, Arjantin’de Buenos Aires Üniversitesi Profesörü Carlos Maria della Paolera’nın girişimi ile 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü olarak kutlanmaktadır. 27 yıl sonra Türkiye’de, Dünya Şehircilik Günü faaliyetleri; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin o dönemdeki adıyla Devlet Güzel Sanatlar Akademisi bünyesindeki Şehircilik Araştırma Enstitüsü’nde 1976 yılında başlatılmıştır. 1977 yılında yapılan ilk etkinlik ise, “Eski Türk Kentleri” üzerine bir günlük seminer olmuştur.

Dünyada Şehircilik ve Şehirciliğin Anlamı

İnsanın bu zamana kadarki gelişim sürecine bakıldığında doğa ile uyum içinde olmaktan çok doğaya hükmetmenin daha baskın olduğu görülür. Medeniyet kurarak elde ettiği birikimleri bilgi ve kültür halinde sonraki kuşaklarına aktaran insan yine bu kurulan medeniyetlerin de yıkıcısı ve yeniden kurucusu olmuştur.

Medeniyetlerin simgeleri, kentlerdir. Kırsal veya göçebe yaşamın dışında kalan yerleşik hayat, beraberinde kentleşmeyi getirmiştir. Kentleşme modern toplumsallaşma sürecinin taşıyıcısıdır. 19. Yüzyıl sonrasında endüstrileşme sürecinde ortaya çıkan meslek eğitimi veren akademilerindeki karşılığı da mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığıdır. Günümüzde şehircilik de mesleki anlamda bu 3 ana meslek kolunun uzmanları tarafından yürütülür.

Şehircilik, bir yerleşim biriminde yaşayan insanların ortak temel gereklerinin giderilmesi ve birlikte yaşam düzeninin oluşturulmasına dönük her türlü fiziki, sosyal ve kültürel çalışmaların tamamıdır, Elektrik, su, yakıt gibi ev içini ve sokak- cadde – meydan planlaması ile bu planlama sonrası ortaya çıkan tüm sonuçların düzenlenmesi söz konusudur. Bu nedenle şehircilik yalnızca belediyelerin değil, siyasi yönetimlerin ve aktif katılımla halkın kendisinin birlikte ve bir bütün olarak ele almaları gereken bir konudur.

Gelişmiş ülkelerin şehircilik anlayışına bakıldığında mimari kent tasarımında geçmiş ile modernin bir harmonisinin esas alındığı görülebilir. Özellikle Avrupa ülkelerinde 2. Dünya savaşında yıkılmış pek çok tarihi yerin, yeniden yapılarak eski dokusuna kavuşturulduğu ama bir yandan da yeni dönem mimari binaların kentin dokusuna uyumlu ve eski bölgeleri bozmadan yeni mahallerde kendilerine yer bulduğu görülebilir. Eski tarihi nitelikte olup halen kullanılabilir tüm yapıların özüne uygun şekilde korunması ve kent estetiğinde yer alması gerekir. Ancak aynı şekilde bugünün yenisi de yarının eskisi olacaktır. Dolayısıyla bugünün yeni tip yapılar da kendi bütünlüğü içinde ve şehrin eskiden gelen estetiğini tamamlayıcı biçimde yerini almalıdır. Şehircilik anlayışında; mimari, mühendislik, kent plancılığı, sanat ve sosyal bilimlerin, eksiksiz ve uyum içinde çalışması gerekir. Şehircilik, yalnızca bina ve yapıların yukarıda bahsettiğimiz nitelikler üzerinden planlanması anlamına gelmiyor. Şehrin ortak kullanım alanları, yeşil alanlar, trafik, toplu taşıma, erişim ve ulaşım, hizmetlerin sağlanması, hayvanlar ve ekoloji, kültür -sanat gibi pek çok konu başlığı da şehircilik üst başlığında değerlendirilmelidir. Kısacası şehircilik, kent hayatında yaşayan herkesi birinci dereceden ve doğrudan etkileyen bir kavramdır ve halkın aktif katılım göstermesi gereken bir olgudur.”

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 469 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum