Münür Şahin: “Önlem alınmalı”

Yeminli Mali Müşavir (YMM) Münür Şahin, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile mali müşavirlerin yeni uygulamalarla bunaldıklarını ifade etti.

Ortaya çıkan bu tablonun olumsuz etkilerine karşı biran evvel önlem alınması gerektiğini ifade eden Münür Şahin, “Bakanlarımızın uyguladıkları politikalarla halkın memnuniyetini sağlayarak Cumhurbaşkanımıza destek olmaları gerekiyor. Düşünceler doğruda olsa zamanlama ve uygulama halkı rahatsız etmeden olmalı. Çok değerli Hazine ve Maliye Bakanımızdan mükelleflere bu fırsatı vermesini ve mükelleflerle barışılmasını arz ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Münür Şahin, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

“Dünyada ve dolayısıyla ülkemizde ekonomide savaşlar, anlaşmazlıklar ve gerilimler nedeniyle yaşanan olumsuzlukları gidermek ve etkilerini azaltmak için Cumhurbaşkanımız ve Hükümetimiz büyük mücadele veriyor. Enflasyon düşüşte ve tek haneli oranlar hedef alınarak olağanüstü çaba gösteriliyor.

Emekliler, çalışanlar, esnaflar ve iş çevreleri ekonomik zorlukların sıkıntılarıyla mücadele ediyor. Özellikle emekliler ve küçük ölçekli işletmeler büyük sıkıntı içinde. Çiftçilerimiz son yılların en sıkıntılı dönemini geçiriyor. Don nedeniyle oluşan kayıplar, yangınlar vb. doğal afetlerin etkileri, bazı ürünlerde düşük fiyatlar çiftçimizde de bu yıl ekonomik anlamda sıkıntılar yarattı.

Sanayi ve Hizmet sektöründe belli sektörler gelir hedeflerine ulaşırken, bazı sektörlerde Pazar ve işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle finans sorunları nedeniyle ciddi sıkıntılar oluştu. Bir tarafta büyüyen ekonomi, artan ihracat, diğer taraftan bazı sektörlerde özellikle yaşanan sorunlara rağmen istihdam, üretim ve ihracatta varılan hedefler.

Ekonomide şirketlerin, esnafın, tüccarın olağanüstü cabalarla varlıklarını sürdürmek ve büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için uğraştığını görüyoruz. Bu dönemde bankaların acımasızca en küçük olumsuzlukta şirketlerin ve esnafın üzerine çökmesi yaşanan en büyük sorun. İlimizde bile önemli markaların bazılarının konkordato ilan etti. Sonrası benzer duruma düşecek şirketlerin sayısının artacak gibi görünüyor.

Konkordato ilan eden şirketleri bankaların batırmasına müsaade etmemeliyiz. Burada Ticaret ve Sanayi Odalarımıza ve siyasilerimize büyük görev düşüyor. Birlik ve beraberlik içinde ilgili bakanlara bu durumu anlatmalı ve bu şirketleri bir yolla ayakta tutmalıyız. Bilecik her konuda sorunlarla yaşamaya alıştığı için bu konuda da gereken duyarlılığı göstermiyoruz.

Bilecik; çöp ve bertaraf etme, içme suyu, şehir içi trafik ve özellikle Hamsu Köprüsü vb. konularla yaşamayı artık normal gören bir yapıya büründü. Diğer taraftan olumlu bir durum olan OSB’lerimize büyük ilgi ve doluluk noktasına geldiklerimizde genişleme alanı ilavesi için ağır hareket ediyoruz. Birlik ve beraberlik içinde sorunlarımıza artık sahip çıkmamız gerekiyor.

Teknolojideki gelişmeler, gelir idaremizin vergi adaletini sağlama çabaları, kayıt dışılıkla mücadelesi bu günlerde iyice hızlandı. Bakanımız Mehmet Şimşek yöneticileri ile vergide adaleti sağlamak, kayıt dışılığı önlemek için yoğun çaba harcıyor. Tabiki bu hepimizin arzu ettiği durum. İnşallah aşama aşama bu gerçekleşir.

Diğer taraftan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin özellikle finansman yönünden cok zorlandığı bir dönemde, çekini, senedini, kredisini eş, dost ve akraba destekleri ile para bulup ödediği bir ortamdayız. Durum böyle iken yeni uygulamaları hızla yürürlüğe koymak hem mükellefler hem de bu hizmetlere aracılık eden SMMM’ler açısından sorunlar yaratıyor.

Bu günlerde VDK (Vergi Denetim Kurulu)’nun sahte fatura ve kayıt dışılık ile mücadele için yapay zekadan yararlanarak KURGAN (Kuruluş Gözetimli Analiz) sistemiyle geriye yönelik 2021, 2022, 2023,2 024 yılları için tespit ettiği durumlar için mükelleflere ve SMMM’lere bir yığın yazılar gönderiyor. 15 gün içinde açıklamaya davet edilen mükellefler ve meslek mensupları bunalmış durumda.

Ekonomi ve mükelleflerle sürekli ilgili olarak gördüğüm; insanların zor durumda olduğu. Bir taraftan varlığını sürdürmeye çalıştıkları işyerleri, bankaların acımasızca kredi ve tahsilatlarında çıkardığı zorluklar. Bankaların sıkıntıya düşen işyeri sahiplerine yükledikleri maliyetler her işlemin bankadan geçme zorunluluğunun yarattığı nasıl olsa mecburlar tavrı. Birde Gelir İdaresinin yeni ve artan talepleri. Bu bunalım bir çok işyerinin kapanmasına yol açacak.

Rahmetli Özal ekonomiyi çok sıkıntılı bir dönemde devralmıştı. Onun ekonomik alanda piyasaya hakim olmasıyla uyguladığı politikalarla kayıt dışı kaynakları ekonomiye kazandırdı. Yurt dışındaki paraların Türkiye’ye gelmesine fırsat tanıdı. Hayali ihracatı bile bilinçli kullandı. Bir çok kayıt dışı yöntemlerle elde edilen gelirleri belli oranlarda vergi ödeterek ekonomiye kazandırdı.

Diğer bir örnekte Ecevit döneminden. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel nerden buldun yasası ile ekonomiyi kitledi. Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan bir hafta önce devletin plaket verdiği iş adamlarını, ertesi gün kaçakçılıktan kelepçe takarak itibarsızlaştırdı. Sonuç ekonomi kitlendi, daraldı, herkes varlıklarını yastık altına gizledi veya servetlerini yurt dışına kaçırdı ve ekonomi çöktü.

”İnsanı Yaşatki Devlet Yaşasın” sözü çok değerli. Bunca sıkıntılı durumda mükelleflere bir şans verilmeli. Devlet vatandaşına eline uzatmalı.31.12.2025 mali milad kabul edilmeli. Çıkarılacak kanunla mükelleflerin geçmişle ilgili kayıt dışılıklarını düzeltme fırsatı verilmeli. Mutlaka mükelleflere geçmiş borçlarını asılları aynı kalmak kaydı ile makul bir gecikme faizi ile taksitle veya peşin ödeme kolaylığı getirilmeli.

Sonrası 01.01.2026 tarihinden itibaren kayıt dışılık ve tüm diğer konularda teknoloji ile yeni sistem uygulamaya konulmalı. Unutmayalım toplum huzursuz olursa yöneticilerde huzursuz olur. Bugün emekliler sıkıntılı, çalışanlar sıkıntılı, esnaflar ve şirketler zorlanarak ekonomiye katkı sağlamaya çalışıyor. İnada gerek yok, Cumhurbaşkanımız gece gündüz insan üstü bir gayretle Türkiye ve Bölgemiz için çalışırken bizim ona zarar verme lüksümüz yok.”