Türk Eğitim-Sen’den atama tepkisi!
Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanlığı tarafından izinli olan Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürünün yerine vekâlet edecek kişinin atanma biçime tepki gösterildi.
Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanlığı tarafından izinli olan Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürünün yerine vekâlet edecek kişinin atanma biçime tepki gösterildi.
Şube Başkanı Ali Osman Enli, Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde görev yapan iki kadrolu şube müdürü ve birçok deneyimli okul müdürü bulunmasına rağmen, eğitim yönetimi alanında hiçbir kadrolu idarecilik geçmişi olmayan bir sınıf öğretmeninin atanmasını eleştirdi.
Enli, yaptığı açıklamada, atamanın usul yönünde uygun olmadığını belirtirken, şu ifadeleri kullandı:
“Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde son günlerde yaşanan bir atama süreci, yalnızca eğitim çalışanları arasında değil, kamu vicdanında da derin bir rahatsızlığa neden olmuştur. Bu süreç, liyakat ilkesinin açıkça ihlal edildiği, kurumsal hafızanın ve deneyimin göz ardı edildiği bir tabloyu gözler önüne sermektedir.
İzinli olan mevcut İlçe Milli Eğitim Müdürünün yerine vekâlet edecek kişi belirlenirken, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde görev yapan iki kadrolu şube müdürü ve birçok deneyimli okul müdürü bulunmasına rağmen, eğitim yönetimi alanında hiçbir kadrolu idarecilik geçmişi olmayan bir sınıf öğretmeni geçici olarak bu makama getirilmiştir.
Oysa ki bir idarecinin izinli olduğu durumlarda, mevzuat gereği bu göreve vekâleten şube müdürlerinden birinin görevlendirilmesi gerekirken; geçici görevlendirme yoluyla asaleten yetki verilmesi, açıkça mevzuata ve yerleşik yönetim ilkelerine aykırıdır. Bu uygulama, usul yönünden ciddi bir sakatlık taşımaktadır.
Dahası, geçici olarak görevlendirilen bu kişinin, 2025 yılına kadar girdiği tüm müdür yardımcılığı sınavlarında baraj puanını dahi geçememiş olması, yani ölçme-değerlendirme sistemleriyle belirlenmiş asgari yöneticilik yeterliliğine bile ulaşamamış olması düşündürücüdür. Buna rağmen böyle bir makama getirilmesi, kamuoyu nezdinde liyakatin ve emeğin değersizleştirilmesi anlamına gelmektedir.
Üstelik bu şahsın söz konusu makama gelişinde tek “vasfının” siyasi ilişkiler ve kulis desteği olduğu aleni bir gerçektir. Eğitim yönetimi gibi hayati bir alanda, bir kişinin yalnızca siyaseti araçsallaştırarak hak etmediği bir makama oturtulması, hem kurumsal güveni sarsmakta, hem de bu ülkenin eğitim sistemine ağır bir zarar vermektedir.
Bu noktada kamuoyunun dikkatine sunmak istediğimiz bazı hayati sorular vardır:
Bu görevlendirme hangi yönetmeliğe veya hukuki zemine dayanılarak yapılmıştır?
Liyakat ve deneyim neden göz ardı edilmiştir?
Bakanlık onayı olmadan, yalnızca VALİLİK Oluru ile yapılan bu görevlendirme, merkezi otoritenin ve eğitim politikalarının hiçe sayılması anlamına gelmiyor mu?
Bu kişinin 2025 yılına kadar girdiği sınavların hiçbirinde başarı gösterememiş olmasına rağmen görevlendirilmesi, Osmaneli’nde yıllardır emek veren onlarca idareciye haksızlık değil midir?
Eğitim kurumlarında bu tarz keyfi ve gerekçesiz görevlendirmeler devam ederse, kurumsal motivasyon, güven ve çalışma barışı nasıl sağlanacaktır?
Bizler, bu görevlendirmenin münferit bir hata olmadığını; sistematik bir liyakatsizlik anlayışının dışa vurumu olduğunu düşünüyoruz.
Eğitim gibi geleceğimizi doğrudan etkileyen bir alanda yapılan her keyfi tasarruf, sadece bugünü değil, yarınımızı da zedelemektedir.
Bu koltuklar; sınavdan kaçanlara, arka kapıdan girenlere değil; hak edenlere aittir.
Osmaneli sahipsiz değildir. Bu halk, bu eğitim camiası, her türlü kayırmacılığa karşı hakkını ve emeğini savunacak kararlılıktadır.
Buradan açıkça ilan ediyoruz: İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü gibi ciddi ve sorumluluğu yüksek bir görevin, okul koridorlarında değil, ahbap çavuş ilişkileriyle alınan kararlarla belirlenmesi kabul edilemez bir ayıptır!
Eğitimde siyasi kadrolaşmaya, adaletsizliğe, yandaş atamalara ve görevlendirmelere sessiz kalmayacağız.
Yöneticilik, sınavı geçemeyenlerin teselli ödülü değildir.
Kurumlar kişisel hesaplarla değil, kamu yararıyla yönetilmelidir.
Bu adaletsiz ve liyakatsiz görevlendirmeden derhal geri dönülmeli; Osmaneli halkının ve eğitim çalılanlarının vicdanını rahatlatacak adımlar ivedilikle atılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki; liyakatın olmadığı yerde, adalette olmaz.”
Bu haber toplam 773 defa okunmuştur

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.