'FİKİR MECLİSİ'NİN ÜSTADI' OLARAK TANIMLADI

Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nin Kurucu Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan için hazırlanan 'Bir İnsan-ı Selim Prof. Dr. Azmi Özcan'a Armağan' kitabında Rektör Özcan'dan övgü dolu sözlerle bahsetti. Başkan Yağcı, Rektör Özcan'ı  'Fikir meclisinin üstadı, zarif ve yiğit bir beyefendi' sözleriyle anlattı.  

Başkan Yağcı, Rektör Özcan için hazırlanan kitapta şu cümleleri kaleme aldı:

"29 Mayıs 2007. Bu tarih bana Mayıs ayının 29'u olması münasebetiyle sevgili Peygamberimizin Hadis-i Şeriflerine mazhar olan İstanbul'un fethini hatırlatır. Güzel komutan ve güzel asker ne mutlu onlara hizmet etmekle gurur duyduğum dirilişin, kuruluşun, kurtuluşun ve inşallah şahlanışın da şehri Bilecik'imiz 2007 senesine kadar yüksek öğrenimde Eskişehir ve Kütahya'ya bağımlı bir akademik bir idare ile yönetiliyordu. Fakat boş durmadık, şehrin kendi ismini, kendi değerlerini taşıyan, tarihi ve kültürel motifleri ile bezenmiş isminden söz ettireceği bir üniversitesi olması inancı ve aşkıyla yollara düştük. Bir ekip kurduk, bu dönemde başkanlığını da yürüttüğüm; Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği adıyla adım adım ilerledik ve büyük yol katettik. Tüm alt yapıyı hazırladık. 

Nihayet üniversitemizin Bilecik Üniversitesi olarak kurulmasına yönelik o güzel haberi dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan aldık. Müteşekkiriz. Emek sarfeden, katkısı olan tüm hemşerilerime teşekkür ediyorum. Bu aşamadan sonrası malumunuz bir fikir adamı bir beyefendi üniversitemize rektör tayin edildi; Prof. Dr. Azmi Özcan. 

Böyle bir atamayı bekleyip beklemediği konusunda kendisine fikrini hiç sormadım. Sanki özellikle Bilecik için seçilmiş ve Bilecik'e adanmış bir vaziyeti vardı. Göreve gelir gelmez vaktimiz yok çalışmalıyız ifadesi manidardır. Dava adamıydı. Birkaç fakülte binası, birkaç sosyal tesis bir iki tane de prefabrik derslik elindeki en büyük hazineydi üniversite için. Bir gayesi vardı O'nun. Bir misyonu belkide bir hayali. Azmi Hoca süratle işe koyuldu, kaliteli öğretim ve araştırma yapılabilmesi için akademik fiziki ve teknik yapılanmasını tamamlayarak evrensel bilime ve kültüre katkı sağlayacak bilgi, teknoloji ve değer üreten; İnsanlığın temel değerlerine ve hukuka saygılı, alanında etkin, sorumluluk sahibi, araştırıcı, sorgulayıcı, özgüveni yüksek bireyler yetiştirmek; Fen, mühendislik ve sosyal bilimler alanında nitelikli bilimsel araştırmalar  ve yayınlar yaparak bilime katkıda bulunma misyonunu üstlenmiş bir üniversitenin yerleşkesini oluşturmak hedefiydi, öyle de oldu zaten. Kısa zamanda üniversitemiz şekillenmeye başladı bir yandan yeni yerleşkesini oluşturma gayreti ile çaba sarfeden Azmi Hocam bir yandan da üniversitenin akademik kariyeri ve tercih edilen bir üniversite olması için ulusal ve uluslar arası birçok alanda çalışmalar yürüttü. Kararlıydı, gayretliydi, güçlüydü. Bir o kadar da duygusaldı. İşini çok seviyordu, çocuklarım diye ifade ettiği öğrencilerini çok seviyordu. Onların hem hocası hem de abisiydi. 

Azmi Hocamla, ağabeyimle ilgili unutamadığım bir hatıramı da paylaşmak isterim. Soğuk bir kış günüydü, hocamla birlikte üniversitemizin yapılanmasına ilişkin arayış içerisindeyiz. İmkanlar kısıtlı bu esnada İstanbul'da gerek fikir dünyasından gerekse güzel sanatlar alanında önemli isimlerin bir araya geldiği ve Bilecik Üniversitesi'nin şartlarının değerlendirildiği mühim bir buluşma gerçekleştirdik. Bu mecliste öyle şeyler konuşuluyordu ki; konuşulanları kendimce değerlendirdiğimde elde olan imkan ve imkansızlıklara rağmen duyguların, beklentilerin, hedeflerin heyecan verici ve yüksek olduğunu gördüm. Doğru bir başlangıç yaptığımıza inancım sonsuzdu. İşini iyi biliyordu ve hizmet aşıyla yanıp tutuşuyordu. Sonuçta bir üniversitenin rektörüsünüz. Şöyle gösterişli bir odam iyi bir aracım ve muhteşem bir rektörlük binası inşa edelim diyebilirdi. O; öyle yapmadı Azmi Hocamın göstermiş olduğu bu çaba boşa değildi ki boşa da çıkmadı zaten. İnancın, eğitim seferberliğinin, yiğitliğin, dostluğun en güzel timsalidir Azmi ağabey. 

İşte böyle, her güzel şeyin bir başlangıcı olduğu gibi bir de sonu var. Azmi Hocam gözünden dahi sakındığı kıymetlisi paha biçemediği üniversitede layıkıyla yerine getirdiği rektörlük görevini tamamlamış durumda. Ne diyebilirim ki daha …

Fetihler ve Fatihler önemlidir benim hayatımda. İlim, irfan adamı Hocam (Ağabeyim) mümtaz kişiliği ve eğitime adanmış hayatı ile gönlümüzü fethetti. Rabbim bundan sonraki duygu ve düşünce dünyasında Azmi Hocamıza Bilecik'i unutturmasın. Rabbim onu ve sevdiklerini utandırmasın, yolu açık olsun.

Değerli abim; yine tebessüm edeceksiniz ama hep birlikte daha iyiye daha güzele ulaşma temennisiyle; En derin muhabbetle saygılarımı sunuyorum. "