"SENİN 3. DÖNEMİN 10 YILI GERİDE BIRAKTIN, TUZAKLI İÇİN NE YAPTIN?"

Söğüt'lü İl Genel Meclisi Üyesi Tevfik Özütürk düzenlediği basın açıklamasında, İl Genel Meclisi Üyesi Ertuğrul Torun'u hedef aldı. Özütürk'ün, 'Tuzaklı'yı senden daha fazla düşünüyorum' diyen Torun'a cevabı sert oldu.

H. Türker ÇOBAN

İl Genel Meclisi Eylül ayı toplantı birleşimlerinde, Söğüt'lü İl genel Meclisi Üyeleri Tevfik Özütürk ve Ertuğrul Torun'un atışması gündemi belirlemişti. Geçtiğimiz  toplantı döneminde İl Genel Meclisi Üyesi Tevfik Özütürk, Sakarya Nehri üzerinde bulunan Tuzaklı köprüsünün fazlasıyla yıprandığını belirterek yazılı bir önerge sunmuştu. Özütürk yazılı önergesine Söğüt'lü meclis üyesi Ertuğrul Torun'un da imza atmasını istemiş ancak Torun, aynı konuyu daha önceki meclis toplantılarında gündeme getirdiğini belirterek imza atmamıştı. Özütürk'ün yazılı önergesi Eylül ayı toplantı döneminde yeniden gündeme gelmiş, konunun görüşüldüğü esnada söz alan Meclis Üyesi Ertuğrul Torun sert bir dille Tevfik Özütürk'ü eleştirmişti.

"ÇEKİMSER KALMAKLA HİZMET OLMAZ"

Dün MHP Söğüt İl Genel Meclisi üyesi Tevfik Özütürk bir basın toplantısı düzenleyerek, Ak Parti Söğüt İl Genel Meclisi Üyesi Ertuğrul Torun'u hedef aldı. Özütürk'ün, 'Tuzaklı'yı senden daha fazla düşünüyorum' diyen Torun'a "Senin üçüncü dönemin, 10 yılı geride bıraktın, Tuzaklı köyü için ne yaptın? Şimdi hizmet zamanı. Köy hizmet bekliyor, çekimser kalmakla bu hizmetler olmaz. " şeklinde sert bir cevap verdi. İl Genel Meclisi Üyesi Ertuğrul Torun'un kendisine karşı tavrının Tuzaklı köprüsü ile ilgili olmadığını dile getiren Torun; "Tuzaklı köprüsü işin bahanesi, hazımsızlıkları Söğüt'ü kaybetmeleri" ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında İl Genel Meclisi Tevfik Özütürk'e MHP İl Başkanı Sabri Erarslan ve İl Eski Başkanlarından Mehmet Erdem de destek verdi. 

MHP Söğüt İl Genel Meclisi Üyesi Tevfik Özütürk, 9 Eylül Salı günü düzenlediği basın açıklamasında şunları kaydetti;

"Mecliste Eylül ayı toplantısında geçen gergin ortalma ilgili açıklama yapmak istiyorum. Bizler aday olurken insanımızın karşılaştıkları sorunları elimizden geldiğince çözüme kavuşturmak ve refah seviyesini yükseltmek için gayret sarfedeceğimizi söyledik. Toplumlara fayda sağlamayn insanın ön plana çıkmadığı hiçbir şeyin önemi yoktur.

KÖPRÜ İŞİN BAHANESİ

Ortamın gerilmesinde Tuzaklı köyü köprüsü bahaneydi. Köprü 1970  yılında yapılmış 44 yılı geride bırakmış. Köprü yapıldığında şimdiki gibi 45 tonluk araçlar yoktu, 25 tonluk araçlar vardı. Köprü 25 ton kapasiteli yapılmış, zaman içinde köprü miladını doldurmuş.  Kapasite olarak yetersiz gelmiş. Köprünün ayaklarında meydana gelen aşınmalar giriş ve çıkışlardaki dolguların boşalması tehlike arz etmeye başlamış.  Yüksek tonajlı araçlarda geçemeyince yeni bir köprünün yapımı zaruri hale gelmiş.

Köprüden mermer yüklü araçlar geçemezken, 25 ton domates yüklü araçlar kendi ağırlığıyla beraber 43-45 ton ağırlığında tehlike göze alınarak geçişlerine müsade ediliyor.

Köylülerin talepleri üzerine köprünün durumunu bildiğim için yazılı önerge vermeyi düşündüm. Ertuğrul Torun'a 'Gerekli incelemeler yapılsın ve buraya yeni bir köprü inşa edelim' dedim, kabul etmedi. 

"KARARLARA İTİRAZ ETMEM İŞLERİNE GELMEDİ"

Önergeyi yazdım, yine gittim. 'Biz köprüyü biliyoruz' dedi önergeyi imzalamadı. Önerge okundu Meclis Başkanı Serkan Yıldırım; 'Bu köprü önceden biliniyordu' diyerek önergeyi gündeme almak istemediler. Kendilerine dedim ki; 'Daha dün İnhisar Koyunlu köyündeki sıcak su kaynağıyla ilgili yazılı önerge verildi. Bu önergenin de önceden bilindiği halde gündeme alınıp oylandı ve komisyonlara havale edildi. Hatta size daha başka örnekler verebilirim ' dedim. Benim verdiğim önerge gündeme alındı, oylandı ve 1 çekimser oyla, oy çokluğu ilke kabul edildi. 

Muhalefet yanlış gördüğü yerde itirazını yapacak, doğru yapılanı da kabul edip destekleyecek. Benim bazı kararlara itiraz etmem, muhalefet yapmam işlerine gelmedi ve algı yönetimine başladılar.

"MUHALEFET GÖREVİMİ YAPTIM"

OSB Müteşebbis heyetlerinin oluşumuna itiraz ettim. Dedim ki; 'Meclis üyesi seçilmiş arkadaşlarımız kendi seçim bölgelerindeki OSB müteşebbis heyetlerine girsinler. Geride kalan 20 kişiden 19'u da AKP'li üyelerden olsun' Bunu bile kabul etmediler. Bilecik'te 5 OSB var, 20 kişilik AKP heyeti 5 tane OSB Müteşebbis Heyetinde.

İl Özel İdaresi'nin kullandığı otobüsün İlim Yayma Cemiyeti'ne verilmesi konusu vardı, buna da karşı çıktım. Verilmesine itiraz ettim çünkü muhalefet görevimi yaptım. Çünkü yanlış yapıyorlardı, amaçları başkaydı.

Seçimlerde Söğüt-Bozüyük yolunun ihale edildiğini ve yolun yapımına başlanacağını söylediler. Ben de İl Koordinasyon toplantısında karayolları Bölge Müdürüne sordum. Söğüt-Bozüyük yolunun iyi bir yol olmadığını, yolun dar, virajlı ve tehlikeli olduğunu, ne zaman başlanacağını ve tarih verip veremeyeceklerini sordum. Bölge müdürü şunu söyledi; 'henüz devlet yatırımına alınmadı, alınırsa yaparız' dedi. 

"TORUN, BU SIRALARDA OTURUYOR OLABİLİR MİYDİ?"

İşin bir de Söğüt tarafı var. Ben 1999 seçimlerinde MHP İlçe başkanıydım. Aynı zamanda MHP Belediye 1. sıra meclis üyesi adayıydım. Yine 2004 seçimlerinde 1. sıra meclis üyesiydim. Ertuğrul Torun diyor ki; 'Süleyman Erbay olsaydı sen bu sıralarda oturamazdın' Sayın Torun; Rahmetli Süleyman Erbay benim köylüm, akrabam da olur. Onu aday gösteren bizleriz. Eğer Ankara'nın rüzgarı olmamış olsardı Torun bu sıralarda oturuyor olabilir miydi?

Ertuğrul Torun şunu istiyor; Tevfik Özütürk hiçbir şeye karışmasın iktidarla birlikte hareket etsin, muhalefet yapmasın istiyor. 

Söğüt, kuruluşa ve kurtuluşa ev sahipliği yapmış, misyonu olan bir ilçemiz. Her genel başkanın arzusu Söğüt Belediye Başkanlığını kazanmak. Söğüt'ü Sayın Devlet Bahçeli de istiyor, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da istiyor. AKP Söğüt'te büyük hayaller kurdu. Belediye Başkanlığını alacaklar, 2 tane de İl Genel Meclisi üyeliğini alıp sayın Erdoğan'a "Buyurun size Söğüt'ü hediye getirdik" diyeceklerdi.

"HAZIMSIZLIKLARI SÖĞÜT'Ü KAYBETMELERİ"

Tabi bunların hesabında Tevfik Özütürk'ün meclis adaylığı yoktu. MHP'nin ocak gençliği ve kadın kolları ekip çalışması yapıp, 1. parti çıkacağını hem de büyük farkla seçimi alacağını tahmin edemediler. 

Benim adaylığım seçimden epey zaman önce, diğer partiler adaylarını belirlemeden önce partimin teklifi, ısrarı ile oldu. Adaylığım duyulduğunda bazı AKP'li arkadaşlar hayırlı olsun dedikten sonra; 'AKP İl Genel Meclisi'nin ikisini de alırdı ama şimdi bir bir alırsınız' diyenler oldu. 

İsmini vermek istemiyorum okursa hatırlar, 'Hayırlı olsun' dedi ve ekledi; 'Seni ben de AKP'den meclis adayı olmanı düşünüyordum. Geç kalmışız' diye ifadeleri oldu. 

Ben meclisteki diğer AKP'li arkadaşları tenzih ediyorum. Bunların hazımsızlıkları, hüzünleri Tuzaklı köprüsü değil, köprü bahane, Söğüt'ü kaybetmeleri. 

"SİZE SEÇİM KAYBETTİRDİM"

Bana hakkını helal etmeyecekmiş. Ertuğrul bey ben seninle bir masaya oturup çay içmedim. Bir lokma yemek yemedim. Bana seçim da kazandırmadın. Ama diyorsun ki; 'Bize seçim kaybettirdin. İşte bunda haklı olabilirsin çünkü size seçim kaybettirdim. 

Sayın Torun; 'Tuzaklı'yı senden daha fazla düşünüyorum' diyor. Senin üçüncü dönemin, 10 yılı geride bıraktın, Tuzaklı köyü için ne yaptın? Şimdi hizmet zamanı. Köy hizmet bekliyor, çekimser kalmakla bu hizmetler olmaz.