"BİZ BU SORUMLULUĞA GİREMEYİZ"

H. Türker ÇOBAN

Geçtiğimiz günlerde PAGDER (Plastik Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu üyeleri, Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fevzi Uzun'u ziyaret etmişti. Yönetim Kurulu üyeleri Osmaneli OSB'nin ihtisas OSB olarak kurulması için Bilecik TSO'dan destek istemişti. 

Osmaneli OSB'nin son durumunu ve daha önce de Söğüt OSB'yi isteyen Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER )'ni İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Halis Nalbant'a sorduk. Genel Sekreter Nalbant, PAGDER'in Söğüt OSB için ağır şartlar sunduğunu belirtirken; "Biz bu sorumluluğa giremeyiz" diyerek farklı önerilerde bulunduklarını söyledi. 

"TALEPLER BİZE MAKUL GELMEDİ"

PAGDER'in Söğüt OSB'yi istediği andan itibaren gelişmeleri gazetemize aktaran Genel Sekreter Halis Nalbant, Söğüt OSB için 'Talepler bize makul gelmedi' derken açıklamalarını şöyle sürdürdü;

"PAGDER; Plastik Sanayicilerinin kendi aralarında kurmuş oldukları bir dernek. Bu dernek Türkiye'de tek de değil. Bir kaç tane Plastik Sanayicileri Derneği olduğunu duyuyoruz. Bu dernek Söğüt OSB Elginkan Vakfı'na satılmadan önce bize gelerek, SÖğüt OSB'yi Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olarak kurmak istediklerini söylediler. Değerlendirelim dedik ve bu arada Elginkan Holding de geldi. Bizim tercihimiz Elginkan Holding'den yana oldu. Çünkü PAGDER'de karşımızda bir sanayici değil, sanayici derneği bulunuyordu. Sanayici Derneği'nin de talebi; 'kendilerinin ilk aşamada en az bir üye ile yönetime alınması, Plastik Sanayii dışında hiçbir sanayi kolunun Söğüt OSB'ye sokulmaması, PAGDER üyelerinden talepleri toplanacak, satış fiyatı önceden öngörülecek, satış fiyatında değişiklik %20-25'i geçmeyecek, sanayici istemezse vazgeçip parasını geri alabilecek' şeklinde talepleri vardı. Bu talepler de bize makul gelmedi. Yani sürecin sonu muğlak görüldü. 

"KAMU BU YÖNTEMLE ÇALIŞMAZ"

Muğlak olan durum şöyle; Gönderdikleri sözleşme metninde derneğe üye olmayan firmaların Söğüt OSB'ye alınmayacağı belirtildi. Plastik sanayicisi arsa almak üzere derneğe yazıldı. Sonra bu işten vazgeçildiği taktirde milyonlarca cezai şartlar öngörüyorlar. Sonuçta biz bunu değerlendirdik ve o riske giremeyeceğimizi, çünkü sanayicinin kesin taahhütle değil, cayma hakkıyla sanayi arsası talebi olduğunu gördük. Bizim cayma hakkımızda da milyonlarca lira ceza şartlarını gördük. Biz Söğüt için bu işten vazgeçtik. Sanayicini cayma hakkının olması ileride yatırdığı paraları geri isteme hakkını doğuruyor. Ama biz satışını yaptığımız arsaların paralarını diğer arsaların kamulaştırılması ve alt yapıda kullanmak istiyoruz. Elimizdeki sermayeyi bu alana harcadıktan sonra sanayici cayma hakkını kullanırsa parasını geri ödeyemeyecek duruma düşebiliriz. Kamu bu yöntemle çalışmaz" şeklinde konuştu.

"FARKLI BİR ÖNERİDE BULUNDUK"

Konunun detaylarını anlatan Halis Nalbant daha sonra PAGDER'e farklı bir öneri sunduklarını belirtirken; "O sözleşmeye soğuk bakarak farklı bir öneride bulunduk. 'Kurabiliyorsanız Organize Sanayi Bölgesi'ni siz kurun. %99 hissesi sizin olsun, %1 hissesi bizim olsun. Biz yine hisseden payımıza düşen sermayeyi katalım. Ama sanayicinin cayma hakkı olacaksa bunu karşılama sorumluluğu size ait olsun' dedik. Bu şekilde konuyu değerlendirmelerini teklif ettik. Onlar da değerlendirme aşamasındalar. Ya Özel İdare'yi, ya belediyeyi ya da Ticaret Sanayi Odası'nı ortak etmek zorundalar. OSB'nin kuruluş aşamasında birinden biri olmak zorunda. İlla biz olacağız diye bir şart yok. Belediye ya da Ticaret ve Sanayi Odası ile ortaklığa gidebilirler.

Ama bizimle ortaklığa girerlerse şartlarımız açık ve net. %99 hissesi onların, %1 hissesinin bizim olması kurulum için yeterli. Ama sanayicinin cayma hakkını da üstlenmeleri gerekiyor. Biz bu sorumluluğa giremeyiz. Belirttiğimiz şartlar üzerinde şu an düşünüyorlar.