Münür Şahin'den İklim Kanunu Değerlendirmesi

Münür Şahin'den İklim Kanunu Değerlendirmesi

Yeminli Mali Müşavir Münür Şahin, geçtiğimiz günlerde TBMM'de kabul edilen İklim Kanunu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Münür Şahin, meclisten geçen kanun kapsamında 31 Aralık 2027 yılına kadar kurum ve kuruluşların yükümlülüklerini yerine getireceği

Yeminli Mali Müşavir Münür Şahin, geçtiğimiz günlerde TBMM'de kabul edilen İklim Kanunu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Münür Şahin, meclisten geçen kanun kapsamında 31 Aralık 2027 yılına kadar kurum ve kuruluşların yükümlülüklerini yerine getireceğini belirtti.

Türkiye'nin ilk iklim kanunun mecliste milletvekillerinin oylarıyla kabul edildiğini belirten Münür Şahin; "Cumhurbaşkanımızın tüm dünyaya ilan ettiği, ”2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma” hedefinin ilk aşaması İklim Kanunun yasallaşması ile başladı. 20 madde, 2 geçici madde ve 3 farklı kanunda değişiklik içeren Türkiye’nin ilk İklim Kanunu, TBMM’den geçti.

TBMM’de Kabul edilerek yasalaşan teklifte belirtilen mevzuata ve planlama araçlarına ilişkin hazırlama ve uyarlama yükümlülükleri ilgili kurum ve kuruluşlarca en geç 31 Aralık 2027 tarihine kadar yerine getirilecek. Cumhurbaşkanı, bu süreyi bir yıla kadar uzatmaya yetkili olacak. Bu süreç içinde İklim Kanuna uyum sağlanması zor olsa da en azından 31.12.2028 tarihine kadar sürenin uzayacağı yasada yer alıyor. Kısaca 2028 genel seçimlerine kadar hazırlık süreci.

munur-001.jpg

Cumhurbaşkanımızın stratejik hamleleri, gündemi belirlemede öncülüğü dünyada bir çok ülkenin iklim değişikliklerine karşı daha yaşanabilir bir çevre ve doğa için iş birliğinde yerimizi aldık; Almanya, ABD, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere ve Kuzey İrlanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Lüksemburg, Kanada, Norveç, Portekiz, Yeni Zelanda ve Yunanistan'ın kabul ettiği iklim değişikliğinde işbirliği içinde Türkiye de yerini aldı." dedi.

Dünyayı bekleyen iklim değişikliklerinin yol açtığı olaylar ve felaketler hakkında konuşan Müdür Şahin; ”Kuraklık, küresel ısınma nedeniyle deniz seviyelerinin yükselmesi, buzulların hızla erimesi, Antarktika sularında değişim, atmosferde CO2 artışı, okyanusların oksitlenmesi, artan yangınlar ve sel, deprem gibi doğal afetler, tarım ve hayvancılıkta verim düşüklüğü, yeşil alanların, ormanların yok oluşu, sera gazı artışı vb. bir çok kötü gidişin önlenmesi insan ve hayvan varlığı için, kısaca yaşam için hayati önem taşıyor.

Dünyada bu kirliliğin, çevre sorunlarının en büyük sebebi iki ülke Çin ve ABD. İklim yasasını en çok tehdit eden ülkelerde bunlar. Vahşi kapitalizmin uygulayıcısı ABD, AB ülkeleri ve sonradan bunlara hedeflerine varmak için eklenen, çevreyi ve doğayı ikinci plana atarak hızla sanayileşen Rusya, Çin ve Hindistan. Kısaca dünyayı en çok kirletenler, en çok çevreci oldu. Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler ise önce yaşam savaşı veriyor, sonra doğa ve çevreyi düşünüyor. Bu tarzdaki bir çok ülkeninde gündeminde iklim kanunu yok." ifadelerini kullandı.

Münür Şahin; "Cumhurbaşkanımızın koyduğu ve Dünya ile entegre; "2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefi” iyi niyetli ve güzel bir hedef. Tabii ki bunun başarılı olması için kısaca yapılacaklar;

1- İklim değişikliğiyle mücadelede adımların belirlenmesi.

2 - Sera gazı emisyonlarının azaltılması için yapılacakların tespiti.

3 - İklim değişikliğine ilişkin eylem ve stratejilerin planlanması.

4 - İllerde Valilik Başkanlığında hayata geçirilecek çalışmalar.

5 - İklim değişikliğiyle mücadelede yatırımlar ve finansal kaynakların planlanması.

6 - Emisyon Ticaret Sisteminin kurulması.

7 - Sera gazı emisyonlarına neden olan işletmeler için uygulanacak sistemin oluşturulması.

8 - Ozon tabakasını incelten madde kullananlar için yaptırımlar.

9 - Sera gazı emisyonuna ve florlu sera gazına ilişkin yasaklara uymayanlara verilecek cezalar.

10 - Yeni uygulamalarla ilgili planlama ve uyarlama süresinim tespiti.

Dünyada uygulamalarda dikkate alınarak, Uygulamaların başlayacağı 31.12.2027 veya 31.12.2028 tarihini görmeden eleştiri yapmanın anlamı yok. Dünyaya biz iyi niyetimizi İklim Kanunu geçirerek şimdilik gösterdik. Sonrası dünyadaki gelişmelere göre duruma bakılır.

Bir taraftan daha yaşanabilir Dünya derken diğer taraftan da Dünyada bir çok olumsuzluk, iklim ve çevre felaketi devam ediyor. Savaşlar en büyük kirlilik. İran-İsrail-ABD savaşı, İsrail'in Filistinlilere her gün yağdırdığı bombalar, Ukrayna-Rusya savaşı, Afrika’da devam eden savaşlar, terör örgütlerine verilen desteklerle devam eden katliamlar, iç savaşlar, okyanuslarda batırılan Tanker Gemiler ve bunlardan sızan petrolün yarattığı deniz kirliliği, ABD tarafından İran’ın nükleer tesislerinin vurulması, Rusya’nın Ukrayna Nükleer Santrallerine saldırıları, nükleer silahlar, nükleer silah denemeleri, Kimyasal Silah üretimleri, kasti çıkarılan yangınlar, ABD gibi bir ülkede aylarca devam eden yangınlar, tarımda fide ve ilaç üretiminde doğallığı tehdit eden uygulamalar, insan sağlığını önce bozan sonrada tedavi için dayatılan ilaçlar, Covid gibi insan ürünü salgınlar. Daha bir çok örnek vermek mümkün. Önce çevreyi, doğayı boz, dünyayı yaşanmaz hale getir, sonra da düzeltmeye çalış.

ABD, ÇİN, RUSYA, ABD, AB gibi gelişmiş ülkeler Dünyayı sömürdü ve sömürmeye devam ediyor. Bu ülkelerde Dünyayı yok edecek nükleer, kimyasal her türden silahlar var. Bunlar için bizim iyi niyetle çıkardığımız İklim Yasaları sadece bizi engellemek için kullanılan mevzuatlar olur. İsrail’in bile İran’ın Nükleer güce sahip olmasını tehdit görmesi gibi, sonrası bizim nükleer enerji tesislerimiz gündeme gelecek. Ne çevresi, ne iklimi, ne Dünyası bunlar için. Allah Kuran-ı Kerim’de insanlara okuyun ve aşırılıktan kaçının diyor. Cumhurbaşkanımız kendini Allah’a teslim etmiş. İklim Kanununu önerirken mutlaka çok şeyi bizden iyi düşünmüştür.

Sonuç: Cumhurbaşkanımızın;” 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefine ilk aşaması İklim Kanunun yasallaşması.Kesin uygulama 31.12.2027.Cumhurbaşkanımızın bir yıl uzatma yetkisi var,genel secimler için mutlaka kanun 31.12.2028 tarihine uzayacaktır.Muhalefet zaten ülkenin gündeminin dışında,onların derdi Türkiye değil.Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 okunun çok dışında,Bülent Ecevit’in dürstlüğünün bile kendilerini engelleyemediği noktadalar.

İklim Kanunu iyi düşünülmüş ve Dünya’ya gereken çevre, doğaya verdiğimiz önemi gösteren kanun. Cumhurbaşkanımızın ve devletimizin aklı çıkabilecek sorunları çözer. Uygulaması 31.12.2027 olarak hedeflenen, sonrası mutlaka 31.12.2028’e ertelenecek iklim kanunu uygulamaları için önümüzde uzun süre var. Kanunu çok tartışır gerekli düzenlemelerin mutlaka gündeme alınmasını sağlarız.

Hep beraber odaklanmamız gereken gündem;” çevremizdeki savaşlar, Depreme karşı önlemler, ekonomi, emekliler, yangınlar,

Terörsüz Türkiye, enerjide tam bağımsız Türkiye. Güvenliğimiz, birlik ve beraberliğimiz ”. Şu an önceliğimiz bu. Uygulaması uzun süreyi alacak iklim kanunu içeriği sonrası zaman ayıracağımız bir konu olarak kalsın." şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 85 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.