'1 DOLARA VATANLARINI SATTILAR!'

'1 DOLARA VATANLARINI SATTILAR!'

Bilecik’in düşman işgalinden kurtuluşun 94’üncü yıl dönümü kutlandı. Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapılan törende, 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişiminde yaşananlara dikkat çekildi. 

Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, darbecilere yönelik yaptığı konuşmada: "15 Temmuz akşamı inlerinden çıktılar ve FETÖ denilen maşadan, hainden aldıkları 1 dolara şereflerini, namuslarını ve ne acıdır ki vatanlarını sattılar." dedi. 

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taner Bilgin ise tarih boyunca zulümden kaçan her milletin sığındığı yerin Anadolu toprakları olduğunu ifade ederek: 'Bu nedenle Anadolu'muza sahip çıkmamız gerektiği kanatindeyim. Zaten 15 Temmuz gecesi Türk Milleti bunu fazlasıyla gösterdi. Başka Anadolu yok." dedi.

1-190.jpg

6 Eylül Bilecik'in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 94. yıl dönümü kutlandı. Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapılan kutlamalar Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı. 

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ise Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı yaptı. Yağcı konuşmasına şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ederek başladı. "Milletçe sahip olduğumuz vatan sevgisi ve hürriyet aşkı dün olduğu gibi bugünde her Türk evladının kahramanlık ve cesaretinde vucut bulmaktadır." diyen Başkan Yağcı konuşmasının devamında şunları dile getirdi: "Cumhuriyetimizin temellerinde yer alan bu yüksek ruh ve şuur her an canlı kalacak yeni Türkiye yolunda ufkumuzu aydınlatmaya devam edecektir. Öyle ki şanlı tarihimizde nice zaferler kazanan ve destanlar yazan büyük Türk Milleti'nin neferleri olarak bizler milli mücadele ve kurtuluş hareketini bir kez daha büyük bir minnet ve gururla haykırıyoruz." dedi. 

"1 DOLARA VATANLARINI SATTILAR!"

Yağcı konuşmasının devamında ise 15 Temmuz gecesi yaşananlara değindi. O karanlık gecede darbe girişiminde bulunanları sert bir dille eleştiren Belediye Başkanı Selim Yağcı şöyle konuştu: "Türkiye'miz son günlerde çirkin ve kalleş bir gündemle meşgul edilmiştir. İstikrarın huzur, yüreğimizde ki imanın en büyük güç olduğu cennet vatanımıza göz diken ve acımasızca bu devletin ve milletin uçağı, tankı ve silahıyla değerlerimize bölünmez bütünlüğümüze canımıza kast eden içimize sızmış hainlere milletimizin iradesi göğsünü siper etmiş yeni bir destana canı pahasına imza atmıştır. 15 Temmuz akşamı innerinden çıktılar ve FETÖ denilen maşadan hainden aldıkları 1 dolara şereflerini, namuslarını ve ne acıdır ki vatanlarını sattılar. Her bir karışına canların feda olduğu, şanlı bayrağımızın kanla çizildiğini idrak edemeyenler kalleşler baş komutanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde milletimizin dik duruşu ile bizlere miras kalan bu topraklarda emellerinde ulaşamadılar ve hiç bir zaman da ulaşamayacaklar" dedi.

2-179.jpg 

"KURTULUŞA HEP BİRLİKTE YÜRÜYELİM"

Tarihin, bir milletin en önemli hayat kaynağı olduğunu ifade eden Başkan Yağcı konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Milletler tarihlerinden güç alarak, geleceklerini inşa ederler. Bugün memnuniyetle ifade etmek isterim ki ecdadımız uğrunda büyük bedeller ödeyerek bizlere her safhası parlak zaferlerle dolu şanlı bir tarih armağan etmiştir. İşte Bilecikimiz de böyle. Bir zamanlar tarihe dur diyen, her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan, Osmanlı Ulu Çınarı'nın filiz sürdüğü milletimizin makus talihinin yenildiği şehir. Gelin tarihimizi hep birlikte yad edelim. Gelin yeni Türkiye yolunda önemli bir konumda bulunan şehrimizi yarınlara emin adımlarla taşıyalım. Gelin kurtuluşa hep birlikte yürüyelim." dedi. 

ERDOĞAN'IN TELGRAFI ALKIŞLANDI

Yağcı'nın konuşmasının ardından programa telgraf gönderen devlet büyüklerinin isimleri okundu. Bir çok ismin telgraf gönderdiği programda ise devlet büyükleri adına sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telgrafı okundu. Salondan büyük alkış alan telgrafın okunmasının ardından ise öğrenciler tarafından günün anlam ve önemine ilişkin şiirler seslendirildi. 

Şirilerin dinlenilmesinden sonra Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taner Bilgin, "Milli Mücadelede Bilecik'in Yeri ve Düşman İşgalinden Kurtuluşu" konusunda konferans verdi. 

Yrd. Doç. Dr. Taner Bilgin, Bilecik'in coğrafi olarak küçük bir yere sahip olduğunu fakat Türk tarihi açısından son derece önemli vakaların gerçekleştiği bir şehir olduğunu ifade ederek konuşmasına başladı. Osmanlı Devleti'nin neşrü nema bulduğu şehrin Bilecik olduğunu ifade eden Bilgin: "Bunun yanında 93 yıldır varlığını sürdüren ve 15 Temmuz gecesi ilelebet varlığını devam ettireceğini haykıran Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de temellerinin atıldığı şehirdir Bilecik. Bu bakımdan bu coğrafyaya "Kuruluşun ve Kurtuluşun Beşiği" yakıştırılmasının yapılmasını sonuna kadar hak ettiği kanısındayım" dedi. 

3-107.jpg

Bilgin konferansının devamında ise Bilecik'in isminin nereden geldiğiyle ilgili bilgiler verdi. Bilecik'in isminin nereden geldiğiyle ilgili kesin bir bilginin olmadığının altını çizen Taner Bilgin: "Bilecik isminin Belekoma isminden türemiş olabileceği tarihçilerin genel kanısıdır. 30 Ağustos 1885 tarihli iradeyle Osmanlı Devleti'nin kurulduğu yer olması nedeniyle Bilecik'in mutasarrıflığa dönüştürülmesi ve Ertuğrul Gazi'nin adının verilmesi uygun görülmüştür." dedi. 

Birinci Dünya Savaşı sırasında Bilecik'in durumundan bahseden Bilgin: "Dünya harbi sırasında Türk ordusunun Çanakkale savaşlarınddaki başarılı mücadelesinin ardından bu cepheden savaşmış olan askerler güneydeki İngilizlere karşı takviye kuvveti olarak Arabistan'a sevk edilmeye başlanmıştı. Arabistan yarımadasına İstanbul-Sakarya-İzmit-Balıkesir-Bursa şehirlerinden yapılan bu sevkler genel anlamda demiryolu ağına sahip olan Bilecik üzerinden yapılmaktaydı. 

İngilizler 18 Ocak 1919 tarihinden itibaren demiryolu hattı üzerindeki şehirlere kontrol birlikleri göndererek 22 Ocak 1919'da Eskişehir'e kadar olan şehirleri kontrolü altına aldı. Böylelikle stratejik ve coğrafi öneme sahip olan Bilecik'te İngiliz denetimine girmiş oluyordu. İngilizler işgal ettikleri şehirlere asker takviyesi yaparak bölgedeki nüfusunu arttırmaya çalışıyordu. Genel anlamda kendi sömürgelerinden getirmiş olduğu Hintli Müslümanlar ile bu işi yapmaya çaışmıştı" dedi. 

Bilgin konferansının devamında ise Bilecik'in asıl öneminin Milli Mücadele yıllarında olduğunu belirterek, Bilecik coğrafyasının Milli Mücadeledeki stratejik öneminden bahsetti. Bilgin: "İstanbul - Ankara yolu demiryolu ağı. Bölgenin bu coğrafi konumu, milli mücadele hareketi içerisinde gerçekleşen bir çok savaşın Bilecik ve çevresinde yaşanmasına sebep olmuştur. 1919-1922 tarihleri arasında Batı Anadolu bölgesinde birçok şehir Yunan işgaline maruz kalmıştır." dedi. 

İstanbul'dan Anadolu'ya geçişte Bilecik coğrafyasının kullanıldığını ifade eden Bilgin konferansının devamında ise 8 Temmuz 1920 Bursa'nın işgali batı cephesi komutanlığının kurulması, 27 Temmuz 1920 Atatürk'ün bölgeye gelmesi ve teftişi, Bilecik görüşmesi (Sevr'i imzalatma çabası) gibi konuları anlatarak Bilecik'in bu olaylardaki öneminden bahsetti. 

Anadolu'da Yunan Taarruzunun Başlaması ve Bilecik Sevri İmzalatmak için 22 Haziran 1920 harekatını anlatarak konferansını sürdüren Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taner Bilgin, daha sonra Bilecik ve çevresinin işgalden kurtuluşu sonrasında oluşan manzaralardan bir kaç örnek verdi. 

"BAŞKA ANADOLU YOK"

Bilgin konferansının sonunda ise şu cümlelere yer verdi: "1490'lı yıllarda İber yarımdasından kaçan Yahudilerin sığındığı kapı Anadolu coğrafyası. Daha öncesinde Bizansın saldırılarından kaçan Ermenilerin sığındığı nokta Anadolu coğrafyası. Balkan Savaşları sonrasında Evlad-ı Fatihan dediğimiz, Türklerin Balkanlardan kaçmak zorunda kaldığı zaman sığındığı coğrafya Anadolu coğrafyasıydı. Yine 1980'li yıllarda peşmergenin kaçtığı yer Anadolu coğrafyasıydı. Bunu çoğaltabiliriz. Lübnanlıların 1960'lı yıllarda kaçtığı, sığındığı yer Anadolu coğrafyasıydı. 1989 yılında Bulgaristan'ın yapmış olduğu katliamlardan dolayı kaçan Türklerin sığındığı kapı yine Anadolu coğrafyasıydı. Günümüze gelecek olursak Suriyeli kardeşlerimizin Müslümanların sığındığı kapı Anadolu coğrafyası olarak karşımıza çıkmakta. Hatta ve hatta... Kobani dediğimiz PKK'ya militan yetiştirilen, büyük bir kısmının böyle olduğu kanatindeyim. Onların bile DAİŞ'in veya IŞİD'in tehtitinden kaçarak sığındığı coğrafyanın Anadolu coğrafyası olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle Anadolu'muza sahip çıkmamız gerektiği kanatindeyim. Zaten 15 Temmuz gecesi Türk Milleti bunu fazlasıyla gösterdi. Başka Anadolu yok." dedi. 

4-039.jpg

Bilgin'in konferansının ardından Tugay ve Garnizon Komutanlığı Bando Takımı gösterisi dinlendi. Ardından "Geçmişten Günümüze Bilecik Fotoğrafları Sergisi" protokol üyeleri tarafından gezildi. Serginin gezilemesinin ardından program sona erdi. 

Programa Vali Süleyman Elban, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, İl Emniyet Müdürü Ertuğrul Namal, Vali Yardımcıları, bazı il müdürleri, askeri erkan, muhtarlar ve stk temsilcileri katıldı. 

 

Kaynak:İsmet CEP

Bu haber toplam 3850 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum