DİYANET-SEN ERBAŞ’A SAHİP ÇIKTI

DİYANET-SEN ERBAŞ’A SAHİP ÇIKTI

Diyanet-Sen İl Başkanı İbrahim Çelik, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Yazar Kadir Mısıroğlu’na gerçekleştirdiği ziyaret üzerinden başlatılan tartışmalara yönelik açıklamalarda bulundu.

Diyanet İşleri Başkanının gerçekleştirdiği bir hasta ziyareti ile dindar ve laik kesimin karşı karşıya getirilmek istendiğine dikkat çeken Çelik, “28 Şubat ve 27 Nisan döneminin aktif aktörlerinin de tekrar sahne aldığı bu proje tamamen dış kaynaklı bir projedir. Malum çevreler tarafından linç edilmek istenen Diyanet İşleri Başkanlığımızın koruyucu zırhı hükmünde olan hiçbir din görevlisi, bu oyuna gelmeyecek Diyanetinin ve onun başkanının yanında olacaktır” ifadelerini kullandı.

Diyanet-Sen İl Başkanı İbrahim Çelik, konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında, şunları dile getirdi:

“Diyanet İşleri Başkanlığı ülkemize ve ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan güzide bir devlet kurumumuzdur.

Bu güzide kurumumuza ve onun başkanına karşı saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nı itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez.

Bir hasta ziyaretine ideolojik olarak bakmak,  zihniyet okumak, hüküm vermek olsa olsa bir ön yargıdır.

Diyanet İşleri Başkanını insani bir davranış olan, geçmiş olsun ziyareti üzerinden yıpratmaya kalkmak, son günlerde hem DİB hem de Cumhuriyet’in kurucu unsuru Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzerinden dindarlarla laikleri karşı karşıya getirme projesi olarak okunmalıdır.  28 Şubat ve 27 Nisan döneminin aktif aktörlerinin de tekrar sahne aldığı,  bu proje tamamen dış kaynaklı bir projedir.     

Aslında maksat Atatürk ve Dindarlık üzerinden toplumu germek ve bölmektir.  Topluma zehirli bir hava pompalanıyor, daha önce defalarca işlediği görülmüş laik-dindar fay hattını harekete geçirmek için provokasyon peşinde olanlara bu millet fırsat vermeyecektir.

Bu zihniyet içlerinde besledikleri kin ve öfkenin dışa vurumu için adeta bir fırsat bulmuştur.  Bir hasta ziyaretine farklı anlamlar yükleyerek algı oluşturmaya kalkışmak kabul edilebilir bir durum değildir. Malum çevreler tarafından linç edilmek istenen Diyanet İşleri Başkanlığımızın koruyucu zırhı hükmünde olan hiçbir din görevlisi, bu oyuna gelmeyecek Diyanetinin ve onun başkanının yanında olacaktır.

Diyanet İşleri Başkanının üzerinden kurumumuzu hedef aldıklarının farkındayız. Bizler bu davanın sahipleriyiz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın dünyada ve Türkiye’de sergilediği misyon ve sorumluluğun bazı odakları rahatsız ettiğini iyi biliyoruz.

Müslüman dünyasının adeta ümidi durumuna gelmiş olan başkanlığımızın çalışmalarını sekteye uğratmak, itibarsızlaştırmaya kalkmak dünden bu güne alışıla gelmiş bir saldırı sistemi haline getirilmiştir.

Birliğin dirliğimizden geldiğini, dirliğimizi bozguna uğratmaya çalışanlara da izin vermeyeceğimizi dün nasıl ki kararlı bir şekilde dile getirdiysek, bugün yine aynı kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz.

Diyanet-Sen olarak hiç bir surette fitne ateşini hiç kimsenin yakmasına izin vermeyeceğiz.

Diyanet alanında görev yapan herkesin kararlılıkla şunu söylemesi gerekir:

Diyanet(DİB)  bu ümmet coğrafyası için tek umuttur.

Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir.

Vicdan yoksunu, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım kayarız.

Ne refahtan bahseden bir millet oluruz, ne de ezanı Kur’an-ı dinleye bilen bir millet oluruz.

Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider.

Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir.

Biz her alanda büyümeyi, daha gelişmiş bir ülke olmayı hedeflerken, Diyanet (DİB)  alanında çalışanlar olarak tek dille şunu söylüyoruz;

Hilelerle, tuzaklarla ülkenin altına bomba koyanlarla, ülkenin dinini, imanını çalmaya çalışanları aynı kefeye koyuyor ve kınıyoruz.

Biz dün yapılan saldırılar karşısında bir olduk, diri olduk, iri olduk, bugün yapılan saldırılar karşısında aynı kararlılıkla bir olacağız, bütün olacağız, iri olacağız ve diri olacağız.

Diyanet İşleri Başkanlığı’na çamur at izi kalsın, diyenlerin çoğaldığı, şer için konuşanların günden güne arttığı bu günlerde,  bilgi sahibi olmadan, fikir üretenlere inat, dünyanın en ücra yerlerine Türkiye’nin nişanesini taşıyan Diyanetine ve başkanına sahip çık!

Dünyanın vicdan yoksunluğu yaşadığı, Gazze’de, Suriye’de binlerce masum insanın bombalandığı bir dünyada, zulüm deryasının içinde vicdan ve irfan duruşu sergileyen Diyanetine (DİB)  sahip çık!

Enlemin boylamın her alana sirayet ettiği, gençliğinin hasretle beklediği, bir çiçekle bahar olmaz ama, her bahar bir çiçekle başlar ifadesindeki ince ruhu hayata geçirmeye çalışan Diyanetine ve Başkanına  sahip çık!

Kendilerine alim diyenlerin hile ve tuzaklarla vicdanı ve insanı hedef aldığı, insanlığın imanının çalındığı günümüzde imana ve İslam’a sahip çıkan Diyanetine ve başkanına sahip çık!

Bugün Diyanet’e yapılan bu saldırlar bize doğru yolda olduğumuzu, hedeften sapmadan İslam ve İman hakikatleri yolunda ilerlediğimizi kanıtlamıştır.

Unutmayın siz doğru iseniz şer odakları size her zaman saldıracaklardır. Türlü kumpaslarla Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve onun başkanına yönelik yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyasını görüyor, yapılan saldırılar karşısında Diyanet alanında etkili ve yetkili sendika Diyanet-Sen olarak ‘Diyanetime Dokunma- Diyanetine Sahip Çık’ diyoruz.”

Kaynak:Ahmet MEŞE

Bu haber toplam 2545 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum